Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Kadir ÇETİN->SEÇİM Mİ SAVAŞ MI [ Arama ]

SEÇİM Mİ SAVAŞ MI
Başlık SEÇİM Mİ SAVAŞ MI
Açıklama Cumhurbaşkanı Kim olabilir
Mail kadircetin29@hotmail.com
Siteye Ekleyen KadirÇetin

            Uzun zamandır ülke gündemini işgal eden hususlardan biri üzerine değerlendirme yapmak istiyorum okurlarımızın affına sığınarak. Bilindiği gibi cumhurbaşkanlığı seçimi için Dışişleri bakanı Sayın Abdullah Gül adaylığını açıklamış ve seçime gidilmişti. Birinci turda gerekli oy çoğunluğu sağlanamadı ve ikinci tur için geri sayım başladı.

            Meclis ikinci tur için geri sayıma geçe dursun, halk da, meydanlara dökülüp seçimi protesto etmeye başladı. Hele ortada dolaşan ve her kesim tarafından farklı yorumlanan bir 367 var ki, ülke gündemindeki yerinden ziyade, il gündemimizde de Baro başkanı Ali Haydar Dereli’nin açıklamaları ile yer buldu. 367’nin yanı sıra, laik, İslamcı, dindar ve benzeri terimlerde sanki hiç telaffuz edilmediği kadar sık telaffuz ediliyor diyebilirim bu günlerde. Ancak benim anlamadığım, ya da anlayamadığım bir nokta var ki, halkın bu seçim öncesi bu kadar galyana gelmesinde, ya da bu kadar ayrım yapılmasında kim faydalı çıkacak?

            Bundan birkaç yıl öncesine kadar, Saddam rejiminde dimdik ayakta duran ve kaskatı bir yönetim mekanizması ile ABD ye karşı gelmeye çalışan Irak’ın sonunu görmeyenlerimiz var mı? Hani orada da Şii, Sünni tartışmaları, Türk, Kürt sorunları vardı diye örnek gösterdim. Ya da bu günlerde ABD ve Avrupa’ya karşı dik duruş sergilemekte olan İran’ın Irak’tan sonraki hedef olduğunu göremeyen var mı? İşte bu da demek oluyor ki, bütünlük içerisinde dimdik ayakta durabilen bir ülke varsa, hele bu ülkenin petrol ve yeraltı zenginlikleri varsa, dış dünya ile ilişkilerinde el etek öpmek gibi bir niyeti yoksa bu ülke ABD ve Avrupa’nın gözünde terörist ülkedir. Ancak bir ülke bizim gibi birbirini yemekle meşgulse, değil iki üç, otuz kırk parti varsa, her partinin dayandırma yaptığı bazı ideolojik düşünceler ve fikirler varsa, Laikliği İslam karşıtı bir dinmiş gibi görüp İslam’la laikliği bir araya getiremiyorsa, Cumhurbaşkanı’nı bile seçerken Avrupa gazetelerindeki manşetlerle rezil olmayı göze alacak kadar kendi halkına düşman bir toplum yapısından oluşuyorsa, bu ülke ABD ve Avrupa ülkelerinin savaşarak oluşturdukları ülkeden daha vahim durumdadır. Kısacası, Biz işgalcilerin bu gün Irak’a yaptıklarını biz kendi kendimize yapmaktan başka bir şey yapmıyoruz.

            Asıl konumuza dönecek olursak, Cumhurbaşkanı seçilmesinde hiçbir engeli bulunmayan bir adayın cumhurbaşkanı seçilmesini kimler neden istemiyor. Ayrıca yüzde 99.9’u Müslüman bir ülkeyiz diyoruz her yerde de, cumhurbaşkanı seçiminde niye İslamcı diye karalıyoruz adaylar? Yoksa bizi yönetmesi gerekenin Müslüman olmaması mı lazım? İşte bu açıdan olaya baktığım zaman son derece sinir bozucu bir manzara çıkıyor karşıma. Elbette ki dışişleri banlığı dönemimde çok büyük başarılara imza atmamış bir isim Sayın Abdullah Gül. Cumhurbaşkanı olabilecek kapasiteye sahip olup olmadığı da benim konum değil. Ayrıca AKP hükümetinin icraatlarından da pek memnun değilim. Ancak konu olan benim ülkemin bütünlüğü iken, bu seçimi buralara taşımak adına elinden geleni yapan muhalefet neden demokrasi savunuculuğu yapıyor da, demokratik bir şekilde bir aday ismi açıklamıyor. Benim halkımdan tek bir isteğim var. Bizi Gazete manşetlerine kadar taşıyıp rezil etmek niyetindeki ABD ve Avrupa’nın oyununa gelmeyin. Irak ve İran’da işgal güçlerinin yapamadığını biz kendi kendimize yapmayalım. Laik olmak dinsiz olmak demek değildir. Kimsenin dinini tartışmak da laiklik değildir. Bu gibi küçük meselelerle kendimizi paralamak yerine, Türk olduğumuzu ve dünyanın artık boş mitinglerle değil para ve teknoloji gücü ile yönetildiğini aklımızdan çıkarmayalım. Ülkemizin gelişimi için çırpınmak dendiği zaman hiçbir adım atmayanların ülke savunucusu gibi pirim yapmasına izin vermeyin. Birbirinden hiçbir farkı olmayan siyasi partiler arasında seçim yapmak yerine, istediğimiz siyasi partiyi biz yönetelim. Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Atasözünde olduğu gibi, millet olduğumuzu gösterelim. Saygılarımı sunuyorum, Esen Kalın.       

Kadir ÇETİN

GÜKSAD Başkanı

Oyu Puanı: 33 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 16 (0 Kayıtlı Üye 16 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.32444 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu