Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
06 Haziran 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Bir süre önce gazetemizde “Şimdi Birleşme Zamanı” başlıklı bir yazı ile merkez sağda birleşmenin önemi ile ilgili duygu ve düşüncelerimizi ifade etmeğe çalışmıştık.
5 Mayıs tarihinde iki lider Ağar ve Mumcu merkez sağda birleşebilecekleri bir protokolu kamuoyuna deklare etmiş, merkez sağı temsil eden kesime müjdeli bir haber vermişlerdi. Ne yazık ki bu birliktelik liderlik ve siyasete hiçte yakışmayan ayak oyunları yüzünden aradan bir ay bile geçmeden bozuldu. Sağdaki birlikteliğin önemine atıf yaptığımız 25 Nisan 2007 tarihli gazetemizin satır aralarında “Bu birlikteliği istemeyenler ve bu birleşmeye çomak sokanlar olacaktır” şeklindeki endişelerimize de ayrıca yer vermiştik.
Aradan çok zaman geçmeden Anavatan Partisine 11 yıl genel başkanlık yapan Mesut Yılmaz’ın yaptığı açıklamaları da hayretle izledik. Mesut Yılmaz, kendi milletvekilliği yanında sekiz arkadaşının da listelerde yer almasını öneriyordu. Esasen Anap Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun Yılmaz’la ilgili düşünceleri bilinmekte idi. Erkan Mumcu Anavatan Partisini % 5’lere indiren Mesut Yılmaz’la ilgili düşüncelerinde de bir ölçüde haklı idi.
Sayın Mesut Yılmaz’ın 20 yıl içinde Anavatan partisinde neler yaptığına birlikte bakalım.
Yılmaz’ın, Özal’ın Genel Başkan olduğu dönemlerde doğal olarak Özal’ın önüne geçmeye elbette gücü yetmezdi. Kaldı ki Özal Cumhurbaşkanlığı köşküne çıktıktan hemen sonra Yılmaz Anavatan Partisi sahnesine çıktı. 1991 yılında yapılan Milletvekili seçimlerinde Anavatan Partisini % 37’lerden % 24’e düşürdü. 1995 seçimlerinde akla hayale sığmayan bir seçim ittifakı ile parti oylarını % 17’ye indirdi. Bir hükümetin görevden uzaklaştırılmasının ardından Anavatan seçmeninin hiçte tasvip etmediği bir azınlık hükümetini kurarak 1999 seçimlerinde de Anavatan Partisi oylarının % 13’lere düşmesine sebep oldu. Anavatan Partisinde sürekli Genel Başkan olmakta ısrar eden sayın Yılmaz parti içinde ki arkadaşlarına hiç bir hak hukuk tanımadı.
Sonuçta yapılan 2002 seçimlerinde Anavatan partisini % 5’lere düşürerek partisini hazine yardımından da mahrum etti. Ardından yüce divana giden sayın Yılmaz yüce divanda da davası zaman aşımına uğradığından ötürü de tekrara siyasete girme hakkını kazandı.
20 yıllık bu süre içinde memleketimize güzel hizmetler verdiğine inandığımız sayın Yılmaz siyasette başarılı olamadı. Tek kelime ile Anavatan Partisini yedi bitirdi.
Mesut Yılmaz şimdi çok sevildiği memleketi Rize’den Bağımsız aday oldu. Allah yoklunu açık etsin diyoruz.
Bu birleşmede sayın Yılmaz ve ona yandaşlık yapan liderlerin vebal ve günahı da oldukça büyüktür. Türk siyasi tarihi onları asla affetmeyecektir.
NOT : Anavatan Partisi Genel Başkanı Sayın Erkan Mumcu’nun ANAP Kongresinde Mesut Yılmaz’la ilgili sarfettiği cümleyi de kendisine yakıştıramadığımızı belirtmek isteriz. Mumcu’nun nezaket örneği göstererek özür dilemesi söylemi affettirecek cinsten değildir.
Al birini vur ötekine. Ne Ağar ve nede Mumcu bu ülkeye heyecan verecek insanlar değil. Kaldıki ne misyonları ve nede vizyonları var. Benim oylarımla meclise giren Mumcu onca insanın en doğal hakkını yerken, kurduğu yeni birleşiminde ne kadar güvenilir olabilir. Halkımızın son derece bilinçli olamsında fayda var. Seçecekleri ve ardından gidecekleri insanları çok iyi tahlil etmeliler. Saygılarımla.
.jpg)
BU BİRLEŞEMEMENİN SUÇLUSU KİM?
