Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
22 Temmuz 2007 genel seçimi Türk siyasi tarihinin önemli dönemeçlerinden biri olarak tarihteki yerini aldı.Yaz mevsiminin kavurucu sıcaklarına rağmen %80 üzerindeki katılım oranı içimizi serinletirken demokrasimiz açısından da sevindirici oldu.
İktidar geride bıraktığımız 4 buçuk yıllık politikaları için de, önümüzdeki 5 yıllık süreç içinde yapacaklarına da güven oyu aldı... 22 Temmuz 2007 seçimi Türkiye için son derece demokratik, ancak bir o kadar da dramatik bir seçim olmuştur...
AKP'nin bu beklenmedik yükselişindeki temel nedenler üzerine bir çok değerlendirme yapılacak kuşkusuz... Çünkü gerçekleşen bu seçimin içinde çok fazla "neden - sonuç" ilişkisi var...
İşte bunlardan biri de, Türk halkının "cumhuriyet-laiklik-demokrasi" üçlemesine bakış açısının dünden bu güne nasıl değiştiğini ve hangi noktaya geldiğini algılamadan ve yaşam biçiminin ekonomik standartlarını koruma ya da yükseltme çabası olmadan yapılan politikanın artık halktan hiçbir şekilde itibar görmeyeceğidir...
Örneğin Eskişehir için hangi bölgeden, hangi mahalleden hangi partiye ne kadar oy geldiğine ilişkin seçmen profilini incelediğimizde, yukarıda söylemeye çalıştığım şeyi çok daha iyi anlayabileceğiz...
O zaman göreceğiz ve anlayacağız ki, "cumhuriyet-laiklik-demokrasi" üçlemesi, bazı kesimler için vazgeçilemez bir yaşam biçimi, bazı kesimler içinse "karın doyurmayan, kuru laf kalabalığından' başka bir şey değil..."
İşte gerçekten demokratik olan, insanların önceliklerini belirlemedeki kıstaslarını çok iyi süzüp, hatta bu öncelikleri gerçek birer ihtiyaç haline getirip sonra da bunları çözen parti konumunda olmayı beceren AKP'nin başarısının bu analizi, kesinlikle onların başarısını küçümseme amacı gütmeden, diğerleri için göz önüne alınabilecek bir argüman olduğu için ortaya konulabilmesidir.Bu, işin demokratik yönü...
Üretici, emekli, esnaf, işçi bu kadar perişanken... Terör bu haldeyken...Ülkede içinden çıkılamayacak bir çok sorun olduğu yerde dururken, ve bu olumsuz koşullar içinde iktidar, üstelik de oy oranını yükselterek başarabiliyorsa; bu yükselişi insanların bu politikaları gerçekten onaylamasına mı bağlayacağız yoksa, iktidar partisinin Türk insanından "nasıl oy alacağını" çok iyi bilmesine mi?
AKP, bu toplumdan hangi koşullar altında nasıl oy alınabileceğini çok iyi çözmüştür... Bence bu başarının temel anahtarlarından bir tanesi de budur...
Ancak AKP Türk halkının önceliklerini çok iyi belirlemiş, halkın gözünün önüne koyduğu bir ağaçla, arkadaki ormanı görmesini engellemiştir... Hangi gelir ve yaşam seviyesindeki insanlar hangi partiye oy vermiştir? İşte, o kutsal üçlememiz "cumhuriyet-laiklik-demokrasi" ile "ekmek parası" arasındaki öncelik orada gizli olacaktır... Demokratik ama son derece dramatik bir ülkede yaşıyoruz ne yazık ki...
.jpg)
SEÇİMLERİN ARDINDAN...
