Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Kimim ben ? Hayatını , Türk irfanına adayan , münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi(Jurnal)
Okuduklarıyla zenginleşen , zenginleştikçe yücelen , kanatlanan bir Don Kişot.Her aklına geleni yazmanında yazı yazmak demek olmadığını öğrenmiştir. Cemil Meriç , kucağında yaşadığı bu cemiyetin üvey evladı olarak görür hep, şahsiyeti de bu düşman çevrede şekillenmektedir. Ona göre , talebe- hoca ilişkisi bir komedyadır , o bu komedyayı asilleştirmek arzusundadır ve asilleştirir de . Gerçek entelektüel bir zümrenin emir kulu değildir , gerçek entelektüel bir devrin şuuru olmak zorundadır , bütün hakikatleri yoklamalı , bütün yalanların maskesini yırtmalı , kalabalığa doğruyu göstermeli , her düşünceye saygılı olmalı , tarafsız olmalı, vuzuhu fethe çalışmalıdır.
Kendinizi tanımak , irfanın varabileceği en yüksek merhale(Jurnal)
Kronoloji aptalların tarihi(Bu Ülke)
Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı.(Mektuplar)
Hayatım bir trajedidir. Birinci perde evleninceye kadar geçen kadar zaman ; yıldızsız, cıvıltısız, katran gibi bir gece. Vıcık vıcık ıstırap. Birkaç şehri fethe yeten bir enerji yel değirmenlerine saldırmakla harcanır. İkinci perde izdivaçla başlar. Daha büyük, daha derin, daha uzun acılar. Fakat vahâları olan bir göl ve göğü yıldızlarla dolu; çocuklarım, kitaplarım...(Mektuplar)
Vatandaşları günün çetin kavgalarında yer alırken yıldızlara seranat besleyen bedbahtın adı: Savaş kaçağıdır. (Fildişi Kulesi)
Büyük eserler, uzun doğum sancılarının mahsulüdür. (Yirminci Asır)
Hint, rüyalarımla, hicranlarımla benim. Benim türbem. Bugün ziyaretçisi yok bu türbenin. Yarın olacak mı?(Jurnal)
Politika ve aksiyon adamlarının en zayıf yanı , düşünce adamını küçümseyişleridir. Beyinle kol , nazariye ile aksiyon el ele vermedikçe, toplum sıhhate kavuşmaz.(Kırk Ambar)
Don Kişot istikbale taşan mazi. Hatta tek başın hak ve hakikat. İnsanların zincire vurulmasına tahammülü yok. Don Kişot kanatlı, kertenkelelere gülünç gözükmesi bundan.(Jurnal)
Konya yolculuklarımda (1966-67) ilk defa başkası ile temas ettim. Başkası, yani kendi insanım. Kaderin karşıma çıkardığı genç üniversiteli "Sen bizden değilsin " dedi. Sen bizden değilsin. Evet, ben onlardan değildim. Ama onlar kimdi? Uçurumun kenarında uyanıyordum. Demek boşuna çile çekmiş, boşuna yorulmuştum. Bu hüküm hakikatin tâ kendisiydi.(Mağaradakiler)
Düşünenin görevi; insanından kopan , tarihini unutan ve yolunu şaşıran aydınları irşada çalışmak, kızmadan usanmadan irşat. Gerçek sanat ayırmaz, birleştirir.(Mağaradakiler)
Aydın almak için önce insan olmak lazım. İnsan mukaddesi olandır. İnsan hırlaşmaz, konuşur. Maruz kalmaz, seçer. Aydın kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi . Aydını yapan: "Uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessüs."(Kırk Ambar)
Tefekkür kılıçla fethedilmez, bir parça kendi kafamızla düşünmek ne kadar güç.(Mağaradakiler)
Düşünmek, insan üzerine düşünmek, mutlaka yasak bölgelerden birkaçına dalıp çıkmakla olur. Zaten demokrasi ve liberalizm yasak bölgeleri kaldırmak manasına gelir.(Jurnal)
Bazen yangın kulesindeki nöbetçi olacaktır, bazen engine açılan geminin kılavuzu. Sokakta insanlar boğazlanırken, düşüncenin asaletine sığınarak, elini kolunu bağlamak, düşünceye ihanettir.(Mağaradakiler)
Benim trajedim şu birkaç satırda: Sevebileceklerim dilsiz, dilimi konuşanlarla konuşacak lakırdım yok. Yani, dilimle,zevklerimle, heyecanlarımla, yarımla "Büyük Doğu" kadrosundanım. Düşüncelerimle, inançlarımla "Yön'e yakınım. Bu bir kopuş, bir parçalanış.(Jurnal)
Ben edebiyata sürünerek girmedim, prens olarak girdim, şövalye olarak girdim ve Palas Atena gibi zırhımla doğdum.(Mektuplar)
Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah:Kalem.(Kırk Ambar)
Başkalarını iç dünyasına çeviren insan, şuurun mağarasında kendi gölgesiyle karşılaşır.(Jurnal)
Ömrünü düşünceye adayan , Eflatun'dan Marx'a kadar her düşünce adamını sevgi ve saygıyla selamlayan, bütün dinler , bütün mezheplere saygılı bir kimsenin herhangi bir kilisede barınabileceği nasıl düşünülebilir?(Somut)
Hayatımı iki kelime hülâsa eder:Öğrenmek ve öğretmek.(Tercüman)