Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
26 Kasım 2007 tarihli Kuşakkaya gazetesindeki yazısı
Mail
kusakkayagazetesi@yahoo.com
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Kendini, içinde bulunduğu toplumun hizmetine adamış bir eğitimci: Güneri Kadirbeyoğlu.
İçindeki cevheri ortaya çıkaran pek bulunmamış
Okumaya, yazmaya eğilimli, eğitimli insanlarla haşır-neşir olmak için kitap, kırtasiye satışını meslek edinmiş bir babanın, inançları doğrultusunda, elindekini, avucundakini armağan etmeğe amade bir ananın çocuğu olarak dünyaya gelmiş.
Çocukluk yılları pek rahat geçmemiş, Yaşamını tırnaklarıyla kazıyarak sürdürmüş.
Daha ortaokul çağlarında iken fotoğrafçılığa merak sardırmış.Önünü açan, elinden tutan kimse olmadığı için, bu merakını kendi kendine geliştirmiş.
Okul harçlığını , merak sardırdığı fotoğrafçılıktan çıkarmış.
Önce ortaokul, sonra Öğretmen Okulu ve ardından öğretmenlik.
Öğretmenliği süresince, yalnız çocuklara değil, görev yaptığı köylerin gelişmesi için de çaba harcamış.
Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Eğitim Araçları Başkanlığına geçmiş.
Eğitim Araçları Başkanlığındaki hizmetleri, daha doğrusu başarıları değerlendirilmiş, önce Başkan yardımcısı, sonra da Eğitim Araçları Başkanı olarak 30 yılı aşkın bir süre hizmet verdikten sonra emekliye ayrılmış.
Güneri Kadirbeyoğlu, Eğitim Araçları Başkanlığında, yalnızca eğitim araçlarını, Fen ve Tabiat Bilgisi malzemelerini köy okullarına götürüp teslim etmekle yetinmemiş, o aletlerin nasıl çalıştırılacağını, öğrencilere deneylerin nasıl yaptırılacağını da yılmadan, usanmadan, acze düşmeden öğretmiş. Açıkçası rehber öğretmenliğin en güzel örneklerini vermiş.
Kadirbeyoğlu, ortaokul çağlarında merak sardırdığı fotoğrafçılığı da bırakmamış. Daha da geliştirmiş. Gerek öğretmenlik, gerek eğitim yöneticiliği, gerekse emeklilik yıllarında da boş durmayan Kadirbeyoğlu,hep düşünmüş, topluma nasıl yararlı olacağının hasaplarını yapmış, hep bir şeyler üretmiş, bir ekmeğini dostlarıyla paylaşmaktan zevk almış.
Bugün, derli toplu olmasa da Gümüşhane'nin en zengin fotoğraf albümüne sahip Kadirbeyoğlu.Son çeyrek yüzyıldan beri çeşitli gazetelerde, dergilerde, isimli-isimsiz hep onun fotoğrafları yer almış. Bu yönüyle Gümüşhane tarihine geçecek bir kişilik, bir çaba göstermiş. Ne yazık ki, çabaları ve hizmetleri oranında bir takdire, bir taltife mazhar olmamış.
Güneri Kadirbeyoğlu; hayata, insanlara ve eşyaya yalın bir gözle bakmamış, herkesin bakıp da görmediğni görmüş. Gördüklerini yazıya, fotoğrafa, söze döktüğünde de tanık olanları şaşırtmış.
Fotoğrafçılık bir tutku haline gelmiş Kadirbeyoğlu'nda.
Dilerseniz, bu konuda somut bir örnek verelim :
Bir gün cep telefonum çaldı, açtım Güneri Kaderbeyoğlu, "Ağabey" dedi, fotoğraf makineni al ve Kuşakkaya tepesinin bir fotoğrafını ç ek" Ne var ki, dedim. "Kuşakkaya tepesini bir bulut çepe çevre sarmış, çok güzel bir görüntü oluşmuş, o güzelliği kaçırmayalım." Sen niye çekmiyorsun, diye sordum. "Ağabey, ben hastanedeyim, yatıyorum, pencerem Kuşakkaya'ya bakıyor" dedi.
Fotoğrafçılık konusunda, kendi sağlığını bile ikinci plana atan bir insan Güneri Kadirbeyoğlu. Bu niteliğini her alanda göstermiş, herkesin derdine derman olmaya çalışmış ve bu incelik, bu hassasiyet onu yıpratmış.
Güneri Kadirbeyoğlu'nun halka hizmeti, emekli olduktan sonra "Gümüşhaneliler ve Gümüşhane'yi Sevenler Hizmet Vakfı"nda devam ediyor.
Pırıl pırıl iki kız çocuğu büyütmüş ve yuvadan uçurmuş. Kendisine sadık, ölç ülü, edepli, fedakâr hanımıyla birlikte sürdürüyor yaşamını.
Zaman zaman hastaneye gidiyor, tedavi görüp dönüyor. Bir süre önce de hastanedeydi. Yine o incelik, yine o nezaket ve yine o saygı üzerinde.
Güneri Kadirbeyoğlu için bir tespit yapma gereğini duydum.
Bu konumda, bu yapıda, bu güzellikte insan az yetişiyorda...
Kendisine sağlıklar, eşiyle, kızlarıyla, torunlarıyla uzun yıllar diliyorum.