Yazdırdığınız Makale: ENFLASYON CANAVARI HORTLADI ESNAF PERİŞAN.


ENFLASYON CANAVARI HORTLADI ESNAF PERİŞAN

 
        Yayınlanmakta olan aylık ekonomik rakamlardaki düşüş enflasyon canavarının hortladığına dikkatleri çeken ekonomistler önlem alınmazsa muhtemel bir krizin ayak seslerinin yavaş yavaş geldiğine işaret ediyorlar.

        İMKB düşüş, Doların yükselişi TÜFE\'de % 9,1\'lik ve ÜFE\'de % 2,6\'lık azalma ekonominin iyiye gittiğine dair verilen beyanatları doğrulamıyor. Enflasyon hesabı yapılırken dayanıklı tüketim maddeleri, dökme nal çivisi, tel örgüsü gibi maddeleri baz alıp etin kilosunun 16,00 YTL, Benzinin litresinin 3.000,00 YTL, enerji tüketimindeki % 18 artış, gıda maddeleri olarak fiyat artışında rekor kıran ıspanak, kabak, salata gibi maddeleri göz ardı ederseniz enflasyonun tek rakamlı çıkması gayet doğal. Ancak “görünen köy klavuz istemez” misalinde olduğu gibi her şey ortada. Ortalama 8.000,00 YTL maaş alan vekiller 435,00 YTL asgari ücretle geçinen yurttaşın hali pür mealini nereden bilecekler. Evet, 435,00 YTL ile nefes almaya çalışan yurttaşlar. Orda bir yurttaş var! O yurttaş bizim ciğerimizdir. Gitmesek de görmesek de o bizim seçmenimizdir... Deyimini hatırlattıktan sonra gelelim esnafın durumuna. Sanayi, çarşı ve pazar esnafı dertli. Ve adeta isyan halinde.

        Kendileri ile görüştüğümüz değerli esnaf hemşehrilerimiz; geçen yıla oranla alış-verişlerinde 2/3 nispetinde azalma olduğunu dile getirerek her hafta alış-veriş yapan mahalle ve köy marketleri ayda bir kez alış-veriş yapabiliyor açıklamasında bulundular. Sanayi sitesinde ki emek-yoğun çalışan bir esnafımızda dükkânını kapatma durumuna geldiğini üzülerek bildirirken bunun sonu nereye varacak diye de duyduğu endişeyi dile getirirken yoksa Malezya\'dan Mısır ithal edipte mısır üreten ülkemde bende Mısır mı satsam esprisi ile UNAKITAN ve ÖZAK mahdumlara da gönderme yapmayı ihmal etmedi. Esnaftan çok iyi iş yaptığını bildiğim lokantacı bir dostum da müşterilerimiz artık az çorba ve az pilav yiyerek öğün savmalarını paranın suyunu çekmesi olarak değerlendirmesi doğru bir yaklaşım değil mi? Peki dedik ve sorduk? Bu durgunluğun sebebi ne olabilir?

        Öncelikle nüfus sayısında ki düşüş yani alış-veriş yapanların sayılarının azalması, kredi kartı borçları sebebi ile paranın bankadan çıkmadan aynı kaynağa geri dönmesi, yüksek faizler ve maaş ipotekli araba alımları gibi harcamalar sebeplerden bazıları.

        Tüm iş kollarındaki esnaflar aynı durumda hatta bir bayan esnaf hemşerimiz de “acaba bir yardımlaşma derneğimi kursak” diye de bu perişan duruma nasıl bir çözüm buluruz çabası içinde düşünce üretmeğe çalışıyor.

        Çözümü şüphesiz iktidar ve hükümet bulacaktır. Dağların arasına sıkışmış olan Gümüşhanemizin memur maaşlarından başka herhangi bir girdinin olmadığını bilmeyen yoktur. Buna rağmen İstanbul’da uygulanan ekonomik yaptırımların aynısı İlimizde de uygulanmaktadır. Teşvik deyip teşviksizlik yaparsan aldığın vergilerin tamamını versen bile çalışan memurların maaşını bile karşılamayacağını bilmezsen özendirici hiç bir tedbir  almazsan tabii ki bu garip kente kimse de yatırım yapmaz böylece esnafta iflasın eşiğine gelir. Tabii ki bizim yaşantımızda buna koşut olarak allı karalı devam eder. Diyeceğim o dur ki bu durum sizce yeni bir krizin ayak sesleri olarak duyulmuyor mu?