Yazdırdığınız Makale: SINAVLAR KORKUTMAMALI.


SINAVLAR KORKUTMAMALI

 
        Haziran ayı demek, öğrenciler için sınav ayı demek.
        İlkokul düzeyinde başlayan sınavlara sonraki yıllarda eklenen İş Bulma sınavlarını da ekleyecek olursak neredeyse bir ömrün yarısı sınavlarla geçiyor diyebiliriz.
    Böyle bir ortamda öğrenci zamanının önemli bir kısmını kendisinin arzularını gerçekleştirmek için değerlendirmesi yerine, ailelerinin arzularını gerçekleştirmek zorunda kaldıkları bilinen gerçeklerdendir.  Bu durum onlarda ister istemez yaşama karşı bir isyan duygusunu da oluşturabiliyor. Önümüzdeki pazar günü yapışacak olan (OKS) yani Orta Öğretim Kurumları sınavı için daha şimdiden öğrencilerle birlikte veliler de kâbus dolu bir sürece girmiş durumda.  Sadece OKS’mi? Dahası da var: SBS, LGS, ÖSS gibi. Bütün bu terimler kimilerine göre hiç bir anlam ifade etmese de; aslında bunlar öğrenciler ve onların aileleri için adeta ölüm-kalım meselesi olan sınav isimlerinin kısaltılmış şeklidir. İlköğretim okullarının 8. Sınıf öğrencilerinin şu andaki düşünceleri iyi bir eğitim almak. Bunun içinde var güçlerini kullanarak bu sınavlarda üstün başarıyı elde etmek... Peki bu başarı nasıl elde edilecek?
    Sorunun cevabı çok uzun. Ancak, biz kısa tavsiyelerimizle çocuklarımıza yinede yardımcı olmaya çalışalım.
    Öncelikle sınavı kaygı haline getiren nedenleri bilmekte fayda var. Sınavla ilgili bilgi almak, ne kadar sürdüğünü bilmek, öğrenme modelini keşfetmek en önemlisi sınava hazır olduğu hissini duymak. Çünkü genelde hazır olmadığınız bir şey sizi tehlikeye sokar. Sınavdan kaygı duymak aslında kötü bir duygu değildir. Üstelik, sınav kaygısı hedefe ulaşmak için kişi üzerinde motive edici normal bir duyguda oluşturur.  Ben başaramam, aileme karşı mahcup olacağım duygularının yerine “ben başarmak için çalıştım ve başaracağım” duygularını sahiplenmek doğru olanıdır. Yeri geldiğince söyleriz. Aileler, “senin için çalıştık, didindik.  Şimdi sıra sende, hadi seni görelim” gibi  fedakârlık  edebiyatları çocuğu motive etmediği gibi karamsarlığa sebep olabileceğini de bilmekte fayda var. 
    Netice olarak; sınav stresi her ne kadar gençlerin geleceğini etkilemiş olsa da hayatın sürekli olarak mücadele ve yarış içinde geçtiğini düşünerek üstümüze düşen görevi lütfen yapalım. Yani: Başkaları ile paylaşan kendisi ile yarışan bireyler yetiştirmeye özen gösterelim.