Yazdırdığınız Makale: KONUŞMAK MI? HİTABET Mİ?.


KONUŞMAK MI? HİTABET Mİ?

 
    Hareketlenen siyaset sahnesinde yoğun olarak sürdürülen seçmene ulaşma turları devam ede dursun önemli olan başka bir gerçek var ki; O’da kitlelerin nasıl harekete geçirileceği ve siyasi lider pozisyonunda olanların insanları partilerine nasıl yönlendirecekleri gerçeği...

    Yapılan insani yardımları bu işe karıştırmamak koşuluyla, bireyleri partilerin lehine harekete geçirmenin kuşkusuz denenmiş yöntemleri vardır. Bunlardan birisi konuşmak ikincisi de hitabet san’atını yerinde kullanmaktır.

    Yerinde kullanmak diyorum. Zira bu çok önemli bir tespittir. Büyük bir gurupla “konuşma” yönetimini küçük gurupla “hitabet” yöntemini kullanmak ters bir işlemdir ki hiçbir sonuç alamazsınız.

    Konuşma; dinleyicilere karşı belli bir konu üzerinde söylenen sözlerdir. Hitabet ise; bir gerçeğe (parti ideolojisine-parti tüzüğüne) inanan insanın, toplumu bu gerçeğe inandırmak için yaptığı telkin sürecidir. Etkili olanı bu yöntem konuşmacılar tarafından sıkça kullanılan bir yöntemdir.

    Bu yöntem  ile hatip dinleyicilere soru sorup, cevap alabilir. Fikrini açık bir şekilde anlatır, dinleyiciler üzerinde iz bırakarak onları ikna eder, harekete geçirir ve kısmende eğlendirme fırsatı bulur. Tabii ki bir ön hazırlığı da gerektirir.

    Geniş konferansta, birilerine soru sorup da aykırı cevaplarında alınacağını hesaba katarak sürdürülen hitabet. Vücut diliyle de desteklendiği takdirde, belirlenen amaca büyük ölçüde ulaşıldığı deneyimlerle sabit görülmüştür.

    Katıldığımız kimi toplantılarda ipin ucu kaçırılarak geyik muhabbetinin yaşandığı olumsuzluklara tanık olmamız sebebiyle, yararlı olacağına inandığım bu düşüncelerimin deneyimli ve siyasete yeni soyunan değerli hemşehrilerimin bilgi ve takdirlerine  sunulur.