Yazdırdığınız Makale: MEAL OKUMAK.


MEAL OKUMAK

 
      Bir dini doğru anlamanın olmazsa olmaz yollarından biriside o dinin kitabını tanımaktır. Bir dinin kitabı hakkında bilgi sahibi olmadan o din doğru tanınamaz. İslam’ı anlamanın yollarından biri de Kuran’ı tanımaktır. Kuran’ı tanımak için yapılacak en önemli uğraşı, Kuran’ın tercüme, meal ve tefsirlerinden okumaktır.

      Kuran’ı tanımaya yönelik çalışmalar yapmadan İslam’la ilgili doğru bilgi sahibi olmak mümkün değildir. Müslümanların tarihinde Kuran’ı tanımaya yönelik ciddi çalışmalar ortaya konamamıştır. İslam tarihinde Kuran üzerine yapılan çalışmalar genelde tefsirciler arasında olmuştur. Kuran’ı tanımak tüm Müslümanların görevi iken bu yönde istenen çalışmalar yapılamamıştır.

     Hayatları boyunca Kuran’ın anlamını tamamen araştırıp okuyan kimseler çok az olmuştur.  Çoğunluk Müslümanların Kuran’daki sureleri ve içeriklerini hiç öğrenme gereği duymadan hayatlar sona erebilmiştir.  Bir konuyu Kuran bütünlüğünde araştırıp okuyan kimseler oldukça azdır. Kuran’ı Allah’ın kitabı gören kimselerin, Kuran’ın yorulmaz okuyucuları olmaları beklenir. Ama pratik böyle değildir.

     Hayatlarında İslam’a mesafe koyan kimseler de, Kuran’ı araştırma gereği duymuyorlar. Kuran’ı araştırmadan, incelemeden yanlış bir kanaatle ilgisizlik içeren tavırlar geliştirilmektedir. Dinle aralarına mesafe koyan kimseler, araştırıldığında Kuran’ı incelemedikleri görülecektir. Kuran’la ilgili bir kanaatleri vardır ama bilgiye ve araştırmaya dayalı değildir.  Kabuller ve ilgisiz kalmalar, araştırmaya dayanmıyor.

     İslam’ı araştırmak isteyen kimseler Arapça bilmiyorlarsa, Kuran’ın Türkçe tercüme ve meallerinden yararlanacaklardır. Tercüme ve meal okumanın yarar ve önemi ortadadır. Meal; yaklaşık anlam demektir. Meal yazarının kuranla ilgili kabul ettiği yaklaşık anlamlar demektir. Meal okuyarak Kuran’ı anlamak isteyen kimselerin şu temel anlayışların farkında olmaları gerekir.

1- Meal, mealcinin anladığı yaklaşık anlamdır. Mealci kendi anladığı ve kabul ettiği manayı kitabına yazmaktadır. Mealciden kaynaklanan tüm hatalar, mealinde de vardır.

2- Mealler, yazarlarının mezhebi ve şahsi anlayışlarını yansıtır. Okuyucu bunun farkında olmalıdır. Mesela, abdestle ilgili ayeti Kuran’ın metnindeki anlamdan öte mezhebi kabullere göre manalandırmaktadır. Metne muhalif ama kabullere uygun bir anlamda meal yazılabilmektedir.

3- Kurani kavramlar, yalnızca kelime anlamlarıyla ele alınamaz. Yani Kuran’daki bir kavrama ya Kuran’ın verdiği bir anlam ya da Resulü Ekrem’in bir açıklaması vardır. Meal yazarının kelime anlamlarından hareketle elde edeceği anlamın çokta önemi yoktur. Meallerde yapılan en büyük hatalardan biri budur. Örneğin “ululemr”, “zikir ehli”, ilim verilenler”, “ilimde rusuh sahibi olanlar” ve “ehli beyt” kavramları Kurani kavramlardır. Bu kavramlar ya Kuran’da tanımlanmıştır ya da Resulü Ekrem tanımlamıştır. Bu tanımlamalara dayalı olmayan ve yalnızca kelime anlamlarından hareketle elde edilen anlamların güvenirliği olamaz.

4- Kuran’ın metnine rağmen verilmiş anlamların sorgulanması gerekir. Maalesef ki bu anlamda çok meal vardır. Mesela Muhammed Esed’in meali buna önemli bir örnektir. Kuran’da anlatılan mucizeleri metne rağmen yorum yaparak zahiri anlamlarını inkâra yönelik izahlar bu mealde fazlasıyla vardır. İsa As’ın çocukken konuşmasını garip bir şekilde yorumlamak gibi izahlar vardır.

5- Meal yazarlarının ekseriyeti meallerini yazarken Resulü devre dışı tutarak yazabilmektedir. Mesela, Ehli Beytin kimlerden oluştuğunu belirten hadislere rağmen izahları not halinde yazmak gibi izahlar yapılmıştır.

6- Meal okuyucuları, meal okuduklarını bilmeleri gerekir. Yani kuran okumuyorlar. Okudukları mealin ne kadar yaklaşık anlama denk geldiğini anlamanın yollarını bulmalıdırlar. Aksi halde yanlış meallerin kurbanı olduklarını bile anlayamazlar.