Yazdırdığınız Makale: SONRADAN YARIŞ KAZANILMAZ / İLK OLMAK AYRICALIKTIR.


SONRADAN YARIŞ KAZANILMAZ / İLK OLMAK AYRICALIKTIR

 
          ‘Öğrencilerde geçmiş nesiller ve çağdaşları arasında ortak duygular uyandıracak, edebiyat ve sosyal bilimler alanlarında gelişmelere ilgilerini uyandıracak, onları araştırmaya yöneltecek ve Türk sanat ve kültür birikimini anlayarak yorumlayabilmelerini, yeni bilgi ve projeler üretebilmelerini; toplumun ekonomik ve kültürel kalkınmasına bilinçli bir şekilde katkıda bulunmalarını sağlayacak Sosyal Bilimler Liseleri alanlarındaki ilgi ve yetenekleri üst düzeyde olan bu öğrencileri edebiyat ve sosyal bilimler alanlarında yükseköğretime hazırlamak amacıyla açılmıştır.

       Eğitimi, teknik eleman yetiştirmek sanan bütün öğrencileri sayısal yeteneklerine göre değerlendiren sözel alanda başarılı, sosyal zekâsı yüksek öğrenciler yıllardır ihmal eden eğitim anlayışı; sosyal bilimler ve edebiyat branşlarında ülkemizin gereksinim duyduğu üstün nitelikli bilim adamlarının yetişmesini uzun yıllar bilinçli veya bilinçsiz engellemiş oldu. Avrupa’da Sosyal Bilimler Liseleri en üst düzeyde eğitim alırken Edebiyat ve Sosyal Bilimler alanlarında ihtiyaç duyulan üstün nitelikli bilim adamlarının yetiştirilmesine kaynaklık edecek olan sosyal bilimler, Ülkemizde “laf bilimleri” olarak algılanması; her konu da Avrupa’yı örnek alanlar için bir paradoks arz etmekte.

       Bu gün, sosyal bilimcilerimizin, skor yazarlığı yapan spor yazarlarımızın tavrını sergilemesinden şikâyet ediyorsak bunun sebebini iyi araştırmak lazım.  Hala belli üniversitelerin bünyesindeki Sosyal Bilimler Enstitüsü dışında sosyal bilim eğitiminden bahsedemiyorsak mahalle tartışmaları uzun yıllar bolca izlemeye devam edeceğiz. Siyasal duruşuna göre sosyal mevzuları yorumlayan bilim adamlarımızdan kurtulmanın yolu sosyal bilim eğitimini genç beyinlere lise yıllarında vererek bir bilim etiği kazandırmalıyız. Dünya siyasetini okuyamayan, strateji geliştiremeyen sosyal ve siyasal olaylarda teslimiyetçi bir nesil yerine; sorgulayan olayların perde arkasını görebilen ve buna göre strateji geliştiren geleceğin Türkiye’sinin sosyal koordinatlarını eğemem dünya devletlerinin dayatmaları yerine tarihi miras üzerine kuran genç beyinler yetiştirmenin adı ve tek yoludur Sosyal Bilim Liseleri.

       Ülke düzeyindeki bu yanlış anlayışın ilimizdeki tezahürünü ortadan kaldıracak en iyi icraat henüz bölgemizde açılmamış olan Sosyal Bilim Lisesi’nin ilimize kazandırılmasıdır. Adalet Meslek Lisesi’nin bölgede ilk ve tek olmasının ilimize kazandırdıkları ortadayken ilimizden önce bu bölgede Sosyal Bilim Lisesi’nin açılması bu fırsatın kaçırılması demek olur. Yeni ÖSS sınav sistemi ile üniversiteye öğrenci yerleştirmesi( yüksek okul hariç) mümkün olmayan ve ilimizin ekonomik yapısından kaynaklanan sanayi ve işletmelere elaman veremeyen meslek liselerimizin çok programlı bir liseye dönüştürülüp bir çatı altında birleştirilmesi ve ya Gazi paşa ilköğretim Okulu’nun eski binasının veya Eğitim Araçları Müdürlüğü binasının devri ile bina sorunu da kolayca aşılabilecek bu okulun OKS öğrenci profilimizin de bir gereği. Öğrencilerimiz OKS sınavında Fen ve Matematikten ziyade Sosyal ve Türkçe alanında daha başarılı olduğu göz önünde tutulduğunda bu okulun ne kadar elzem olduğu görülecektir. …

          İlimizin geleceğin Türkiye’ sinde etkin bir yer almasını istiyorsak – ki bu toprağa borcumuz gereğidir.- yeni eğitim anlayışının modeli olan bu okulun bu güne kadar açılmamış olmasını bir geç kalmışlık olarak değerlendirilip ilimize kazandırılması tüm sivil ve yetkili kurum ve kuruluşların ortak iradesi ve azmine bağlı. Bu okulu ilimize kazandıracak irade gelecekte hayırla anılacaktır.’

            Yukarıdaki yazıyı yazalı ve de yayınlayalı en az iki yıl oldu. Henüz bu ilde bu yazının talebi doğrultusunda bir adım atılmadığını görmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Kalkınmada öncelikli iller (ve ya kalkınmada geri kalan) için eğitim, bir çıkış kapısıdır. İlimizin konumu, ekonomik ve sosyal yapısı; turizm, ticaret ve sanayi anlamında bir gelecek vaat etmediği gözler önünde. Tek şansımız ve çıkış yolumuz ilimizin bir eğitim şehrine dönüştürülmesidir. Ancak bunun sağlanabilmesi; kendi alanında yeni olan okulların bölgemizde ilk olarak ilimizde açılmasıyla mümkündür. Bölge okulu olma özelliği taşıyacak ilimizdeki bu okullar komşu illerdeki kendi alanlarında başarılı öğrencileri çekerek ilimizin eğitim kalitesi artırılabilir. Aksi takdirde diğer illerin ardından kavuşulan bu tür yeni okullar, ilimizin kendine özgü dezavantajlarıyla birleştiğinde komşu illere yerleşemeyen öğrencilerin mecburi tercihlerinin merkezi olacaktır ki; bu okulların misyonlarını layık ile yerine getirmeleri çok zor. Bu bağlamda sosyal bilimler lisesinin Doğu Karadeniz Bölgesinde ilk olarak ilimizde açılması bu okulun civar illerde sonradan açılacak okullardan daha önce kurumsallaşmasını getireceğinden ilk olmanın avantajlarını ilimize taşıyacaktır. Bu da daha kaliteli öğrenci profili demektir ki bu durum özlenen başarının yakalanmasında bir fırsat olacaktır.

             İlimize kazandırılan Fen Lisesi Türkiye de en son açılan Fen Liseleri arasındadır. BİLSEM Bilsem hakeza öyle (Biz bunu yıllar önce talep etmiştik) üniversite yine son dokuzun içinde açıldı. Hal böyle olunca bu kurumlar bir yandan kurumsallaşırken bir yandan da kendilerinden önce açılan kurum ve kuruluşlarla yarışmak zorunda kalmaktadırlar. Sahip olduğu imkân(sızlık)ları iki alanda kullanma mecburiyeti içinde olmaları ve de yarışa sonradan katılmaları başarılı öğrencilerin tercihlerinde son şans olarak işaretlenmelerini getirmektedir. İlimizin ÖSS’ deki tartışılan sırasının( seviyesinin) temel sebeplerinin biri okullarımızın bu konumları bir diğeri de ilimizin seçme öğrencileri alan Anadolu; fen ve sosyal bilimler liselerinin yoğun olduğu bir il yerine; meslek liselerinin yoğun olduğu bir il olması.

             Gerek Fen Lisesi, gerek BİLSEM( Bilim Sanat Merkezi), gerekse de üniversite bu ildeki aşırı isteğin, yoğun uğraşın ve güçlü taleplerin ( buna siz kulis deyiniz) sonunda mı açıldı; yoksa “Eh şimdi de sıra size geldi; bir tane de size açalım bari!” anlayışı ile mi verilmiş bir sadaka mı? Cevap birinci ise ilimiz adına sevindirici bir işaret lobicilik adına; cevap ikinci ise buna sevinemeyiz.

        Son söz olarak Türkiye’de her bölgede açılan Sosyal Bilimler Lisesinin ilkinin bu ilde açılmasını arzuluyor, her ilde açıldıktan sonra ilimize de açılmasını ise lüzumsuz buluyorum. Bu ilin kaderi hep sonlarda olmamalı. En son pay alan olmamalıyız. Sanayide imkânsız, turizmde nasipsiz, ticarette bereketsiz (!) sosyal imkânlarda yetersiziz; hiç olmasa eğitimde şanslı olmalıyız. Bunun için verilenlerle yetinen değil; almak için didinen olmalıyız.