Yazdırdığınız Makale: GÖNÜL DİLİ TÜRKÇE.


GÖNÜL DİLİ TÜRKÇE

 
           Dünyanın 115 ülkesinden tam 600 öğrencinin katıldığı yarışmanın amacı; Türkçe\'nin öğretilmesi ve Türkçe öğrenenlerin ödüllendirilmesi, Türk kültürünün dünyada tanınan bir değer haline getirilmesi, Türkiye ile dünya ülkeleri arasında diyalog ve barışın sağlanmasına katkıda bulunmak olarak özetlendi.
      
        Şimdi dünyanın dört bucağında okullu olduk; dünyayı kucaklamaktı niyetleri… Atalarının niyetleri gibi dağıldılar ılıman kuşağın gözde ülkesi güzel yurdum, canım ülkem, ekmeğimin, aşımın, alın yazımın, sevdamın, türkülerimin, pınarlarımın, gelincik tarlalarımın, söğüt gölgelerinin serin ikliminden dağıldılar dünyaya…
    
    Öylesine gittiler ki uzaklara; uzak, çok uzak diyarlara barışın gülen yüzü oldular. Ay yaldızlı bayrağımın “ Yurtta barış dünyada barış” ışıklarıyla aydınlattılar uzak doğu ülkelerini, Afrika çöllerini, Asya bozkırlarını…
            
     Niyetlerinde ne madenleri sömürmek vardı; nede insanları köleleştirip madenlerde çalıştırmak. Yeni kıtalar keşfedip, yeni kaleler zaptetmek değildi niyetleri. Yeni gönüller fethetmek istiyorlardı ve gönülleri fethetmek için ise gönül kapılarını kırarak içeri girilemeyeceğini biliyorlardı. Gönül almak gerekti; gönülde kalmak gerekti.

      Barışın kalbine insanlık erdemlerini koymak için düşmüşlerdi yollara. Yollar uzaktı, uzaklara da gidilmediği için adına “uz” demişlerdi.

    Sonra barış ülkesinin barış bakışlı insanları, gönül dili “Türkçe” ile Türkçe olimpiyatları düzenlediler. Koşup geldi gönlü aynı, renkleri farklı insanlar yurduma… Dile geldi bülbül çocuklar, sözcükler Türkçe döküldü dillerden gönüllere, aktı şarkılar barış çığlıkları oldular semada…

    Fatih Kısaparmak\'ın “ Bu adam benim babam” şarkısını bir Pakistan\'lı öğrencinin ağzından gözü yaşlı dinlemek ne kadar gurur verici. Eurovizyon yarışmasına İngilizce şarkı ile katılmak ne kadar incitici ise, bu durum tam o kadar göğsümüzü kabartan bir olaydı. Türkçe ile “Bu adam benim babam” şarkısının sözlerindeki vurgu tonlarını başka bir dilde vermek mümkün olur mu diye sordum kendime!

     Asla olmaz dedim!
    “Biz kardeş ülke Güney Kore\'den geldik, size selamlar getirdik”
    “Ben El Hac, Benin\'den geliyorum; sizler için yağmur musikisini okuyacağım”
    “Ben Şükrü Mamat, Kenya\'dan geldim; size kucak dolusu selamlar getirdim.
    “Ben kardeş ülke Azerbaycan\'dan Muhammet Memedov”
    “Ben Aybike Kengibov,size atayurdunuz Kazakistandan\'dan selamlar getirdim.”
     “Ben Tataristan\'dan Gülnaz”!

      Düşünmeden edemedim. Meğerse Tataristan\'da  “Türkçe güller” açarmış, adlarıda “Gülnaz”mış.

     İşte bunun için düşüldü yollara; bir selam versek, bir gülümsesek, bir gül uzatsak Yaradan\'ın en erdemli varlığı olan insan bundan yüz mü çevirirdi? Bütün insanlığın ortak niyeti kardeşlik ve barış değil miydi?

      Gülnazlar,El Hac\'lar,Mehmet\'ler,Şükrü Mamat\'lar , hepsi ortak düşüncenin farklı musikileri  ile gönül tenimizi titretti gittiler.Onlar için 30 günlük ayları 60 gün yaşayanlara şükranlarımızı sunarız.

       Yaz tatilinde yazılarıma bir süre ara vermek zorunda kalacağım. Bizlerle bu sayfayı paylaşan tüm dostlara, değerli büyümüz Yusuf Sadık Beye, Eğitim camiamızı bir gün bile yalnız bırakmayarak tecrübelerini bizlerden esirgemeyen kıymetli ağabeyimiz Hasan Pir Beye sonsuz saygı ve selamlar.