24 KASIM ÖĞRETMENLER İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜN

     Milletçe büyük bir coşku ile kutladığımız belirli gün ve haftalardan birisi daha “24 Kasım Öğretmeler Günü” bu yıl 29. kez kutlanacak.

    Büyük Önder Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği (24.11.1928) gününün anısına izafeten her 24 Kasım, 1981 yılından beri halkın ve öğretmenlerin katılımıyla “Öğretmenler Günü” olarak kutlana gelmektedir. Ülkemizde özelde kutlanan bu öğretmenler gününün yanı sıra kimi öğretmen sendikaları da 5 Ekim Dünya Öğretmenler gününün de kutlanmasından yana olduğu görüşünde birleşiyorlar. Unesco tarafından kabul edilen 5 Ekim günü 1994 yılından beri OECD ülkeleri tarafından kutlanıyor. Dünyaya entegre olan ülkemizin de 5 Ekim gününü değerlendirmesinde ne sakınca olabilir ki.

    Günler şöyle ya da böyle kutlana dursun. Acaba bir amaç gerçekleştirmesi oluyor mu? O’na bakmak lazım. Bence geçen yıllara göre giderek azalan katılım bir meslek heyecanı içerisinde gerçekleştirilmiyor. Bu olumsuzluk tavırları son 11 yıldır izleyici olarak katıldığım törenlerde bire bir yaşadığımızı benim konumumda olan herkes biliyor.

    Şöyle ki!

    İnsanların alınganlıklarının en yoğun olduğu zamanlar ve belirli tarihler vardır. Onların bu önemli gününü hatırlayamaz ve kutlamaz iseniz değer verilmediklerini sanırlar. Örneğin tören için gelenlere özellikle emekli öğretmenlere gösterilmesi gereken ihtimam esirgenmemeli, sırt çevrilmemeli. Karşılıklı bir sevgi ve tanışma ortamı oluşturulmalıdır.

    Bu anlayış tüm meslektaşlar arasında yaygınlaştırılmalı. Öğretmenlik mesleği belki en az kazanç getiren meslektir ama insanı da en çok onurlandıran meslek olduğu unutulmamalıdır.

    Genelde öğretmenlerimizin toplumsal statüsü, ekonomik sorunları, sosyal ve özlük hakları açısından bakıldığında bilinen gerçek odur ki mutsuzluk vardır.

    Umudumuz odur ki, önümüzdeki günlerde yapılacak olan bir günlük işi bırakma eylemi uyarıcı olur. Ve öğretmenlerimizin günlerini de coşkuyla kutlamalarına vesile olur.