Yazdırdığınız Makale: AÇILIMIN KONTROL EDİLENİ.


AÇILIMIN KONTROL EDİLENİ

 
Daha dün İsrail’in dokuz vatandaşımızı öldürmesini konuşurken bugünlerde ardı ardına gelen şehit haberlerini konuşuyoruz. Elbette İsrail ile aramızda olan sürtüşmeyle bağlantı kurmadan olmuyor. Referandum sürecinin başlaması da ayrı bir konu. Artan terör olaylarının son hedefinde açılım politikaları var. Kısaca Gündem yine karışık…

Referandum geliyor yavaş yavaş gündem alacak derken şimdilerde şehit haberlerinin gölgesinde kalıyor. Şehrimize bile bulaşan terör belasında şükürler olsun ki iyi bir askeri operasyonla ölü ve sağ olarak 7 terörist yakalandı. Bu bölge için büyük rakam olmakla birlikte aralarında bölge sorumlusu denen teröristte ölü ele geçirildi. Dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de çatışmalarda ölü veya yaralı ele geçirilen teröristlerin sayısındaki artış. Askeri birlikler daha kudretli şekilde operasyonlara çıkabildiğinin ve askerlerimizin hazırlanmış pusulara bile bile gönderilmediğinin kanıtıdır.

Terörün şehre indiği son saldırı dün İstanbul Halkalı’da meydana geldi. Masum insanların da canının yandığı son çatışmalar artık Siyasi yüzünü hazmedemeyen örgütün 80’li yıllardaki haline büründüğünün ispatı niteliğindedir. Açılım amacıyla el uzatılmak istenen Kürt Halkını tekrar korkutarak ve yaptıkları saldırılara cevap veren Askerimizi, Kürtlere saldırmış gibi göstererek örgüt gücünü artırmaya çalışan PKK, umuyorum ki Kürt halkından eski desteğini sağlayamayacaktır. Kürt halkının bu durumu sahiplenmesi için girişimlerine devam etmeleri kabul edilemezdir.

Öte yandan Açılımlar inkar edile dursun, aslında Kürt vatandaşlarımızla ne kadar iç içe olduğumuz ve onların hayatımızın hemen her noktasında bulunduğunu unutanlar bu politikalara nasıl karşı çıkıyorlar anlamış değilim. Hepimizin Kürt arkadaşı tanıdığı ve hatta akrabası olmuştur. Neden öyleyse buna karşı çıkıyoruz? Kardeşlik öğesinde buluşmuyoruz? Elbette terör olayları ne sebeple olursa olsun kabul edilemez. Ancak Demem o ki Kürt vatandaşlarımızı bu kalleş terör örgütünün eline bırakmayalım, onları o kafese kilitleyipte bir gün onlarında eline silah alarak biz arkadaşlarına saldırmalarını beklemeyelim.

En basit örneğini CHP’de görmek mümkün.Siyasi arenada da açılımı inkar edenlerin başında CHP geliyor.Gelin görün ki CHP liderinin kökeni Hem Alevi Hem Kürt! Anlamıyorum ki buna rağmen neden inkar ediliyor. Açılımı AKP’nin değil de CHP’nin yapması mı hedefleniyor. Yapsın olsun yeter ki kardeşlik ön plana çıksın. Ama unutmayın ki Hedef CHP’nin açılım yapması değil, CHP yönetimine “getirilen” nasıl getirildiyse yarın CHP’nin yapacağı açılım da o şekilde istenildiğinde istenilen yere götürülür. Bundan dolayı bazı çevreler CHP açılımı istiyorlar! Yeri geldiğinde ABD-İsrail ikilemine karşı çıkabilen AKP iktidarının bu açılımı kabul edilemez oluyor. Çünkü kontrol dışı ve tek hedefi kardeşlik!

 CHP büyük bir ikilemin içine bırakılmıştır. Açılımı inkar edip en büyük açılımı yapanlar kendileridir. Atatürk’ün kurduğu parti olarak günümüze gelen CHP’nin lideri ve başbakan adayı Hem alevi hem Kürt kökenlidir. Ha bu konuda benim bir sıkıntım yok ama Baykal döneminde “Açılımla Kürtleri cesaretlendirdiniz” diyen CHP’liler bunu nasıl kabul ediyorlar anlamış değilim. Seçimler kendini belli edecektir ama eğer bütün bu dümenler CHP’nin Kürt ve Alevi oylarını artırmak için yapılmış bir hamleyse alın size samimiyet testi. Buna CHP’li vatandaşlarım sol rüzgarı desin birliktelik desin bir şeyler desin. Kürtleri cesaretlendirdiniz deyipte partiye Kürt Lider koyarsanız samimiyetinize kimse inanmaz. Üflemeyle rüzgar olsaydı kasırga bu memleketten eksik olmazdı. Ne Türkler, Ne Kürtler, Ne Aleviler veya Sünniler kimsenin oyuncağı değil! Herkesin hakimiyet derdinde olduğu bu ülkede açılım elbette zor olur. Ama oldu mu da tam olur!