Yazdırdığınız Makale: YEŞİL YOLCULUK.


YEŞİL YOLCULUK

 
   Turizm, dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla bir ülkeye veya bir bölgeye yapılan faaliyetlerin tümüdür. Turizm sayesinde insanlar hem gittikleri ülkelerin veya bölgelerin güzelliklerini görmüş, bilgi edinmiş olurlar hem de o ülkeye gördükleri yerler karşılığından para kazandırırlar.  Bacasız sanayi olarak ta adlandırılır ve ülke ekonomisi için büyük önem taşır. Milyonlarca insanı tüketici ve üretici olarak ilgilendirir.

   Türkiye de doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile iç ve dış turizmin gelişmesine oldukça uygun bir ülkedir. Gerek dağları, ormanları, yaylaları, kıyıları, gölleri, akarsuları gerek flora ve faunası ve gerekse mağaraları ve kanyonları gibi ilginç jeolojik oluşumları açısından diğer ülkelerle kıyaslanamayacak düzeyde bir zenginliğe sahiptir. Bu zenginlikler ülkemizi gündemde olan alternatif turizm için oldukça ilgi çekici bir ülke konumuna getirmektedir.

   Son yıllara kadar ülkemizde yoğun olarak deniz turizmi yapıldığını, bununda Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde gerçekleştirildiğini biliyoruz. Ama güneş, kum, sahil ve dehiz artık eskisi gibi turistlerin ve turizmcilerin alternatifsiz tatil planı olarak düşünülmemektedir.

   Sahip olduğu yemyeşil bitki örtüsü ile Doğu Karadeniz Bölgesi, adeta ülkemizdeki alternatif turizm arayanların odağı haline gelmiş durumdadır. Gerek devlet desteği, gerek Avrupa Birliği Proje destekleri ve gerekse Kalkınma Ajansları’nın vermiş olduğu destekler sayesinde bölgedeki doğa ve yayla turizmi hızla ivme kazanmaktadır.

   Hakikaten, Doğu Karadeniz bölgesi, şenlikleriyle ünlü onlarca yaylası, çeşitli uygarlıklardan kalan tarihi ve turistik birçok mirasın yanı sıra iklimsel çeşitliliği ve doğal bitki örtüsünün vermiş olduğu avantajı kullanmaya yönelik son yıllardaki atılımları, turizm pastasından payına düşeni almak için imkânların seferber edildiği bölgelerin başında gelmektedir.

   Kültür ve Turizm Bakanlığı, Doğu Karadeniz’in turizm potansiyelinin geliştirilmesi için özel bir müşavirlik firmasına Doğu Karadeniz Turizm Master Planı hazırlattığını da biliyoruz. Söz konusu plan; Ordu, Giresun, Gümüşhane, Trabzon ve Rize illerinde yer alan tüm turizm kaynaklarının incelenmesiyle oluşturuldu. 5 il, 71 ilçe ve 92 bucaktan oluşan planlama bölgesinde bu gelişmelerden yararlanacak yaklaşık 2,5 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Büyük kısmı ilk 6 yılda tamamlanacak 15 yıllık mastır plan, bölgeye yılda 1 milyonun üzerinde turist çekmeyi amaçlıyor...

   Plana göre, Gümüşhane’de iki önemli eylem bölgesi bulunuyor. Birincisi,  Çakırgöl Kayak Merkezi. Hem kış hem de yaz aylarında uzun süreli konaklama için merkez haline getirilerek, uluslararası nitelikte pistler yapılacak ve konaklama tesisleri inşa edilecek. Diğeri,  Süleymaniye Mahallesi. Doğu Karadeniz’de başka bir örneği olmayan tarih turizmine hizmet edecek şekilde hazırlanacak. Dahası, Zigana ve Erikbeli turizm merkezleri kurulacak. Karaca Mağarası, Arılı Mağarası, Artabel Yolu ve Artabel Dağı, Torul ve Kürtün barajları, İmera Manastırı, Grom Vadisi kiliseleri, Santa Harabeleri, Taşköprü Yaylası, Tomara Şelalesi, Çakırkaya Kilisesi, Örümcek Ormanları turizmde daha etkin yer alacak.

   Gerçektende Gümüşhane’miz bu denli zengin turizm kaynaklarına sahip olmasına rağmen mevcut turizm faaliyetlerinin çoğunlukla şehrin kuzey kesimlerin de yapıldığını görüyoruz.  Zigana Geçidi ve Karaca Mağarası, bölgeye gelen turların yüzde 41’i tarafından ziyaret ediliyor. Buna karşılık kent merkezini ziyaret yüzde 3 oranında kalıyor.

   Gümüşhane, geçit vermez dağları, coşkun akan dereleri, dinmeyen yağmurları, puslu yaylaları ile ayrı bir hayran kitlesi yaratmıştır kendine.  Akdeniz ve Ege’ye hâkim olan hareketli tatil anlayışının aksine sakinliği ve huzur veren doğası ile ayrı bir tattır, lezzettir. Yeşil bir yolculuğa çıkmak isteyen, eşsiz ve büyüleyici güzellikteki yaylalarıyla baş başa kalmak isteyen, huzur arayan ve kültürel-tarihi yaşanmışlıklara tanıklık etmek isteyen herkesi ziyaretine beklemektedir güzel şehir Gümüşhane. Saygılar…