Yazdırdığınız Makale: ŞAMPİYONLUK GÜZELDİR .


ŞAMPİYONLUK GÜZELDİR

 
    Bu aylarda her yıl bir  başka  futbol takımının marşı çalınır. Aslında bütün takımların marşı var mıdır derseniz;yoktur elbet.Adına büyük yakım sıfatı alanların marşları var. “ Beşiktaşım sen çok yaşa, canım kurbandır sana”;  “Mazinde bir tarih yatar,yaşa Fenerbahçe” ; “Re re re   ra ra ra gassaray gassaray cimbom bom”. Geçen yıl şampiyon olan Bursa sporun  marşı yok muydu ben mi duyamadım hatırlamıyorum. Gümüşhane sporun marşı var mı onu da bilmiyorum.. Şampiyon olsak nasıl bağırırız diye kendime dert edindim. Aslında aklıma kulak dolgunluğu birkaç kelime geliyor: “Ya ya ya,şa şa,şa  diye başlayıp, sen çok yaşa” diye biten cinsinden.

   Taraftarların kendi tuttukları takımların kazanmasından duydukları mutluluk,futbol gibi seyri çok keyifli oyunların  büyük kitleler tarafından takip edilmesine sebep olmuştur.Bir takım en fazla 30- 40  kişiden oluşmasına rağmen onlarca kişinin başarısından milyonlarca insan kendi başarısı gibi mutluluk gözyaşı dökmektedir.Kitlesel duygu yoğunluğu kazanma  arzusu ile birleşince sonuçta bir seyir ekonomisini meydana getirmekte, devlet de bu ekonomik sektörü destekleyerek ülkenin  reklamını  kolayca yapmak için  sporu manivela olarak kullanmaktadır. Brezilya’yı dünya çapında üne kavuşturan futbol aynı zamanda bu ülkenin gelir kaynaklarının başında gelir. Bir Afrika ülkesinin Dünya Kupasındaki çıkışı bir anda ülkesini dünya gündemine taşıyabilir. Böyle olunca evrensel bir  duygu paylaşım aracı haline gelen futbol, basketbol,tenis,kros,vb. spor dallarında daha çok insanı  kendi tarafına çekmeye çalışan kulüplerin rekabeti,insan havsalasını zorlayan başarıları doğurmaktadır. Bir takım  bir sezondaki  16 maçın sadece birinde berabere kalıp diğer bütün maçlarını kazanabiliyorsa bu mucize başarıyı başka nasıl açıklayabiliriz?

   Bundan şu sonuçları çıkarabiliriz; kişisel başarıları arka planda destekleyen bilinen ve bilinmeyen güçlerin varlığı inkar edilemez.Bu güç sizin kanatlarınızı hava ile doldurup kolay uçmanızı sağlayabildiği gibi en güçlü kanatları uçamaz hatta kanat çırpamaz hale getirebilir.

   Sizle aynı duyguları paylaşan insanların  sonuca yönelik duyguları başarı sonrasında parelel bir seyir izler,menzile varmış olmanın sonundaki ödülü de eşit paylaşma arzusu taşır. Aynı kitle başarısızlıklardaki sorumlulukları üstlenmek istemez. Suçlu bir kişi arar,bulur ve  mesuliyeti ona yükleyip kendini dışarıda bırakır.

   Başarıya giden yolda sizi büyük kahramanlıklarla özdeşleştiren duygusal söylemler, başarısızlıkta aynı kişiler ve kitleler tarafından yerini yıkıcı eleştirilere bırakır,insanlar önceden söylediklerini çabuk unuturlar.

    Başarı bir ekip işi olmakla birlikte,ekibi diri ve canlı tutan birde dış etkenlerin gücünü arkanıza almanız gereklidir.Bu dış etkenler ve güçler cismen görünmeseler de zahirde büyük etkiye sahiptirler.Biz buna bilimde kamuoyu deriz.Kamuoyu sadece ülke sınırları ile çevrili olmayıp dünya çapında bir etki alanı vardır.

   Hepsinden önemlisi de spor dünyada  büyük insan gruplarını etkileyebilen sosyolojik olgulardan birisidir. Bu olgu onu yöneten ve yönlendiren insanların iyi niyet ve çabaları sonucunda büyük başarılar getirebileceği gibi tersine bir yıkımda getirebilir. Aykut Hocaya tebrikler gönderirken onun takım kaptanının örnek insan yaşantısını da belirtmeden geçmeyelim. Şenol Hocanın bilge kişiliği ile spora kazandırdığı yeni bakış açısı ve en az şampiyon olan takım kadar çaba ve başarısıda övülmeye değer. Hepinize kocaman teşekkürler…