Bir trafik kazasında kaybettiğimiz ekonomiden sorumlu devlet  eski bakanımız Adnan Kahveci bir hatırasını televizyondan naklederken aşağıdaki notları almıştım.1964 yılının ÖSS birincisi bu dahi adam ne zaman bir şey dese dikkatlice dinlerdim; Büyük saygı ve hayranlık duyduğum müstesna insanlardan birisi idi.İşte  kendi dilinden o notlar:
     Bir gün bir milletvekili yanına gelip şöyle demiş “Senin bu soyadın bende olsa ben senden bile meşhur olurum,yaptığın bir icraat yok ama bu soyadın sayesinde meşhur oldun” Adnan Kahveci bu diyalogu gülümseyerek anlattıktan sonra “doğru söylüyor,soyadımın  dikkat çekici olmasını göz ardı edemeyiz.” Dedi. Yıllar sonra Nihat Kahveci\'nin de futbolda meşhur bir kişilik olması bu diyalogu bana hatırlattı. Peki bu  notlarla bu başlığın ne alakası var derseniz haklısınız ,sadede gelelim.. 
    30 mayıs 2006 Salı günü açılan METEF(mesleki teknik eğitim fuarı)  halk eğitimin sergi salonunda ilimizin değerli insanlarının  beğenisine sunuldu.Fuarın açılışında birer konuşma yapan  İlimizin valisi sayın Veysel Dalmaz  ile Milli Eğitim Müdürü Durmuş Özdemir aynı konuya vurgu yaptılar. Özetle fuarda anlatılanlar şöyle:
    -İlimizin adı gümüş ile başladığı halde bu adı simgeleyen ekonomik ve sosyal bir faaliyet dalı yok.Oysa bu isim iyi  kullanıldığı taktirde ilimizin tanıtılmasında ve kalkınmasında çok büyük bir fırsattır.Bu bağlamda halk eğitim bünyesinde başlatılan gümüş işlemeciliği yaygınlaş-tırılmalıdır. Bunun içinde kursu bitiren ve ustalık belgesi alan usta öğreticilerin iş yeri açması ve işletme kurması teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
    -Kursa katılan kursiyerlerin memur eşlerinden oluşması dikkat çekicidir.Halktan işsiz olup meslek edinmek isteyen genç kız ve delikanlılarımız hatta ev hanımlarımızın bu kursa katıltmaları akabinde alacakları bir ustalık belgesi ile bu sektöre katkı sağlamaları sağlanmalıdır.
     -Halk eğitim bünyesinde açılan kurslar bu sektörün gelişmesinde ve tanıtılmasında öncülük etmiştir, ancak bu işin ekonomik bir değer kazanması ve ilimizin iş istihdamına bir katkı sağlaması için mutlaka özel sektöre ait işletmeler açılmalıdır. Bu konuda  kredi verilebileceğini sayın valimiz dile getirdi.
    -Halk arasında gümüş ürünlerine olan ilgi arttırılmalıdır; düğünlerde hediye olarak takılan  takılar ve  hediyelik eşyalarda gümüş e ağırlık verilmelidir.
     -Halk eğitim kursuna  devam eden kursiyerlere belli bir miktar ücret ödenecek ve kursta yaptıkları masrafları karşılanacak, böylece kursiyer  sayısı artırılacaktır.(bu yıl için kursa katılan kursiyerlere Gümüşhane Belediyesi tarafından masraflarını karşılamaları için ayda bir miktar katkı sağlanmış olması oldukça memnuniyetle karşılandı.)
     -Elde edilen ürünlerin sergilenmesi için özel sektör başta olmak üzere satış reyonları ve stantlar kurulacak böylelikle ürünlerin tanıtımı ve pazarlanması sağlanacaktır.
     -Satılan ürünlerin şatışından elde edilecek karın belli bir yüzdesi kursiyerlere verilecektir.
     -Gümüş işlemeciliği için bir konak veya ona benzer uygun bir bina satın alınacak, çömlekçilik  ile birlikte bu iş ler için kullanılacaktır. Valimiz sayın Veysel dalmaz” uygun bir yer var ise kamulaştırabiliriz yeteri kadar ödeneğimiz var” dedi.
    -Gümüş adını taşıyan eşyalarla birlikte bir” Gümüş kültürü” oluşturulmalı tıpkı pestil ve kömede olduğu gibi Gümüşhane\'yi simgelemelidir.
     - İlimizin muhtelif güzel bir veya birkaç yerine gümüşten yapılmış veya gümüş kaplanmış bir yapı, heykel veya başka bir çeşit dekoratif olgular la Gümüşhane\'ye gelen yabancı ziyaret-çilerin belleğinde kalabilecek bir simge inşa edilmelidir.
      - Gelecek yıllardaki METEF Fuarları daha geniş mekânlarda halka sunulacak, gerekirse büyük çadır pazarlar kurulacak ve bir hafta süre ile yerli ve yabancı misafirlerin beğenisine sunulacaktır.
     - Bütün bu çalışmaların sözde kalmaması ve eyleme dönüştürülmesinde başta  Milli Eğitim Müdürlüğü, sivil toplum örgütleri ve halk el ele vermelidir.
     Gümüş ile ilgili bu çalışmaların başarıya ulaşacağına inancım tam olmak ile birlikte süreç konusunda endişelerim var; acaba kısa sürede gerçekleşir mi bilemiyorum? Gümüş konusunda bu makaleyi kaleme almadan önce belleğimde ne var yok diye bir yokladım, yalnızca uşşak  makamındaki bu  şarkı aklıma geldi.
     Nargilemin mahpucu gümüştendir gümüşten
     On değil kırk yıl geçse ben vazgeçmem bu işten
     Önümüzdeki yılların Gümüşhane için “gümüş yıllar” olması dileği ile..