Yazdırdığınız Makale: KELKİT KAYMAKAMI SAHİPSİZ Mİ ?.


KELKİT KAYMAKAMI SAHİPSİZ Mİ ?

 

       İnsan nasıl bakarsa, baktığı şeyi o perspektiften algılıyor; alıyor. Nasıl bakarsan öyle görürsün gibi basit bir mantıksal çıkarımda bulunmak da mümkündür.
       İnsanın niyetine su katılmaya görsün; kişilik hamuru mayalanmaz.
       Niyette eğer kötü bir eğiliminiz varsa, pekala ki olayların kendinize yarar kötü taraflarını göreceksiniz. İyi bir niyetle oturup kalkan insanlar hep birleştirici, şefkatli, ama, kötü bir niyette bulunan insanlar daima kışkırtıcı ve ayrıklaştırıcıdır.
       Niyetlerinden hep kötü şeyler geçirenler, birilerini bir başkalarıyla kavga ettirip kendilerine “malzeme” çıkarmayı çok severler. Bu gibi insanlar için “durumdan vazife çıkarmak” deyimi tam yerine oturur. Bu oyunu bozarak bu tuzağa düşmemenin en kolay yolu niyette kötü insanların hiçbir dediğine inanmamaktan geçer. Ama toplumumuzda o kadar kolay kandırılan saf insan var ki!
       Bir süreden beridir Kelkit Kaymakamımız Erol Rüstemoğlu’nun bir güzel girişimi  kışkırtıcılık bahanesi olarak kullanılıyor. Kelkit Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, bir süre önce köylerimizin dışardan çoban tutmasını yasakladı. Kaymakam Beyin bu kararı almasında etken olan düşüncelerini de biraz sonra açıklayacağım.
       Ama Kaymakamımızın bu yönde bir kararı kışkırtıcı birilerine iyi bir malzeme çıkarttı. Konu,  durumdan vazife çıkarmayı seven bir kısım medyaya “Kürtlere çobanlık yapmak yasaklandı”  şeklinde yansıdı.  Halbuki sevgili Kaymakamımızın “Kürt çobanları almayın” şeklinde hiçbir beyanatı olmadı.
       Kelkit Kaymakamı Erol Rüstemoğlu’nu böyle bir karar almaya iten neden de şu makul düşünceye dayanmaktadır: Kelkit’in üçte birisi yeşil kartlı. Kelkit Kaymakamlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına her gün sayısız insan yardım talebiyle başvuruda bulunmaktadır. İlçede bu kadar yoksul insan varken önceliğin kendi insanımıza ekmek kapısı açmak yönünde kullanılması elbetteki çok akılcı bir yaklaşım olsa gerekir.Nitekim alınan karar 85 pare köyün kendi köylerinden bir işsize çobanlık da olsa iş kapısı açması neticesinde aileleriyle beraber 500 kişilik bir yoksul kesime ekmek kapısı açmıştır.
       Şimdi konuyu çarpıtıp “Kaymakam Kürtlere Çobanlık Yapmayı Yasakladı” demek  hangi iz’ana  sığar. Konuyu bu şekilde çarpıtarak toplumsal huzursuzluk çıkarmak isteyenler ve Kelkit Kaymakamı Erol Rüstemoğlu’nu hedef göstererek çirkin emellerine iğrenç bir yaklaşımla ulaşmak istenler dikkatlerimizden kaçmadı. Oh ne ala, masum birilerini kurnazca bir kötü niyetle yine birilerine hedef göstereceksin ve puslu bir havada avlanmaya çıkacaksın!
       Bu yanlı yayını yaparak Kelkit Kaymakamı Erol Rüstemoğlu’nu hedef gösteren yayınların içeriğindeki destek unsurlarını inceledim. Bu hezeyana  saf ve temiz halkımızı inandırmak için aynen aşağıya aldığım şu iki cümleye baktığımda  daha bir şaşırdım kaldım. Şimdi lütfen dikkatle okuyun: “Kelkit’te yaklaşık 20 yıldır Ağrı’dan göç ederek gelen 15 bin kişilik Kürt nüfus yaşıyor. Çobanlık yaparak geçimini sağlayan Kürtler ise iş verilmemesi üzerine farklı yerlerde iş aramaya başladı.”
       Bu kadarına da pes doğrusu. Yorum yapmakta güçlük çekiyorum. Kürtlerin, Türklerin, Lazların, Çerkezlerin  bu topraklarda özgürce ve kardeşçe yaşamasını kıskanan birilerinin olduğu artık aşikardır. Umarız bu oyuna hiç kimseler gelmez. Bu çirkin tezgahın içinde olanlar galiba Kelkit Kaymakamının sahipsiz olduğunu düşünmektedirler. Böyle bir kararın toplumsal kardeşliğimize çok önemli katkılarda bulunduğunu düşünen bütün Kelkit halkı Kaymakam Bey’in arkasındadır. Gerisi de laf-ı guzaf…
       Son olarak vurgulamak isterim ki  etnik bir ayrımcılık ve din tabanlı kışkırtıcılık hareketleri ülkemizde her zaman yapıla gelmiştir. Artık bu oyunu bozmak da bizlere düşüyor. Bunun için de biraz akıl, biraz sağduyu ve biraz iyi niyet yeterli olacaktır.