Yazdırdığınız Makale: BATILILAŞMA MI MEDENİLEŞME Mİ?.


BATILILAŞMA MI MEDENİLEŞME Mİ?

 

        Oscar Wilde'in “ Hepimiz çamur içindeyiz, ama içimizden bazıları güneşe bakıyor” sözü ile başlayalım bu haftaki yazımıza. Kendimizi mi kandırıyoruz yoksa hayal mi kuruyoruz? Osmanlıdan bu yana milletimiz özenti huyunu hiç kaybetmemiştir. Devletin çöküşünü önlemek için türlü senaryolar üretmiş ancak bu hazin sondan kurtulamamışızdır. Bu çağın gençleri ise film karakterlerine özenerek büyüyor. Öyleki; özellikle liseli gençler ellerinde bıçaklarla silahlarla sınıflara kadar girebiliyor, mafya tiplemelerine benzer hareketlerde bulunmayı marifet sayıyorlar. Lüks bir lokantaya gittiğinizde size İngilizce ya da Fransız adı ile bizim yemeklerimizi, mezelerimizi getiriyorlar. Ya da Doğu da yada Batıda artık küçük kasabalarda dahi ayakkabıcıların adı' shoes',kasapların adı 'şarküteri', kahvehanelerin adı'cafe' olmuş.
       Tamam, batılılaşalım ama bunda amaç batının medeniyetini almak olsun. Batılılaşma bizi bir yere getirseydi şimdi bu sorunlarla uğraşıyor olmazdık. Biz üreten bir millet olmadıktan sonra göstermelik şeylerle bir yere varamayız.

         Hangimiz tv deki saçma sapan, duygu sömürüsü yapılan programları izlemiyoruz? Kaçımız magazin haberlerine bakmam diyebiliriz? Artık yapılan ahlaksızlıklara, bize, bizim kültürümüze ters gelen şeyler ne kadar istemesekte sıradan birer haber oldular ve bize artık anormal gelmiyorlar. Çözüm yok değil, var elbette. Önemli olan çözümü gerçekleştirebilmek, gerçekleri görebilmek.
        Gözümüzü doğruya çevirelim.
        Peki, doğru nerede?
       Doğru, herkesin susmadığı aksine sesli düşündüğü yerde, samimiyetle paylaşmada, dürüstçe hareket etmede.

       Biz sanki artık o ecdadın torunları değiliz. Bu ülkeye yabancılaştık. Kendi kendimizi yabancılaştırdık. Önce silkinip kendimize gelmeliyiz. Karşısında durduğumuz ve savunduğumuz fikirlerin ne olduğunu görmeliyiz. Bunların hiçbirini oturduğumuz yerden ve hiçbir şey üretmeden yapamayız. Delinin bir kuyuya bir taş atıyor ve tüm ahali o taşı çıkarmaya uğraşıyor. Durum bundan ibaret. Hiç Türk tarihini, hele hele de kurtuluş savaşı dönemini okudunuz mu? Onların doğrularını yanlışlarını o zor durumda yapılan mücadeleyi ve bu günü batı ile kıyasladınız mı?Sözlerimiz bitmiyor,oysa hiçbir faaliyet göremiyoruz.Kültürel yozlaşma,ekonomik bunalımlar,okumama bizi cahilleştiren en büyük etkenler arasında.İnternette chat yapmayı bilgelik sayan bir toplum olduk.Bu  örnekler saymakla bitmiyor ve saydıkça içimden  binlerce 'ah' geçiyor.

       Dünyanın en zengin mutfak kültürüne sahip olduğumuz başka milletlerin mutfaklarına özenmemiz, diğer konulardaki tavrımızı da ele veriyor aslında. Biz kendi kültürümüzü bile bile yok ediyoruz. Denizlerimizi, akarsularımızı nasıl kirletiyorsak, şehirlerimizi nasıl betonlaştırıyorsak, çirkinleştiriyorsak, ormanlarımızı nasıl yok ediyorsak kültürümüzü de öyle yok ediyoruz. Böyle devam ederse birkaç yıl sonra Türkçe bir kuş diline dönecek, yemeklerimizin adları unutulacak, bizi biz yapan değerlerimizi geleneklerimizi, şairlerimizi ve sanatçılarımızı kimse hatırlamayacak. Bu korkunç gelecekten kurtulmanın tek çaresi duyarlı insanların elele vererek kendi kültürlerini ve çevrelerini korumaları. Unutmayalım ki yemekten dile, müzikten mimariye kadar kültürümüz saldırı altında.