Yazdırdığınız Makale: VEDA VE BİR KAÇ SÖZ.


VEDA VE BİR KAÇ SÖZ

 
    6 Ocak 2006  Tarihinde yayın hayatına giren ve Gümüşhane'de günlük gazete olayı gerçekleştiren Gümüşkoza Gazetesi'nden işlerimin yoğunluğu nedeniyle ayrılıyorum.

    Ayrılık yazısı yazmak her yazar  için zor. Bu benim için de geçerli.

    On aya yakın bir süre Gümüşkoza Gazetesi'nde siz değerli okurlarımızla birlikte olduk. İlimizin menfaatleri için kurum ve kuruluşlara yönelik eleştirilerimiz olmuştu. Ancak, şunu belirtmem gerekirse kimseyi kırmak, üzmek diye bir düşüncem olmamıştı, olamaz da. Her şeyin ilimiz için daha güzel, daha hoş olması içindi. Eleştirilerimde her zaman siz değerli okurlarımızdan olumlu yanıtlar aldım. Tek amacımız vardı o da Gümüşhane idi. Bir yere gidiyor değilim. Yine Gümüşhane'deyim. İhlas Haber Ajansı (İHA) Gümüşhane Temsilciliği görevimi sürdüreceğim.

                                                     ***

    SAYIN VALİ VE BASIN

    Ayrılırken, 16 Ekim tarihinde ilimizde görevine başlayan ve yine Gümüşkoza Gazetesi'ne yer alan Gümüşhane Valisi Sayın Enver Salihoğlu'nun "Basından korkacak bir şey yok. Basın benden korksun." Açıklamaları ile, 31 Ekim tarihinde düzenlenen "Halk Günü Toplantısı"ndaki basın ile ilgili konuşmalarına değineceğim.

    Elbetteki basından korkacak bir şey yok Sayın Valim. Görevini dürüstlük ilkesi içerisinde yapan kişi, kurum ya da kuruluşlar basından neden korksun ki? Durum böyle iken Sayın Valim, basın neden bir ilin Sayın Valisinden korksun?

    Basın, demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Bunu bizlerden çok iyi bilen Sayın Salihoğlu'nun "Basın benden korksun" açıklamasını acaba yanlış mı algılıyorum diye çok düşündüm. Sayın Valinin bir açıklık getireceklerini bekledim. Nasıl ki Sayın Salihoğlu basından korkmuyorsa, basın da Sayın Validen korkmuyor.

    Yasama, yürütme ve yargının yanında dördüncü kuvvet olarak yer alan basının bir ilin Sayın Valisinden korkacak, çekinecek hiçbir tutum ve davranışı olamaz. Kamu oyu adına görev yapan basın mensupları  Sayın Valinin bu sözlerini kabullenmesi asla mümkün değildir. Ben kabullenmiyorum. Gazetecilik görevini doğru, dürüst ve merkezinden, kaynağı olmayan, kaydı olmayan hiçbir haberi kullanmayan bir gazeteci olarak Sayın Validen korkmuyorum. Canımdan çok sevdiğim güzel ülkemde, şirin Gümüşhane'mde devletimi temsil eden Sayın Valim Salihoğlu'na saygı duyuyorum.

                                                              ***

    HALK GÜNÜ TOPLANTISI

    Gümüşhane Valisi Sayın Salihoğlu'nun her Salı günü düzenlenmesine karar verdikleri ve ilki 31 ekim günü yapılan "Halk Günü Toplantısı" ile ilgili olarak basın mensupları için söyledikleri bir iki cümlesine değinmek istiyorum. Vatandaşın sorununu ilk ağızdan dinlemek çok iyi bir uygulama. Bu nedenle Sayın Salihoğlu'nu kutluyoruz. Ancak, basına yapılacak uygulamanın yanlış olacağını da vurgulamamız gerekiyor. Herkesin bir mahremiyeti vardır. Buna aynen katılıyoruz. Buna basın olarak da saygı duymak zorundayız. Ancak, halk gününde bir mahremiyetin olacağını da sanmak yanlış olsa gerek. Halk günü toplantısı kamu  oyuna açık yapıldığı süre basın da elbette ki bu toplantıda yer alacaktır. Fotoğrafını çektirmek istemeyen, kamerayla görüntü aldırmak istemeyen bir vatandaşın talebi halinde basın mensuplarının dışarıya çıkarılmasının çok yanlış olacağını kanısındayım. "Basın mensupları dışarı, basın mensupları içeri" diye çık-gir uygulamasını kabullenmemiz mümkün değildir. Zira o toplantıda sadece basın mensupları olmayacak ki.

    Yazımın başında belirttiğim gibi yine biriz, yine beraberiz. Güzel Gümüşhane'miz için sağlığımız elverdiği süre içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Gazeteciler gelir, gazeteciler gider. Küçük ama güzel, cebi fakir ama gönlü zengin bu ilimi ve insanlarını seviyorum. Hep onların yanında hep onlarla birlikte olacağım. Korkmadan, yılmadan. Bu güne kadar olduğu gibi bu günden sonra da.

    Seni ve insanlarını seviyorum Gümüşhane...

    Saygı ve sevgilerimle...

    Hoşça kalın...