15 TEMMUZ İHANET GECESİ

15 Temmuz, Türk tarihini yaşadığı en acı olaylardan biridir. Doğrusu böylesi bir şuursuzluğu, ihaneti konuşmaktan bile utanıyorum.

Neden mi? Çünkü kendi içimizden, üstelik şefkat ve merhamet dini olan İslâm’ın mensuplarınca, anlamı barış olan bir dinin mensuplarınca yapılmıştır.

Güya sözüm ona “Hoşgörü” fedaisi olanlarca yapılmış olması kadar acı ne olabilir?

15 Temmuz bana çok şey! Hatırlatıyor. Evvela bana ileri görüşlü, aydın ve dahi lider Mustafa Kemal’i ve onun ilkelerini hatırlatıyor. Onun en zor günlerde yani Kurtuluş Savaşı yıllarında giriştiği onurlu mücadeleyi hatırlatıyor. Dış güçlerle savaşırken içeride hain ve yobazlarla da savaşmak zorunda kalmıştı.

Hakkari bölgesinde İngiliz uşağı Nasturiler, Şemdinli isyanı, Sason isyanı, İngiliz’den medet uman Şeyh Sait’in isyanı, Seyit Rıza ve Koçuşağı İsyanı, Bicar İsyanı, Ağrı İsyanı, Zeylan İsyanı, Tunceli İsyanı, Şeyh Esat’ın Menemen Olayı gibi… Hepsi de ne yazık ki “Din elden gidiyor naraları” eşliğinde İngiliz uşaklığından öteye geçemeyecek çapsız birer Mankurttur. Bu nedenle 15 Temmuz bana kaba, softa; ham yobaz (güya) din adamlarını hatırlatıyor.

15 Temmuz bana “Laiklik ilkesini” hatırlatıyor. Ona sahip çıkmamızın ne derece önemli olduğunu hatırlatıyor. 15 Temmuz, milletimizin öz değerlerinin, parasının, emeğinin din tüccarlarınca nasıl pervasızca heba edildiğini hatırlatıyor. Türk milletine karşı girişilen alçak bir kalkışmanın yıldönümündeyiz. Cumhurbaşkanımızın şahsında Türk tarihine ve Türk devletine saldırıdan başka nedir 15 Temmuz?

15 Temmuz bir güne bir yıla sığmayacak kadar uzun yıllar boyu planlanmış ve son tahlilde aşikâr olmuş ihanet hareketidir. Sinsi ve bir o kadar da planlı bir eylemdir.

Din adına yol kesen dünkü yobazın oğlu misali gelişmiş ve sonunda yüzlerce vatan evladının canına, malına ve onuruna zarar vermiş kahpeliğin adıdır 15 Temmuz. Bütün millet olarak o gece bir hakikati bir kere daha öğrenmiş olduk. İçimizdeki onursuz, kişiliksiz, çürük zihniyetli ve ezik karakterliler her daim satın alınabilir. Bu nedenle daima uyanık olmak zorundayız. Uyumak bizim için haramdır. Konu vatansa uykudan, zevkten uzak durmalıyız. Çünkü Türk’ün düşmanları gece gündüz çalışmaktadır.

15 Temmuz, ne yazık ki alnı secde görenlerin utanç duyacağı bir gündür. Cemaat ve tarikatların devlet içine sızıp neler yapabileceklerini öğrendiğimiz bu gece, devletin hiçbir grubu emanet edilemeyeceğini bizlere öğretti.

15 Temmuz; demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin istikbaliyle oynamak isteyen Avrupa’yı hatırlatıyor bana.

Kimi Hindu kimi Yamyam olan modern(!) ülkelerin ikiyüzlülüğünü bir kere daha görmüş olduk. Dış güçlerin içimizdeki çürük zihniyetleri nasıl ellerine alıp kullandıklarını görmüş olduk bir kere daha…

Türk milletinin tankıyla, topuyla, uçağıyla ve silahıyla milletin üstüne yürüyen “Mankurtlaşmış” adamlar, Türk silahlı kuvvetlerini asla temsil edemez. Onlar benim nazarımda zavallı, kandırılmış ve hainden öte bir anlam taşımıyorlar.

Şimdi anladınız mı büyük devlet adamı, vatan ve millet için her şeyini ortaya koyan Gazi Mustafa Kemal’in ilke ve inkılaplarının ne derece önemli olduğunu?

Köhnemiş bir devletten modern bir ülke oluşturan büyük öndere ne kadar dua etsek azdır.

15 Temmuz, demokratik yollarla seçilip iktidara gelen bir hükümeti yıkma cüretine girişen bir şebekenin Türk milletinden aldığı derstir.

7’den 70’e tek yürek, tek millet olduğumuzu cümle âleme gösterdiğimiz bu günde, elimize bayrağımızı alıp “Baş koymuşum Türkiye’min yoluna” diye haykırdığımız gündür 15 Temmuz.

Allah bu utanç gecesini bir daha yaşatmasın bizlere. Cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın ve gazi meclis TBMM’nin bombalanması, taciz edilmesi, itibarsızlaştırılması çalışması utancını bize yaşatmak isteyenleri asla ve asla affetmeyeceğiz.

İç ve dış düşmanlarımıza, Pkk illetine karşı her zaman uyanık olmaktan başka çaremiz yok. Unutmayalım ki “Sü uyur düşman uyumaz.” Sü kavramı Göktürkçe’de asker anlamına gelir. Suvarı, Subay, Subaşı sözcükleri bu kavramdan türemiştir.

Var olsun yüce Türk milleti. Var olsun Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilke ve inkılâpları. Var olsun Türk milletinin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız… Var olsun demokratik Türkiye. Var olsun Ak Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve vekilleri

Kahrolsun ülkeme, milletime zarar vermek isteyen ikiyüzlü Avrupa ve onun besili domuzları… Kahrolsun Türk’e kurşun sıkan beynini kiraya vermiş, at gözlüğü takmış “Mankurtlar”…

Ne Mutlu Türk’üm Diyene!

YORUM EKLE