95. YILINDA CUMHURİYETİ KUTLADIK

Geçtiğimiz Pazartesi (29.10.2018) günü Cumhuriyet’in 95. yılı idi. Milletçe kutladık. Olabildiğince de coşkularımızı paylaştık. Yapılan etkinliklerin bir kısmına katıldık bir kısmını da uzaktan izleme fırsatı bulduk.

Milli bayramlarımız hakkında yazdığımız tüm yazılarda  “Bu günlere güle-oynaya gelinmediği” gerçeğine hep vurguda bulunduk.  Halk olarak bu bayramlara katılmayı ne olur ihmal etmeyelim. Evlerimizi iş yerlerimizi Türk Bayrakları ile süsleyelim dedik. Demesine dedikte anlayanlar anlamıştır, anlamayanlara ne sözümüz olabilir ki? Yine de bazı iş yerleri “bizi bayrakla mı sınıyorsunuz?” diyerek bayrak asmazken, benim oturduğum mahallede ise 16 daireli apartmanda bir, birde bendeniz iki bayraklı konut. Diğer mahallelerde de durumun pekte farklı olduğunu sanmıyorum. Bir mahalle baskısı fikri kendiliğinden oluşmalı. Mahalle muhtarları, STK’lar, mahalle akil adamları bu işe öncülük etmelidirler.

Monarşi bir yönetimden Fazilet olan Cumhuriyet yönetimine geçişin kolay olmadığını biliyoruz. Tüm zorluklara rağmen Millet olarak Çanakkale de, başlattığımız bağımsızlık mücadelesi, Mustafa Kemal’in öncülüğünde kısa zamanda tüm Anadolu’yu sararak tam bir kurtuluş zaferi ile sonuçlanmıştır.

O günlerde Anadolu’yu gezen bir Fransız gazeteci memleketine döndüğünde, yazdığı makalesinde: “Türk Milleti bir mucize yaratabilir” demişti. Kendisine sordular? “Hasta adam konumundaki Türkiye nasıl bir mucize yaratacak? Kanıtın nedir?” diye

Gazetecinin cevabı gecikmedi. “Hangi okula gittimse öğrenciler kahramanlık şiirleri ve kahramanlık türkülerinden başka bir şey söylemiyorlar” demişti.

Değerli okurlar! İşte böyle. İnanan ve liderine güvenen bu yüce Türk Milleti, 23 Nisan 1920 de açılan TBMM’nin 29.10.1923 günkü toplantısında oy birliği ile aldığı karar gereği, onuruna yakışan Cumhuriyet idaresine kavuşmuştur.

Cumhuriyet fazilettir dedik. Ona sahip çıkıp anlamak yetmez. Atatürk’ün dediği gibi “Anlatmakta gerekiyor.”    
       
     
 

YORUM EKLE