ACIM DERDİME İLAÇ İMİŞ...

Herkesin acısı kendine ve herkes çektiğini bilirmiş… Şu dünya hayatı üzerinde ne acılar yaşanıyor, neler görüyoruz neler geçiriyoruz, kimse bilmez kimsenin halini. Sorsalar bizden daha acı çekeni yoktur. Oysa herkesin acısı kendine büyük… Şimdi kulak verelim bir adamın hikâyesine…

Bir adam çok acı çekiyormuş ve her gün Allah’a dua edip, Neden ben? Başka herkes çok mutlu görünüyor, ben neden böyle acı çekiyorum? Diyormuş. Bir gün büyük bir umutsuzlukla Allah’a dua etmiş: Bana başka herhangi birinin acısını verebilirsin, onu kabul etmeye hazırım ama benim acımı al. Artık dayanamıyorum.

O gece güzel bir rüya görmüş güzel ve çok açıklayıcı. O gece rüyasında Allah’ın gönderdiği gökyüzünde bulunan meleklerin herkese, Bütün acılarınızı Büyük Camiye getirin, dediğini görmüş. Herkes kendi acısından bıkmış durumdaymış aslında herkes hayatının bir döneminde, Herhangi birinin acısını kabul etmeye hazırım ama benimki al; benimki çok fazla, dayanılmaz, diyormuş. Böylece herkes kendi acılarını torbalara doldurmuş, Büyük Camiye gitmiş ve herkes çok mutlu görünüyormuş; artık dualarının kabul olduğunu düşünüyorlarmış. Bizim adam da Büyük Camiye koşmuş. Melekler Torbalarınızı duvar kenarına koyun, demiş. Bütün torbalar duvar kenarına konmuş ve Melekler Şimdi seçebilirsiniz, demişler Herkes istediği torbayı alabilir. Ve en şaşırtıcı şey şuymuş: bu her zaman dua eden adam, başka herkesten önce kendi torbasını seçebilmek için yanına koşmuş! Ama çok şaşırmış çünkü herkes kendi torbasına koşuyor ve tekrar onu seçmekten mutlu görünüyormuş. Ne oluyormuş? İlk defa olarak herkes başkalarının sefaletlerini, başkalarının acılarını görüyormuş onların torbaları da büyükmüş, hatta daha da büyükmüş! Ve ikinci sorun şuydu ki, insan kendi acılarına alışıyordu. Şimdi başka birininkini seçmek? Torbada ne tür acılar olduğunu kim bilebilirdi? Uğraşmak niye? En azından kendi acılarını tanırsın, onlara alışmışsındır, katlanılabilirler. Yıllarca onlara katlanmışsındır niye bilinmeyeni seçesin? Herkes evine mutlu bir şekilde dönmüş. Hiçbir şey değişmemiş, aynı acıları geri götürüyorlarmış ama herkes kendi torbasını alabildiği için mutluymuş ve gülümsüyormuş.
Ertesi sabah uyandığında Allah’a dua etmiş ve Dua için teşekkür ederim, demiş. Sana sonsuz şükürler olsun. Bir daha asla böyle bir şey istemeyeceğim. Sen bana her ne verdiysen iyidir, benim için iyi olmalı ki bana verdin… Bunda da bir hayır vardır. Senden gelene amenna…

Hayat denen bu yolda her insanın bir kader çizgisi var. Biz ne olacağını bilemiyoruz, bize düşen cüzi irademiz mukabilinde bize düşeni yerine getirmek. Sabretmek boyun eğmek değil, mücadele etmektir düsturunca acılarımıza tutunarak karınca kararınca doğruluk adına ne yapabilirsek ne ala… Umulur ki hayat denen bu sınavı geçenlerden olmamız bizim için en büyük bahtiyarlık olacaktır.

Sevgi ve Saygılar…

YORUM EKLE