ASIL TEHLİKE!

Asıl tehlike derken kafalarımızı karıştıran ve izleri henüz silinmeyen 15 Temmuz 2016 Darbe Kalkışımı gibi olmasa bile, buna benzer “Zehiri Altın Kupa içinde sunabilecek” birtakım şer kuvvetlerinin mevcut yönetimi sarsacak nitelikteki eylemlerden bahsetmek istiyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Devletini ortadan kaldırmaya yönelik 15 Temmuz 2016 askeri kalkışımı unutulmasın ki toplumun her kesiminin ruhsal travma geçirmesine neden olmuştur.

Tarihin her döneminde dış düşmanlar kadar içte de düşmanlar olmuştur. Bu düşmanlar devletin zayıf düştüğü ortamlarda tezahür etmiş bazan isyan, bazan mezhep çatışması, bazan da suikastler şeklinde gerçekleştirilen ölümlü olaylar olarak tarihe geçmiştir.

31 Mart ayaklanması, cihan pehlivanı Abdulaziz’in katledilmesi, 2. Abdulhamit’e suikast girişimi, Bab-ı Ali’de Genelkurmay Başkanının alnına kurşun sıkılması, Mustafa Kemal Atatürk’e suikast girişimi, 1960 ve sonrası darbeler bunlardan birkaçı.

Meraklı okurlarımız hatırlayacaklar 19 Mayıs 1919’dan 23 Nisan 1920 tarihleri arasında, Yozgat’ta Çapanoğlu, Konya’da Delibaş, Tokat-Zile, Adapazarı-Çerkez Etem isyanı gibi belli başlı on bir isyan bastırılmıştır.

Günümüze gelindiğinde benzerlik arz eden Fetö/Pdy ile Pkk ve diğer ideolojik silahlı eylemlerin bunlardan farkı yok. Hepsi de Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmeğe yönelik kanunsuz eylemler zinciri.

Bu bakımdan diyoruz ki, “Su uyur, düşman uyumaz” bizler uyanık olmalıyız. Yenikapı ruhunu yaşatmalıyız. Ufak bir zaafiyette her türlü tehlikeye muhatap olabiliriz. Bence asıl tehlike bu görünür, görünmez belalardır.
YORUM EKLE