Ara
Gümüşhane
Hafif kar yağışlı
-4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,9259 %0.13
50,6303 %-0.18
6.250,52 % 1,29

BAHARIN HABERCİSİ NEVRUZ

YAYINLAMA:
Nevruz: Yeni gün, gün ışığı, tabiatın yeniden dirilişi, baharın gelişi, gece ve gündüz sürelerinin eşit olması…

Nevruz geleneğinin milattan öncesine kadar uzandığı rivayet edilir. Nevruz insanlığın hayvancılığa ve yerleşik yaşama geçişi temsil eder. O çağlarda mevsimler insanoğlunun hayatında günümüzdekinden daha yaşamsal bir önem arz ediyordu ve yaşamla ilgili her şey dört mevsim ile çok yakından ilgiliydi. Zor geçmiş bir kışın ardından gelen bahar, tabiatın canlanması, çiçeklerin açması, yeşillenen bitkilerin uykusundan uyanması ve sığırların yavrulaması, insanoğlu için büyük bir fırsat ve bolluğun canlanması demekti. İşte böyle bir dönemde bu Nevruz kutlamalarının başladığı söylenebilir.

Türkler'de Nevruz nedir ne anlama gelir? Türklerin Ergenekon'dan demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder Nevruz. Doğu Türkistan'dan Balkanlara kadar tüm Türk kavimleri ve toplulukları tarafından, Milattan Önce 8. yüzyıldan günümüze kadar her yıl 21 Mart'ta kutlanır.

21 Mart, Kaşgarlı Mahmud’un eseri Divânı Lügati't-Türk'te de ilkbaharın gelişi olarak belirtilir. Türk edebiyatı ve musikisinde de Nevruz vardır.Nevruz tarihte pek çok devlet tarafından bayram ve gelenek olarak kutlanmıştır. Bunların başında Anadolu beylikleri, Eski Mısır, İran, Safavi, Sasani, Moğollar, Selçuklu ve Osmanlı gelir.

Selçuklu ve Osmanlı'da millî bayram olarak kutlanan Nevruz, Nevruziye adlı şiirlere ve şenliklerle ziyafet verilerek kutlanırdı. Özel olarak hazırlanan Nevruziye adlı macun Osmanlı döneminden kalan bir kültür olarak bu gün hâlâ Manisa'da 21 Mart'ta Mesir macunu şenlikleri yapılmaktadır.

Türkiye'de bir gelenek, Türk Cumhuriyetleri'nde ise resmî bayram olarak kutlanırken, 1995 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti tarafından Bayram olarak kabul edilen bir gün haline gelmiştir. Nevruz  Türk devlet ve topluluklarında değişik isimlerle kutlanmaktadır. Azerbaycan'da Novruz, Kazakistan'da Navrız meyrami Kırgızistan'da Nooruz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Mart Dokuzu, Kırım Türklerinde Navrez, Batı Trakya Türkleri'nde Mevris adları ile anılmaktadır.

Başka ülkelerde de Nevruz kutlanır. Bu ülkelerin Nevruz’u kutlama sebeplerinden biri de yılbaşı olarak gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı 21 Mart, Nevruz günü olarak kutlanır. Bu güne ve yeni yılın başladığı bu ana “ yeni gün” demişler.

Yeni Gün’le her yıl tabiat canlanırken yeniden dirilirken insanlık alemi bu canlanma ve dirilişi her yıl gerçekleştirebiliyor mu? Bırakın her yıl yeniden dirilmeyi, ömrümüzde belki doğumdan sonra hiçbir zaman gerçekleştiremediğimiz bir olgu. İnsanlık her yıl Nevruz günü gerçekten yeni bir anlayışla yeni duygularla yeniden dirilse. Kötü duyguların bir kenara atıldığı, haset ve kindarlığın ötelendiği, hoşgörünün benimsendiği, kardeşlik duygularının yeniden yeşerdiği bir Nevruz’a ne kadar da ihtiyacımız var değil mi?
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *