‘BİLGİ’ BEŞ HARFLİDİR, BEŞTE DÖRDÜ ‘İLGİ’DİR

Okullar kapanıyor. Milyonlarca öğrenci ve ailesi için heyecan ve stres kaynağı olan karneler, 08 Haziran 2018 Cuma günü(yarın) veriliyor. Çocuklarımız ve gençlerimiz için Eylülün ortasına kadar sürecek uzun yaz tatili de başlamış olacak. Sevinenler olacağı gibi üzülenler, gözyaşları ile baş başa kalanlar, farklı çareler arayanlar olacak.

Gerçekten de karne dönemlerinde dört farklı grubu büyük heyecan sarar. Bunlardan birincisi hiç şüphesiz öğrencilerdir. Öğrenciler bir yıl boyunca yaptıkları çalışmaların karşılıklarını alacaklarını düşünerek heyecanla beklerler. İkinci grup, öğretmenler, onlarda yıl boyunca verdikleri derslerin ne kadar anlaşılabildiğini, bilgilerinin öğrencilere ne derece aktarabildiklerini görebilirler. Özellikle ilk okul öğrenci ve öğretmenlerinde bu heyecan daha da fazladır. Üçüncü grup velilerdir. Veliler çocuklarının başarı durumlarını merakla beklerler. Dördüncü grup ise diğer üç grubu da toplu olarak değerlendirmeye çalışan eğitim yöneticileridir. 

Dünyaya kazandırdığınız ve değer vererek; canınızdan çok sevdiğiniz çocuklarınızın karnelerinde ki başarı ve başarısızlığı değerlendirirken, “Karnenin, çocuğunuzun yıl boyunca aldığı derslerde; yaptığı çalışmaların notlarla ifade edildiği bir belge ” olduğunu ve hiçbir zaman çocuğunuzdan daha önemli  olmadığını unutmayınız.

Çocuğunuz  takdir, teşekkür vb. belgeler aldığında ne kadar mutlu oluyorsanız, başarısızlığından da ne kadar sorumluluğunuzun ve payınızın bulunduğunu  aklınızdan çıkarmayınız. 

Gerçekten anne baba olarak yapılan en önemli yanlışlık karnedeki notları çocuğun notu olarak düşünülmesidir. Karnedeki notlar çocuğun ne kadar değerli, başarılı, zeki, çalışkan olduğunun  göstergesi değildir. O notlar, yukarıda da belirtildiği üzere çocuğun geride kalan eğitim dönemi içinde belli konularda kendisinden beklenen performansın ne kadarını gösterdiğinin bir ölçüsüdür. Yani matematikten, Türkçe den, İngilizceden vs. o eğitim döneminde öğrenmesi gereken  bilgilerin ne kadarını öğrenmiştir, hangilerinde beklenen öğrenme düzeyini tutturmuştur  gibi verilere ulaşılır. Dolayısıyla karne zamanlarında vereceğiniz her olumsuz tepki bir ağacın kökleri gibi çocuğun yetişkinlik yaşamına kök salacağından çok dikkatli hareket edilmelidir. 

Kaldı ki anne babanın en büyük sorumluluğu hayatı seven, insanları seven, sorumluluk almayı seven, başarının peşinde koşan bir birey yetiştirmektir. Bu da onu sevdiğini hem sözle hem de davranışla göstermekle, ona güvenmekle, onunla sağlıklı iletişim kurmakla, onun kapasitesini kabul edip zorlamamakla olur. Onu o olduğu için sevmekle, onu o olduğunu kabul etmekle olur. Unutmamalı ki, ‘‘Bilgi’ beş harflidir, beşte dördü ‘ilgi’dir’ 

Öyleyse yaz tatili, öğrenci ve velilere kutlu olsun. Her zorluğa karşın görevini özveri ile
yapan, mum gibi eriyip, ayna gibi parlayan ve güneş gibi etrafına ışık saçan tüm öğretmenlere de neşe, sağlık ve mutluluk getirsin. Selam ve Sevgiler…

YORUM EKLE