BİR ÖMÜRSÜN NİYAZİ SADIK...!

Tam 10 yıl önceydi. 2008 Yılında Eskişehir’de misafirimdi. Tadı damağımda kalan birkaç günlük beraberliğimizde Gümüşhane’ye uzanan hoş sohbetlerimiz hala aklımda.

Gümüşhane’mizin vedahi Dörtkonak Köyümüzün değerlerinden bir tanesi. Gönül insanı.

Gönül coğrafyasına sınır çizmeyen herkesle dost ve arkadaş olan Niyazi Sadık TRT Haber kanalında izlenme rekorları kıran “Ömür Dediğin” programının  konuğu oluyor.

Gelecek kuşaklara ders niteliğinde geçen başarılarla dolu 75 yıllık hayat hikayesi birkaç hafta sonra izleyenlerle buluşacak.

Niyazi Sadık onu tanıyanların gönül defterine; duruşu,kişiliği,arkadaşlığı ve de dostluğu ile kayıtlı bulunan yöremizin değerlerinden/ kıymetlilerinden sadece bir tanesidir.

1980’i yılların sonlarına doğru başlattığı kamera çekimleri ile yaklaşık 30 yıldan fazla birikime sahip hatırı sayılır bir video arşivinin sahibi.

Son yıllarda sosyal medya hesabından paylaştığı kısa metrajlı görüntüler ile her birimizi zaman tünelinde geçmişe götürüyor aramızdan ayrılan büyüklerimizi rahmetle anmamıza/yâd etmemize vesile oluyor.

 Bitmedi…

Dörtkonak köyündeki evinin giriş katını adeta fotoğraf sergisine dönüştürerek bir çok anıyı, evine gelen misafirleriyle paylaşarak zaman saatini durduruyor.

Hoca bir babadan, munis bir anneden aldığı aile kültürü ve yaşam derslerine bağlı olarak yücelttiği yaşam felsefesinde “sağ elin verdiğini sol el bilmesin” nezaketinde/inceliğinde yaptığı hayırlar, öğrencilere verdiği burslar ile geleceğimiz gençlere sahip çıkıyor.

Başka ne denilebilir ki… “Allah sevgi ve hoşgörüyle yoğrulan böyle gönül ehli insanlarımızın sayısını arttırsın” demekten başka.

Şimdi tam on yıl öncesine giderek Eskişehir’de yaptığımız söyleşinin bazı bölümlerini sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum.

O zamanki söyleşinin bir yerinde “Ömür Dediğin” programının ilimize gelmesine ön ayak olan Mehmet Yücel Ergin hakkında sorduğum soruya ne cevap vermiş görelim;Ki o zamanlar internet ve sosyal medya bu kadar yaygın değildi.”Soru:Köyümüz artık internet ortamında. Bu söyleşi köyümüzün internet sitesinde yayınlanacak. Siteyi yöneten Mehmet Yücel Ergin’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz ? Cevap: Sitenin yapımcısı Mehmet Yüceli tebrik ediyorum. Herkese örnek bir çalışma. Gümüşhane’de ilk defa böyle bir çalışmaya imza attığı için. Bunu da bizim köylü bir delikanlı başardı. Fırsat buldukça siteyi inceliyorum. Her şey çok güzel. Destek olmak lazım. Kamera çekimlerinden bazı görüntüleri kendisine verdim siteye koydu. Bunlar güzel şeyler. Başarılarının devamını diliyorum.” Dedi.

…Ve Mehmet Yücel Ergin büyük bir başarıya imza atarak TRT yayın ekibini ikinci kez Gümüşhane’ye getirmeyi başarıyor. 10 yıl önce hakkında söylenenleri doğrulayacak nitelikte çalışmalar yapıyor bu kardeşimiz. Kutluyorum.

Dörtkonak Köyünde “Niyazi Sadık Beyin hayat hikayesinin anlatılacağı” program çekimleri sizler bu satırları okurken çocukluk günlerinin geçtiği kutsal vatan topraklarında bitmiş olacak. Çok beğeneceğinizi umduğum program yakın zamanda TRT ekranlarında izleyiciyle buluşacak. Heyecanla bekliyoruz.

Niyazi Sadık’ın bizdeki karşılığı köyüne delicesine aşık bir yürek. Kurduğu derin anlamlı cümleler sayesinde yıllar öncesine bizi götürüp köyde yaşadığınız hatırlarla bizleri kolayca yüzleştirebilecek kabiliyette bir ufuk sahibi.

Kendisinden dinlediğim ve onun için kıymetli bir anısıyla yazımızı bitirelim.

“Köyümde ilk okulu bitirdikten sonra Gümüşhaneye  gittim.Öğrenicilikte ilk yıllarımdı. Gümüşhane’de okuduğumuz yıllar. Köyden birlikte okuduğumuz arkadaşlarla Cuma günü akşamı dağdan yürüme köye gelir haftalık yiyeceklerimiz alır Pazartesi günü sabah namazı köyden çıkar aynı yolla şehre okulumuza giderdik. Yaklaşık oniki arkadaştık.Bir çoğu aramızda yok şimdi. Celil Sadık,Ayhan Demirel,Hasan Çakır,Altan Turhan, Mehmet Bozalan,Mehmet Cavdar hatırladıklarımdan bazıları. Mevsim kış yine yollardayız.Yaylanın sineklik mevkisine çıktık.Kar belimize çıkıyor.Göz gözü görmüyor. Kafileden bazı arkadaşlar geri döndü.Ben rahmetli Altanla devam ediyoruz.Kaynarcanın oralarda iken köyden büyüklerimiz peşimize geldiler.Bizde daha dayanamadık geri döndük.Hasköye yürüme indik.Araç yok bekledik.Torula giden bir kamyonun kasasına hep birlikte bindik.Soğuk fırtına üşüdük hepimiz.Sonra Toruldan NAFA (şimdiki Köy Hizmetleri) yazan bir kamyon bizi aldı.Kasasına bindik.Soğuk Heryerimiz buz tuttu.Buzdan heykel olmuştum hiç unutmam. Şehire varır varmaz doğruca sınıfıma gittim. Dersimiz Matematik idi. Hocamız Ömer Topaloğlu. Beni çok severdi.Sınıfa girince beni buzlar ve karlar içinde görünce çok şaşırdı. Hemen sandalyesini sobanın yanına koyarak beni ısıtmaya çalışıyordu. Sıcağın tesiriyle üzerimdeki buzlar paçalarımdan erimeye başladı. Akan sular sınıfın ortasından ilerlerken sıcağın tesiriyle sınıfımızın içi buharla doldu. Sonra sırama oturdum. Bu halimi hiç unutamam. Çok zor şartlarda okuduk.” …

Gün geldi yaylada bir dana çobanı, kara sapanın başında bir çiftçi, haliyasta ekin biçen bir abi, duygularını şiirle dile getiren bir şair, Dörtkonağa gidince ağaçların kuşların, taşların kendi hal lisanıyla “hoş geldin Niyazi” diye buyur ettiği köyüne sevdalı bir yiğit adam. Yıllar sonra orduda tapu fen memuru…Sonrasında İzmir’de saygın bir mühendis ve başarılı bir iş adamı. Ve en önemlisi de hayat arkadaşı Güler hanımla birlikte mutlu yuvalarında nitelikli bir eş…

Anılarıyla/hatıralarıyla/yaşanmışlıklarıyla bizlere bu satırların yazarına örnek bir Dayı…

Kısacası “Sen bir Ömürsün Niyazi Sadık” Ömrünüz bereketli olsun.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Niyazi Sadık
Niyazi Sadık - 6 yıl Önce

Sevgili Hüseyin"im bu güzel ifadelerinden dolayı sana çok teşekkür ediyorum. Köyde doğan,büyüyen her kardeşimiz eminim ki aynı sıcak his ve duygular içindedirler.

Saadet TUNCER
Saadet TUNCER - 6 yıl Önce

''Sen bir Ömürsün Niyazi Sadık''değerli büyüğümüz,kültür danışmanımız,hocamız,bilgi kaynağımız güzel çalışmalara ve projelere atmış olduğunuz imzalara binlerce teşekkürler başarılarınız tabi ki devam edecek yüreğinize sağlık