BİZE BİR DELİ LAZIM

“Bir kötülük gördüğünüzde elinizle düzeltin, elinizle olmazsa dilinizle düzeltin, dilinizle de olmazsa kalbinizle buğz ediniz.''Hadis-i Şerif (Tirmizi)

Günümüzde bu hadis-i şerife uygun kaç kişi yaşıyor acaba?

Ya da bu hadis-i şerife uygun yaşamayı engelleyen ne acaba?

Bu sorulara kimse net cevap vermek istemez.Ama ben size net cevapları vereyim.

Aman bana ne.

Ya birileri ne der?

Ya tek doğru ben miyim?

Doğrusunu söylersem bana kızar mı?

Ya adamın dedikleri benim düşünceme ters değil.

Bana değmeyen yılan bin yaşasın.

Allah'ım sana havale ediyorum.(Sanki elimizden gelen her şeyi yapmışız da son olarak Allah'a havale ediyoruz.)Vs vs vs.

Oysaki herkes elini taşın altına koysa sorun kendiliğinden çözülür.

Sorunlara  bu benim arkadaşım, kardeşim, soydaşım,dindaşım,komşum diyerek görmezden gelirsek işte o zaman milletin geleceğine dinamiti, kendi ellerimizle koymuş oluruz.

Yukarıdaki hadis-i şerifi yaşamaya çalışanlar ise iradesini gelecek kaygısıyla satmayanlardır. Herkes  ekonomik kaygı taşımazsa bu sorunda olmaz.Dolayısıyla haksızlığa da karşı koyabilir.Şimdi birileri şöyle düşünüyordur: Biz ekonomik olarak bir yerlere bağlıyız,O zaman da bu sorunlar sürecektir.Biz M.Akif  ERSOY gibi dini bütün müyüz ki çalıştığı dairenin müdürü görevden alınınca yerine geçmesine bir mani olmadığı halde ,müdüre yapılan haksızlıktan ötürü kendiside istifa etsin.Günümüzde bunu kaç kişi yapar acaba?

Ne hikmetse birileri doğruyu söylemeyi, yanlışı düzeltmeyi bırak öneride dahi bulunamıyor.İşte bir iki örnek:

Neymiş efendim çarşı içindeki rögar kapakları araçların geçişinde ses yapıyormuş. Ya arkadaş belediyenin telefonunu biliyorsun arasana. Aman bana ne diyorsun.O sesi de günde elli kere duyuyorsun.İçimden oh olsun demem geliyor.

Kimisi de Özen Köyü Kaya Mezarları,Satala Antik kenti , Salyazı, Deredolu, Yeşilpınar, Firdevs Hatun Türbesi,Çakırkaya Kilisesi, Ünlüpınar , Aşut vb. yerlerde bulunan   tarihi yerlerin iyi korunamamasından şikayetçi.

Kimisi; yağmur yağınca çarşı içerisinde biriken  sulardan, yere tükürenlerden, çöplerden, çarşı içinde yeşil alan olmamasından,aşırı betonlaşmadan, çarşı içerisinde yaşlı ve bayan demeden küfürlü konuşmalardan şikayetçi.Peki bunlardan şikayetçisiniz de ne yapıyorsunuz?

Sonuç olarak ; biz sesli düşünmeyelim bizim yerimize sesli düşünecek bir deli bulalım diyorlar.Ya bunlara kalsa vekil adaylarını bile deliye seçtirecekler.Hatta emeklilere iki bayramda verilen ikramiyeden memurlara da verilmesini isteyecekler.O zaman da bu deliye can kurban mı diyecekler yoksa arkasından ......  edecekler?

Kim bilir!

YORUM EKLE