Bu Dereden Köpeklerin Su İçmesi Yasaktır!

Harşit Çayında dere ıslah çalışmaları devam etmektedir.

Geçtiğimiz yıllarda taşkın koruma tesisinin inşaatı aşamasında gerekli önlemlerin alınmamasından dolayı zaman zaman toplu balık ölümlerinin meydana geldiğine şahit olduk.

Zaman zaman gündeme getirdiğimiz ve tepki gösterdiğimiz bu durumla ilgili olarak gerekli tedbirler alınmadığı için balık katliamına devam edildi.

Hiç unutamıyorum derenin içerisinde bir can daha kurtarmak için 3 ya da 5 arkadaş canla başla uğraşırken sorumlu bilip aradığım DSİ Şube Müdürünün verdiği yanıtı;

‘’Yusuf Bey, abartıyorsunuz, siz hiç mi balık yemiyorsunuz. Ha balıkçıdan balık almış yemişsiniz ha derede balık ölmüş ne fark eder ki ‘’

Aynen bunu dedi müdür bey, kanımı donduran bu cevap karşısında ‘’ sayın müdürüm sizin ekoloji anlayışınız buysa vay halimize’’ demekten başka bir şey bulamadım.

O günlerde balık ölümlerinin yanı sıra kaygı duyduğumuz bir diğer husus da canlıların temiz suya ulaşma hakkının engellenmesi idi.

Gelinen noktada yapılan dere ıslahı ve yürüyüş yollarından sonra hayvanların bırakın temiz suya ulaşmalarını derede akan suyu bile göremediklerine şahit oluyoruz.

Yapılan taşkın koruma tesisinin mesleki hesaplamalarını ve uygunluğunu bir kenara bırakıyorum. Ancak projenin hiç bir noktasında mühendisliğin en önemli ilkelerinden olan çevre ve ekoloji kurallarına hiç ama hiç dikkat edilmediğini görüyorum.

Yaban hayvanlarının ve sokak hayvanlarının temiz suya ulaşmaları kolaylıkla sağlanabilecek iken bu durumun göz ardı edilmesi bu projeyi hazırlayanların, onaylayanların ve yürütenlerin ufuksuzluğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Daha geçen hafta Devlet Hastanesi’nin önünde su içmek için bir şekilde dereye inen sokak köpeğinin geri çıkamadığına gözlerimle şahit oldum. Şanslı idi en azından karnını doyurdum ancak belki de kaç noktada dereye su içmek için inip yuvasından, yavrusundan uzak kalan hayvanlar var ve olmaya devam edecek. Bu hayvanlar ya açlıktan ya da sele kapılıp ölecek.

Bu durumu asla göz ardı etmemeliyiz. Hala çözümler vardır. Ama öncelikle zihniyetin değişmesi gerekmektedir.

Gümüşhane’de iş hacmini artırmak amacı ile mi bilinmez gereksizce dereler betonla doldurulmaktadır.

Elzem durumda olan ve ıslah şart olan derelere en azından eğimli taş tahkimat yapılabilir. Ama eminim şuan Gümüşhane de yapılan taşkın koruma tesislerinin yarısından fazlası gereksiz ve tamamı yanlış yöntemlerle çözülmektedir.

Taşkın koruma tesisleri toprak erozyonunu engelleyici olduğundan elbette gereklidir. Ancak bakıldığında 100 yıl ömrü olan bir taşkın koruma tesisinin inşaatı sırasında yapılan yanlış kazılar ve kaybedilen verimli toprakların doğal halde 100 yılda erozyonla kaybolmayacak kadar fazla olduğunu görüyoruz.

Yani her zamanki gibi attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmemektedir. Sorsan büyük iş yapıyoruz derler.

İrdelenmesi gereken bu durum karşısında ilgili kurumların gerekli tedbirleri alması ve çevre bilinci taşıyan yöneticilerimize kavuşmamız temennisi ile.

Sağlıcakla kalın.

YORUM EKLE