BU ŞEHİRDE YAŞIYORUZ

“Her insan özler. Kimi geçmişi, kimi kalbindekini, kimi kalbinde hayal ettiklerini”
Anonim

Sayın Valimiz Yücel Yavuz’un veda ziyaretlerinde ifade buyurduğu gibi;

“Gümüşhaneliler ülkemizde devletine ve milletine, bayrağına ve mukaddesatına son derece vefalı ve bağlı, hakkına riayet ve saygı gösteren ekseriyeti gerçekten altın yürekli insanların yaşadığı şehir olarak süslüyor hayallerimi” sözü ile bismillah diyorum yazıma.  

Evet, bu şehirde yaşıyoruz hepimiz. Malumunuz bu şehir ülkemizin belki de en mahrum şehri, en garip ve en yoksul şehri. Ve bizlerin büyük bir yekûnunun belki de gideceği bir başka belde de yok kaderimizde. Yine giden valimizin dediği gibi hakkını arayamayanların şehri Gümüşhane.

Öyle ya biz bu şehirde doğduk, bu şehirde büyüdük, burada okullu olduk, burada evlendik, işe girdik veya giremedik. Ama biz bu şehri asla terk etmedik. Kaderimiz bu şehir. 

Bu şehirdeki 15 Şubat Çayevi’nde, Kırmızı Koltuk’ta veya Zafer Çayocağı’nda yudumlayacağız tavşankanı çaylarımızı, Metintaş veya Bizim Market’ten yapacağız alışverişimizi, Nedim Araz’ın güzel ve nezih mekânı Lezzet Lokantası’nda, Lale Lokantası’nda yahut Teras’ta veyahut bir başka mekânda yiyeceğiz yemeğimizi.

Bu şehirde yolda yürürken selam vereceğimiz insanlar hep aynı simalar olacak. Şehriemin Ercan Çimen’in yanına varacağız dertlerimizi ifade için, şehrin güvenilir siması İsmail Akçay alacak selamımızı, şehrin kütüphanesi Turan Tuğlu soracak hal ve hatırımızı, Gürbüz Akçay ağabeyimiz söyleyecek çayımızı, Çetin Işık götürecek bizi Işık Deresine, Anbaroğlu Pala İzzet’in Mavrengel’deki mekânında kuracağız sofrayı, Mikdat Başer ve Tekkeli Halil İbrahim Ateş’le çözeceğiz su doku bulmacamızı. Gümüşhane Olay Gazetesi’ndeki Hayal Dükkânı sayfamda Gümüşhaneli kardeşlerimizin fotoğraflarını ve hatıralarını yaşatacağız gittiğimiz yere kadar.   

Ve bu şehirde geçecek besbelli bir koca yâda kısacık ömrümüz. Aynı muhabbeti yapacağız uzun zaman. Harşit Çayı’nın lağım kokusu bir zaman daha rahatsız edecek belki de bizleri. Fatih veya Atatürk Parkı’nda ağırlayacağız misafirlerimizi, Dübeş Dursun Emmi’nin Huma Kuşu türküsü silecek kulaklarımızın pasını, değerli Edebiyat Öğretmenimiz Mehmet Ali Çubukçu’dan “Gümüşhane’de Güz Geceleri” şiirini dinleyeceğiz büyük bir keyifle.

Şehrin aktivisti Eyüp Demirel bu şehirde hayallerini anlatmaya devam edecek bizlere. Gümüşhane Otogarı’nın güvenilir emanetçisi Edip Ceylan bir üniversite öğrencisine bir çorba söyleyecek Terminal Lokantası’nda. Turay’da Kenan Okumuş’un muhabbetiyle şenlenecek gönüllerimiz. Fahri Ölmez ile Edip Ceylan’ın tatlı kavgalarını izleyeceğiz. Lüks Gümüşhane’deki Sebahattin Ceylan’ın veya Fazlı Ceylan’ın çayını yudumlayacağız ve Gümüşhane üzerine muhabbet edeceğiz gene.

Ve yine Lüks Gümüşhane’nin kaptanlarından Ömür Bal muhabbet ve gurbet üstüne bir uzun hava çekecek. Bu şehrin en sevdalılarından biri İsmail Akçay’ın da dediği gibi “bu şehirde eskiyecek ayakkabılarımız.”   
 
Hafta sonları Gümüşhanespor’umuzun, Gümüşhane Belediyesi Hentbol ve Voleybol takımlarımızı desteklemek için yanında olacağız her zamanki gibi.

Bu şehrin en sevdalısı ve en sevilen siması Mahmut Oltan Sungurlu’nun ifade buyurduğu gibi inşallah “varlığından utanmayacağız hemşerilerimizin” ve yine onun dediği gibi “bu şehrin sınırları içinde rahat edeceğiz.”

Bu şehrin en önemli şairlerinden Hıfzı Kenan Çetiner’in ifadesiyle;

“Yazları az da olsa doğduğum Gümüşhane’me gidiyor ve hayallerimin yeşerdiği, çocukluğumun ve ilk gençliğimin dal budak saldığı o güzide toprakları ziyaret ediyorum. Orada az da olsa kalan devre arkadaşlarımla hasbıhal ediyor, başta İsmail Hayal olmak üzere dostlarımla, akrabalarımla ve tüm Gümüşhaneli sevenlerimle hasbıhal ediyorum.  Gönül coğrafyamı dolduran ilhamla şiirlerimi ve felsefi sözlerimi kaleme alıyor ve eşlerle-dostlarla paylaşıyorum” diyebilen bir gönül dostunu anlayabileceğiz.

Ve nihayetinde bu şehirde ağaracak saçlarımız. Hasta olacağız yine bu şehirde. Gümüşhane Devlet Hastanesi’nde son noktayı koyacağız belki de hayatımıza, kim bilir. Ve nihayetinde Rabbim’in emri gereğince “Her nefis ölümü tadacaktır” şuurunda yine bu şehirde vereceğiz son nefesimizi.

Velhasıl Merkez Kemaliye Camii’nden okunacak salamız ve Emirler Mezarlığı’nda uzanacağız kara toprağın bağrına. Toprağımızın üstünde biten otlar ve çiçekler yine bu şehrin olacak. Bu şehrin göğünden dökülecek üzerimize rahmet yağmurları. 
YORUM EKLE