BU TAKIMLAR BİZİM

“Ya başlamamalı, ya da bitirmeli”

Ovıdıus

Türkiye’de bir Trabzonspor gerçeği varsa bu o şehrin ve çevresindeki bölgenin takımına sahip çıkması ve onu değerli görmesi ile mümkün olmuştur. Tamamen altyapısından yetişen futbola ve başarıya aç gençlerin omuzlarında şekillenen ve değer kazanan Trabzonspor yıllardır şampiyonluklara ambargo koymuş Anadolu’ya hep örnek olmuş, model alınmıştır.

Hal böyle iken Gümüşhane’de de futbol inanın Trabzon ayarında seyrediyordu. O zamanlar Gümüşhane sporuna yön veren Vadispor ve 15 Şubat’ın İdmangücü, Martıspor ve İdmanocağı’ndan ve sonrası bu takımların birleşmesinden doğan Trabzonspor’dan hemen hemen hiçbir farkı yoktu. Trabzon’da Şenol Güneş, Ali Kemal neyse Gümüşhane’de Cuma, Adil Kara, Tamer Ünsal ve Kalloş Çetin’de o ayardaydı. Ve o Trabzonspor’u Türk Spor tarihine de sokan Gümüşhaneli Yusuf Ziya Bey’den başkası değildi.

Şimdi gelelim günümüze. Gençliği sporla barıştırmadıkça bu gençliği sigara, alkol ve uyuşturucu bataklığına terk edersiniz. Bu şehirde gençlere değer veren, mesaisini onlar için karşılıksız harcayan birkaç deli yüreğimiz de olmasa vay bizim halimize.

Gümüşhane’nin tanıtımında, başarılı olmasında ve sosyal ve kültürel hayatına katkı vermesinde ön ayak olan Gümüşhanespor’u, iki hemşerimizin hayallerini zorlamasıyla bugün birinci ligde yer alan gurur kaynağımız Torul Gençlerbirliği Voleybol Takımımızı ve Hentbol Liginde yer alan Gümüşhane Polis Gücü takımlarımızı yüreğimize basmalıyız.

Gümüşhane gibi hemen her alanda mahrumiyeti oynayan şehirlerin vitrinlerinin sağlam ve renkli olması gerekir. Bugün Trabzonspor, Bursaspor ve hatta Sivasspor gerçeği varsa bu o şehirlerin spora verdiği desteğin eseridir diyebiliriz. Bugün Gümüşhanespor yoluna emin adımlarla devam ediyor. Başında çok iyi bir yönetim, takımına sahip çıkan şehir, ne yaptığını çok iyi bilen teknik adam ve tamamen inanmış sporcuları bulunmaktadır. Burada bu takıma sahip çıkan ve desteklerini esirgemeyen Osman Akgül ve Kurban Karagöz gerçeğini de unutmamız gerekmektedir. Ve onların emanet ettiği bu güzide takımımıza yeniden hayat veren İdris Çimen’i de tebrik ediyorum.

Karabük kupa maçında inanan, inandığını sahaya uygulayan ve direnen Gümüşhanespor’u gördükçe -ki o maç bizim dönüm maçımız olmuştur- yarınlardan çok ümitliyim. Ve Gümüşhanespor’umuzun başarılı olacağına bu yıl bir üst klasmana çıkacağına yürekten inanıyorum.

Eğer bu inancımızı tüm hemşerilerimize yayabilirsek, takımımıza sahip çıkabilirsek, onlara inanabilirsek, maçlarımızı veren Kadırga TV’ye reklam ve sponsor desteğinde bulunabilirsek, tribünde yerimizi alıp küfürsüz, hakaretsiz desteğimizi verebiliyorsak inanın bu takım başarılı olacaktır. Çünkü başarı “ancak sabredenlerin” eseri olacaktır. Gümüşhanespor, Torul Gençlerbirliği ve Gümüşhane Polis Gücü takımlarımıza emeği geçen herkese en kalbi hürmetlerimi sunuyorum.