ÇEKTİĞİ KANDİL MESAJI SONU OLDU !

Bugün Eskişehir'de üzüntünün tavan yaptığı bir gün yaşandı.Akşam iş çıkışı eve doğru ilerlerken yolumun üzerindeki berberime "bir selam vereyim de öyle geçeyim önünden" diyerek içeriye girdim.

Berberim ve yanındaki arkadaşlarıyla sohbet ederken çırak olarak çalışan delikanlı, güler yüzlü "Sefa" isimli genç kapıdan içeriye yüzü asık moralsiz bir şekilde girdi.
Halini görünce dayanamadım sordum "Sefa neyin var? Hayırdır çok moralsiz görünüyorsun?" diye sordum.

Başı önüne eğili Sefa, omuzlarında sanki tonlarca ağırlıkta yük olduğu halde biraz doğrularak kafasını kaldırıp "Hocam moralim bugün çok bozuk. Çok yakın bir arkadaşımı kaybettim. Onun cenazesinden Çiftelerden şimdi geliyorum." cümleleri döküldü dudaklarından.

Genç yaşta neyi vardı? Hasta mıydı? diye sorunca gözlerinden süzülen iki damla yaş ile olup bitenleri anlatmaya başladı."

Hocam diye söze başlayıp sözcüklerin bu genç delikanlının boğazında düğümlenip zorla dışarı çıktığına ilk defa şahit oluyordum.

"Arkadaşım Atatürk Meslek Lisesi son sınıfda okuyordu hocam.Geçtiğimiz kandil gecesi cep telefonunda kayıtlı herkese kandil mesajı attı.Mesaj attığı kişiler arasında da eski kız arkadaşı da vardı. Çektiği mesajı telefonda gören kızın erkek arkadaşı bunu görünce çok sinirlenmiş.Ertesi günü aralarında tartışma çıkıyor ve  bıçakla benim arkadaşımı yaralıyor. Arkadaşım bir haftadır yoğun bakımda kalıyor ve kurtarılamıyor. Bugün onu kaybettik. Çok üzüntülüyüm. İyi bir arkadaşımdı..."

Arkadaşının hazin sonunu bizlere anlatırken göz pınarları yeşeren "Sefa" arkadaş acısını o kadar derin yaşıyordu ki onu teselli etmek amacıyla araya girip bulunduğu çöküntüden onu uzaklaştırmak istedik orada bulunanlarla.

Biraz başarılı olduk ama arkadaşını kaybeden "Sefa" yı sakinleştirmek kolay olmadı.
Sefa'nın anlattıkları karşısında içimden "eyvah" diye derin bir ah çektim.

"Bir kandil mesajına dahi tahammül edemeyen bir nesil yetişiyor" diye geçirdim içimden.

Bugün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Bir Bayram günü ülkemiz genç bir evladını kaybediyor.

Çekilen bir kandil mesajı sonucu hayatını kaybeden Lise öğrencisi "Samet Kılıç" genç yaşta kara toprağın bağrına düşüyor Eskişehirde.

Bizleri derinden üzen ve düşündüren liseli gencin ölüm haberi ile; Acaba bu gençlik nereye gidiyor? Gençliğin Bayram olarak coşkuyla kutlanılması gerektiği bir günde gençlerimizi bir bir neden kaybediyoruz? Nerede yanlış yapılıyor? Gibi soruları çoğaltabiliriz.

Böylesi girift sorular ardı ardına beynime üşüşürken bundan sonra bu gençlere sahip çıkılması anlamında neler yapılabilir? gibi sorulara cevap aradığım dalgalı bir gönül ikliminde ayrıldım berber dükkanından...

Eve gelince sosyal medyada ilk karşıma çıkan haber "Şehit acısı Eskişehire düştü" son dakika haberi ile bir vatan evladını daha kaybetmenin derin üzüntüsü içerisinde içimiz kavruldu...

Ardı ardına gelen bu iki acı haber karşısında;dört bir tarafımızın ateş çemberiyle sarıldığı buruk bir gönül ikliminde "Milli bayramlar ve milli kimlik etrafında kenetlenmeye her zamankinden daha fazla muhtaç olduğumuz şu günlerde, 19 Mayıs’ı anmanın gururunu milletçe ve coşkuyla yaşamalıyız." cümleleri ile teselli buluyorum kendi gönül dünyamda...
 
Bu duygularla, Milli Mücadelenin abide ismi Mustafa Kemal Paşa’yı ve silah arkadaşlarını bu güzel günde rahmetle anıyor, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının bütün milletimize şartlar ne kadar zor olursa olsun hayırlı olmasını diliyorum.
YORUM EKLE