Canlılar içinde eğitilmeye en müsait olanı insandır.Özellikle bebeklik çağında İtibaren çevresindeki ebeveynlerin telkinleriyle gelişir ve tepki vermeye de başlar. Çocuk büyüyüp geliştikçe çevresinden daha fazla etkilenir . Ayrıca sorgulamalar yaparak olumlu veya olumsuz davranışlar da göstermeye başlar.
Eğitimde yaş sınırlaması yoktur. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: ‘Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.’ Buradan da anlaşılabileceği gibi eğitim doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir.
Atalarımız eğitimin küçük yaşta başlaması gerektiğini ‘Ağaç yaşken eğilir.’ sözüyle ifade etmiştir. Bu sebeple küçük yaşta alınan eğitimle, yetişkin birisinin alacağı eğitimin arasında oldukça fark olacaktır. Yetişkin birisi aileden, okuldan, sokaktan ve sosyal medyadan aldıklarını biriktirerek zaten belli bir aşamaya gelmiştir. Bundan dolayı onun davranışlarını değiştirmek zor olur.
Tekrar başa dönecek olursak yeni doğan bebeklerin, Ezan-ı Muhammedi ve Kameti Şerife’yi başlangıç kabul ederek, helal sütle beslenmesine dikkat etmeliyiz . Büyüdükçe helal lokma konusunda hassasiyet göstermelerini sağlamalıyız.
Şair diyor ya:
Elif, be, te de başla ilk söze
Bunlar sizi döndürecek öze
Erkenden başlayalım bu işe
Allah aşkıyla dönelim biz köze
Erken başlanan işlerin daha erkenden biteceğini de unutmayalım. Atalarımız ne güzel demiş: ’Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır.’ diye.
Temeli sağlam atılan bina nasıl uzun ömürlü olursa ,temel de helal lokmalarla yetişen çocuklarda o kadar iyi olur. İslamî ve millî bir şuurla yetişen çocuk da çevresine o kadar uyumlu ve faydalı olur.
Allah, peygamber, vatan, bayrak, ana, baba, ata ,akraba ve de daha bir çok güzel değerleri küçük yaşta öğretirsek Allah’ın izniyle bu çocuk büyüdükçe mükemmele yakın bir birey olarak etrafına münir ( IŞIK ) olacaktır.
Anne babalar bazen çocuklarına dayanamaz. Büyüsün de yapar, büyüsün de öğrenir , büyüsün de namazını kılar, büyüsün de orucunu tutar sözlerini çok duymuşuzdur. Oysaki küçük yaşta öğrenmenin ve öğretmenin çok büyük faydası olacağını daha önce belirtmiştik. Çocuk gelişiminde 0-2, 0-5 ve 0-7 yaş dönemi çok önemlidir.
Çoğu pedagog ,çocukların şahsiyetlerinin yüzde yetmişini yedi yaşına kadar tamamlar, diyor. Bir atasözümüzde bunu tamamlar gibi: ’Kişi yedisinde ne ise yetmişinde de odur.’ Demek ki atalarımızla günümüz pedagogları da aynı görüşte.
Evet erken yaşlarda eğitimin-öğretimin önemi tartışılmaz. Örnek mi istiyorsunuz? İşte:
1 ) Küçük çocuğun bir şiiri ezberleme hızıyla bir yetişkinin ki bir mi?
2) İlkokul öğretmenimizin adını neden unutamayız da diğer öğretmenlerimizin birçoğunun adını unuturuz?
3) Hafızlık için neden küçük yaşlar tercih edilir?
4) Kuralların küçük yaşta öğretilmesi acaba neden önemlidir ?
5) Doğru davranışları öncelikli olarak okullarda neden öğretmeye çalışırız?
6) Anne- baba çocuğuna her zaman ve her yerde çocuğum terbiyeli ol diye neden hep öğüt verir?
Vs. vs.
Evet ,anne baba çocuğa erken yaşlardan itibaren eğitmeye başlamalı. Ona ilgi ,alaka göstermeli. Onu Allah’ın bir lütfu olarak görmeli ve sevmelidir. Ona örnek olmalıdır. Evde anne-baba, okulda öğretmen, sokakta insanlar çocuklara hep örnek olmalıdır. Toplumun ve ailenin geleceği her zaman iyi yetiştirilen nesillere bağlı olacaktır.Çocukların iyi yetiştirilmesi birey olarak önce kendisini, sonrada aileden başlayarak toplumun her kesimini etkiler.
Kur-an’ı Kerim de şöyle buyruluyor: ’Ey iman edenler, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu ateşten koruyunuz…’(Et-Tahrim suresi 6.Ayet)
Bu ayetten de anlaşılacağı üzere çocuğumuzun dünya ve ahiret hayatındaki geleceği müspet bir eğitim ve öğretime bağlıdır.
Bu vesileyle 2016-2017 eğitim-öğretim yılının hayırlı olması dileğiyle…Allah’a emanet olun.
ÇOCUK VE EĞİTİM