DEMEM O Kİ

Ne ara böyle bencil insanlar olduk biz?

Ne ara bize dokunmayan yılan için dua eder olduk?

Birbirimize fayda sağlamayı geçtim, zarar vermeye ne zaman alıştık?

Aynayı kendimize çevirme tenezzülünde bulunmayalım hiç.

Acılar çektirelim vicdanımız rahat, vicdanımız çektireceği acıyı seçmekte hür, maktülü seçmekte hür.

Görülmeyen, duyulmayan ama bedeli ağır olan her suç caiz nasılsa, aciz beyinlerimizde.

Kimi insan kendini bilmez, yaptıklarının sonucunu düşünmez.

Hiç korkmadan mahvedebilirler kendilerine güvenen insanların hayatlarını.

Önce saygımız kalmaz böylelerine sonra sevgimiz.

Ve insanoğlu her şeyi, herkesi yendiğini sanarken aslında bir kendini yenemez.

İnatçı ve bencil ruhunu bir de.

Hatalarını manalara büründürmeye çalışsa da

Büsbütün kaybolur acınılasılığının içinde.

Bir kendini kandıramaz oysaki;

Kanmak masum insanların işidir, inanmak, güvenmek de.

Karşısındakinin gözünden görmeyi kabul etmez kalbi kör olan.

Adil yaşayıp hakettiğinde acısını çekmeyi göze almak yerine

Hem iğneyi hem çuvaldızı batırır karşısındakine ve uzlaşma yollarını kapatır.

Vicdanını sustur, çocuk susturur gibi bir şekerle; "mecburdum" der.

Mecburiyet kelimesini soyadı beller de çözümlerin yanından bile geçmez.

Herkes her konuda haklı olamaz, bunu bilir, bilir de yine hak bulur her konuda kendine.

Kendi mutluluğunu düşünür sadece vereceği mutsuzluğu hesap etmeden.

Güler, güldürmez; söyler, dinlemez.

Demem o ki,

Bencil ruhlar yalnız kendi penceresinden bakar hayata.
YORUM EKLE