Tamamlandığında 6 bağımsız pisti, 500 uçak kapasitesi ve yıllık 200 milyon yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük ve en modern havalimanı olacak yeni havalimanı açılışı 29 Ekim de yani cumhuriyetin doksan beşinci yılında muhteşem bir törenle gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılış töreninde yeni havalimanının resmi ismini de açıkladı. Erdoğan, yeni havalimanına "İstanbul" adının verildiğini belirterek, "Paha biçilmez bu şehre yaptığımız böylesine bu büyük eser, işte bunun için adını İstanbul verdik. Hayırlı olsun." dedi.

Dünyanın en büyükleri arasında yer alan İstanbul Havalimanımızın açılışında, yurt dışından gelen misafirler de vardı. Bir çok ülke devlet başkanı ile törene katıldı.

İstanbul Havalimanı’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un sadece Türkiye'nin en büyük şehri olmadığını, aynı zamanda ülkenin en değerli markası olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Bu şehr-i İstanbul ki bi misl ü behadır/Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır/Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında/Hurşid-i cihan-tab ile tartılsa sezadır.' Bunu günümüz Türkçesiyle tekrarlayacak olursak, 'Bu İstanbul şehri ki, ona paha biçilmez/Tüm Acem mülkü feda olsun onun tek bir taşına/Öyle tek bir incidir iki deniz arasında/Yeridir dünyanın güneşi ile tartılsa.'

İstanbul havalimanı tam kapasiteyle hizmete girdiğinde,  Atatürk Havalimanı ticari seferlere kapanacak olmakla birlikte havalimanı vasfını koruyacak. Gerek havacılık fuarları gerekse başka bir takım faaliyetler için Atatürk Havalimanı aynı isimle hizmet vermeyi sürdürecek. Atatürk Havalimanının bu faaliyetler dışındaki alanları ise millet bahçesi olarak İstanbul halkının kullanımına açılacaktır. Şu andaki kapalı alanları da Ülkemizin, İstanbul'un en büyük fuarı haline getirilecek. Mevcut havalimanının ismi Atatürk Havalimanı olarak kalacak.

Finansmanından inşaatına kadar, her boyutuyla dünyada eşine arz rastlanır bu dev projenin ilk etabının resmi açılış töreni gerçekleştirildi. Toplam 4 etaptan oluşan projenin açılan ilk etabının yılda 90 milyon yolcu kapasite ile hizmet verecek.

Bu kapasite tüm etaplar bittiğinde 150 milyon yolcuya yükselecek. İhtiyaç duyulursa kapasite 200 milyona kadar çıkartılabilecek. İlk etapta 3 pistle açılan havalimanımız toplamda 6 pisti, paralel taksi yolları, 2 milyon metrekareyi bulacak kapalı alanı, 6,5 milyon metrekare apron büyüklüğü, terminalleri arasındaki ulaşımı sağlayacak raylı sistemi, kargo ve genel havacılık terminalleri, kapasiteyi karşılayacak büyüklükteki kapalı ve açık otoparkları, destek birimleri, sosyal tesisleri, diğer tüm üniteleri ile gerçekten dev bir eserdir.

Tüm etapların 2028'e kadar tamamlanması öngörülüyor. Dolayısıyla önümüzdeki 10 yıl boyunca bu havalimanımız büyümeye devam edecektir. Kendi enerjisini üreten, çevreci, tabiat dostu ve engelsiz bir proje olan havalimanımızdaki hizmetler için 120 bin kişi görev yapacaktır. Bu rakam küçük ölçekli bir ilin toplam nüfusuna denk gelmektedir.

Havalimanımızdaki her birim uluslararası standartların üzerinde son teknolojiye sahip şekilde tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Şehir merkezine karayolu, raylı sistem ve deniz yoluyla alternatifli ulaşım imkânları sağlanacaktır."

Hava trafiği ve güvenliği konusunda da bu projeyle birlikte pek çok yeniliğe imza atılacak. İstanbul Havalimanımızın hizmete girmesiyle Türkiye, kuzey, güney, doğu, batı aksları arasındaki en önemli transit merkez konumuna gelmiştir.

Havalimanımız hitap ettiği bu geniş alanda 60 ülkeyi birbirine bağlıyor. Ülke olarak küresel ekonomilerin entegrasyonunda sahip olduğumuz kilit rolü bu havalimanıyla daha da ileriye taşıyacağız. İstanbul Havalimanı sadece ülkemize değil, bölgemize ve dünyaya yaptığımız bir büyük hizmettir aynı zamanda.

Enerji ve su verimliliğinde yüzde 40 tasarruf sağlayacak özellikleri ve teknoloji ağırlıklı yönetimiyle havalimanın geleceğin dünyasına hitap eden akıllı havalimanı olarak faaliyet gösterecek. İstanbul Havalimanı'nın hizmete girmesiyle Avrupa hava sahasının yeniden yapılandırılması gerekecektir. Artık en önemli transfer noktası İstanbul olacağı için kıtalar arası uçuşların güzergâhları da büyük ölçüde değişecektir. Konumu ve özellikleriyle tarihe damga vuracak bu eserin ülkemizde inşa edilmiş anıt bir eser olarak tarihe geçecektir.