Fatiha'da Önemli Bir Ayrıntı

Kur’an, bize, doğru olan yolu göstermek üzere, Allah’ın, Cebrail ve Peygamberimiz vasıtasıyla ulaştırdığı, anlamlar manzumesidir. Kur’an insanlığın huzur içinde ve daha rahat yaşamasını hedefler. Hem bir Müslüman olarak hem de bir insan olarak, onu anlayarak okumak ve anladığımızla amel etmek gibi bir yükümlülüğümüz vardır. Anlamadan okunan Kur’an dahil hiçbir kitabın, okuyana bir faydası olmaz. Meallerin bu bakımdan önemi büyüktür ve Kur’an’ın ana hükmüyle çelişmemelidir.
*
Fatiha suresinin 6. Ayeti olan "İhdinessırâtel müstakîm" bazı meallerde "Bizi doğru yola ilet" şeklinde ifade ediliyor. Yani biz kendi kendimizi değil de  Allah bizi doğru yolda hak bilen, hukuk tanıyan bir yolda tutacak. Böyle olunca davranışlarımızı Allah'ın tayin etmesi ve davranışlarımızdan sorumlu olmamak gibi bir durum ortaya çıkar ki, bu İslam'ın ve Kur'an'nın genel mantığına uymaz. İnsanlar kendi davranışlarından tamamen kendileri sorumludur. Allah Kur'an'ı ve peygamberi bir yol gösterici olarak gönderdiğine göre,  o hükümleri uygulayacak biziz. "İhdinessırâtel müstakîm", ayeti, "Bize hidayetli doğru yolu göster.” biçiminde çevrildiğinde, meallendirildiğinde,  Kur’an’nın bu yol göstericilik özelliğine paralel bir hüküm olacaktır. ‘Doğru yola ilet.’ ile ‘Doğru yolu göster.’ arasında, bu bakımdan çok büyük bir farklılık vardır.
 *
Allah bize doğru yolu gösterecek, biz de hayatımız boyunca yapacağımız seçimlerle ya cenneti ya da cehennemi seçeceğiz. Doğru yolu da yanlış yolu da seçen biziz. Bizi doğru yola iletip veya iletmeyecek olan Allah olsaydı, sorumluğumuz olmasaydı, cennetin yanında bir de cehennem neden olacaktı ki? Her türlü kötülüğün içinde olup sonra da “Ne yapayım, Allah beni de böyle yaratmış, istese beni de doğru yola iletir.” deyip işin içinden sıyrılamazsın. Allah seni öyle yaratmadı, sen öyle istediğin için, öylesin. Allah sana doğru yolu gösterdi, ama sen gitmedin.
*

YORUM EKLE