Siyaset yüklenilen değerleriyle toplum yapan bi olgudur. Her siyasete insanların yüklediği düşünceler de bir hakimiyet ister.Her düşünce kendi bireylerine göre de en iyi temsil eder. İnsanlar seçtikleri kendi iderleriyle hafızalarındaki dünyayı kurmayı isterler. Liderleri bu algılar için aktif rol alır.
Davalar, siyasi görüşler yani paradigmalar liderlerden de daha büyüktür.
Düşüncelerin pazarlanması diye bir kavram vardır. Düşüncelerin hakimiyeti için herkes tarafından bilinir, kabul edilir olabilmesi için aktif çabalar gereklidir. Bu Liderin kavratma gücü, güven verebilmesi,inandırıcılığı ve aksiyonuyla açıklanabilir.
Liderler ;Davaları , görüşleri ileri taşırlar…Aksiyonları ile en iyisi olduğuna inandıkları fikirleri herkese dağıtır,kabullenilmesini sağlarlar.
Fikirleri temsil eden ana faktör olan liderlerin sunum kabiliyetleri olamayabilir, zamanla yıpranabilirler de. Eğer ilerisi güçleŞmişse en 1.çözüm siyasette Lideri güncellenmektir. Hatada, başarısızlıkta ısrar edilmemeli. Yeni bir sunumun en asli çözümüdür bu. Bunu görmezden gelen liderler kendilerini sadece sadakat ile açıklarlar.Yenilikçileri bidatçi ,bozguncu da ilan edebilirler.
Halbuki vesayet sadaketle açıklanmaz.
Siyasi görüşlerinde her zaman kabul edilir ,benimsenen ülkemiz siyasi partilerinin asli sorunu budur.
Mesela:
1: Muhsin YAZICIOĞLU’nun büyük vatansever emaneti bu vesayet altında ezilmektedir.
2:Erbakan’ın dünya Müslümanlarına kimliği ile konuşmayı öğreten emaneti de ihtiyarlaşan bu kronik vesayet altındadır.
3:Her daim bayrağa sevdalı, hainlerin hep nefreti olan milliyetçi hareket partisi de bu vesayet altındadır.
4:Siyasallaşan,yada hep siyasal olan Gülen cemaatini ve liderlerini de buna katmalıyız. Ülke mahremiyetini hainlere servis edecek kadar olan bu hain siyasi hareket de lideriyle beraber istifa etmelidir.Din konuşmayı seven bu lider de bilhassa artık açıklama yapmamalıdır…
En büyük davalar,en büyük iktidarlar için yeni liderler….
GELEMEYEN 4 İSTİFA