GENÇLİK NEDEN ÖNEMLİDİR?

Gençlik, hayatın rüzgâr gibi geçen ve sonra da özlemle hatırlanan en kısa dönemidir. Bazılarının yakın geçmişte yaşadığı, bazılarından çok çok uzakta kalmış, bazıları için ise henüz yaşanmakta olan bu güzel yıllar, hafızalarda hep hareketli, hızlı ve doyulmayan yıllar olarak hatırlanır. Fransız yazar Andre Gide, “Ah gençlik! İnsan onu bir defa bulur ve sonra hep hatırlar!” demiştir.

Bu çağ, gencin kanının kaynadığı, yüreğinin kıpırdandığı, duygularının yoğunlaştığı ve heyecanının doruğa çıktığı "arayış ve çatışmalarla" geçen hareketli bir çağ olmakla birlikte, bilinçli ve sorumluluk sahibi olmaları şartıyla, her millet için siyasi, toplumsal, ailevi, dini ve daha birçok açıdan önemli bir potansiyel, önemli bir kuvvet ve önemli bir değer anlamına gelir. Yalnızca bu değerlerin varlığı bile ‘Gençlik neden önemlidir?’ sorusuna cevap olsa da, biz yine de bu kriterleri biraz daha açarak devam edelim.

Devlet ve toplum açısından önemlidir. Çünkü gençlik, ekonomik işgücü, beyin gücü, askeri güç, toplumsal değişim aktörü ve ulusal her tür mirası,  geleceğe taşıyabilmek demektir. Tarih, zinde ve iyi yetiştirilmiş genç nesillerin,  toplum ve devletlerin kaderlerinde nasılda büyük değişmelere yol açtığının örnekleriyle doludur. Bundan dolayıdır ki “Bana gençlerinizi gösterin, size geleceğinizi söyleyeyim” denilmiştir.

Aileler açısından önemlidir. Çünkü ana-babalar için işgücü ve aile bütçesine katkı, toplumda itibar ve güç, yaşlılık döneminin sigortası demektir.

Eğitim açısından önemlidir. Çünkü düşünme ve öğrenme yetisi bu çağda iyice gelişir ve olgunlaşır. Eğitim ve ahlakın etki bakımından en verimli çağı gençlik çağıdır

Siyasi rejimler için önemlidir. Çünkü her siyasi rejim, kendi neslini, kendi gençliğini yaratmak ister.  Bu sayede gelecekten umutlu olur, kendini zinde ve güvende hissederler. İngiliz devlet adamı Churchill’in “Cumhuriyete verebileceğimiz en büyük armağan,  gençliğin eğitilmesi olacaktır”  sözleri;  10.  Yıl Marşı’ndaki “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaşta!” övünmesi; İran İslam Devrimi lideri Humeyni’nin devrimin meyvelerini ancak yirmi yıl sonra vereceğini belirtmesi hep bu bakış açısını,  siyasal rejimler için kendi gençliği yaratmanın önemini vurgulamıştır. Atatürk’ün öğretmenlere hitaben, ‘Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri! Yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır!”  sözleriyle, O’da siyasi rejimler için eğitimin misyonuna ve öğretmenin rolüne dikkat çekmektedir.

Dini açıdan önemlidir. Çünkü, ergenlik döneminin başlamasıyla artık imanın esasları,  ibadetler,  helal haram yönünden bir ehliyete sahip olunur. Gençlik çağı ayrıca,  inanç-düşünce ve aksiyonun buluştuğu bir çağdır.

Dahası, en samimi ve köklü arkadaşlıklar,  ilk aşk,  evlilik,  askerlik,  eğitimi tamamlama,  bir işe girme,  para kazanma, aile içinde ve toplumda adam yerine konma bu çağın diğer önemli özelliklerindendir.

Gençliği ve gençlik dönemlerini her yönüyle çok güzel betimleyen Aristo’nun 2300 sene önce yaptığı şu güzel tespitleri de kayda değerdir. O, gençliğin özelliklerini anlatırken önce; ‘tutkulu, huysuz ve öfkelidirler’ diyerek söze başlar, sonra şöyle devam eder. İsteklerinin önüne dikilen en küçük engele bile katlanamazlar. Onura, başarıya, paradan çok değer verirler. Çünkü paraya gereksinimleri olmaz. Eli açık ve iyilikseverdirler. Çünkü kötülükleri tanımamışlardır. Çabuk güvenir, çabuk bağlanırlar. Çünkü aldatılmamışlardır. Yüksek amaç ve hayalleri vardır; çünkü daha yaşamın sillesini yememişlerdir. Selam ve sevgiler…


YORUM EKLE
YORUMLAR
ayşenur
ayşenur - 5 yıl Önce

yazınızı beğendim