GÖNÜL HANEMDEKİLER

"Namlusunu halka çevirmiş tanka selam durmam!”

                                                           Şehit Muhsin Yazıcıoğlu

Birilerinin sürekli ısıtarak yakın tarihimize kara leke sürdüğü coğrafyamızda iz bırakan civanmert değerlerimiz oldu şüphesiz.

Onlar her türlü dayatma, entrika ve hainliklere rağmen "vatan sevgisi imandandır" emri mucibince bu şanlı vatanı ayakta tutmuşlardır.

Bu isimlerin ilki Cennetmekan Sultan Abdülhamid Han ki çöküşün son evresinde her şeye rağmen iman, akıl ve dirayetle gayret etmiş o zor duruma rağmen Osmanlı Devleti’ni ayakta tutmuştur. Ve aynı zamanda o zor süreçte sosyal, ekonomik, eğitim ve kültürel anlamda temel taşları yerine koymuştur. Birilerinin kasıtlı “kızıl sultan” yaftalarına rağmen o bu aziz milletin yüreğinde muhkem yerini almıştır.

Türk yakın tarihimizde İkinci değerli vatan evladı Merhum Adnan Menderes olmuştur. Uzun bir süre devam eden diktaları yıkarak ülkenin makus talihine son vermiş ve yeniden şahlanışın ilk adımlarını atmıştır. Lakin tarihin baş belası olan Tapınakçı ve Haçlı vesayetçileri boş durmamış ne yazık ki Menderes'i şehit etmişlerdir. Ve ne hazindir ki halkı ve vatanı için yağlı urgana yürüyen bu değerli vatan evladı için kimsenin kılı dahi kıpırdamamış, ülkede bir dükkan camı dahi kırılmamıştır.

Üçüncü değerimiz Turgut Özal darbelerle sürekli geriye giden bir milleti küllerinden ayağa kaldırmış, hemen her alanda ülke ufuklarını yeniden çizmiştir. O mütevaziliği, sevimli yapısı, akıllı siyaseti, engin hoşgörüsü ve sağlam imanı ile milletin adamı olmayı çoktan hak etmiştir. Ancak ne yazıkki o da aynı senaristlerin oyunu olan şüpheli bir ölüm ile aramızdan erken ayrılmıştır. 1993 yılında benimde katıldığım mahşeri bir kalabalığın duaları ve gözyaşları ile ebediyete uğurlanmıştır.

Dördüncü değerli isim; "Namlusunu halka çevirmiş tanka selam durmam!” diyecek kadar cesarete ve imanlı bir yüreğe sahip Muhsin Yazıcıoğlu'dur. Yarınların Türkiye'sinde iz bırakacağına inandığımız bu değerli vatan evladı aynı senaristlerin yazdığı bir oyunla aynı figüranlar tarafından şehit edilmiştir. "Üç günlük dünya için fırıldak olmaya gerek yoktur" şuurundaki Muhsin Başkanımızın cenaze merasiminde bulunmakla hayatımın en değerli görevini icra etmenin bahtiyarlığındayım. Orada gördüm ki en iyisi Yunus deyimiyle bir gönle girme erdemi imiş her şeyin aslı.

Ve bir diğer vatan evladı; "İman varsa imkanda var" şuuru ile imanlı bir nesil hizmeti için hayatını sebil eden Mücahit Necmettin Erbakan'dır şüphesiz. O da aynı imani kalple bir neslin kurtuluşuna vesile olmuş, kısa görev süresince yaptığı adil ve başarılı çalışmalarla bugünün temellerini atmıştır. Ve bugün ülkemizi mazlum coğrafyaların ümidi haline getiren civanmertleri yetiştirmiştir. Çünkü o her şeyden önce imanlı bir büyüğümüz, hocamızdı. O kısa görev süresince ülkemizi sanayi, eğitim ve diğer her alanda ayağa kaldıracak imzaları atmasına rağmen aynı vesayetçilerin oyunları ile alaşağı edilmiştir. Ve o da milletin adamı olduğu için milletin samimi gözyaşları ile toprağa girmiştir.

Ve son değerli isim sadece ülkemizin değil tüm mazlum coğrafyaların tek ümidi olan Başkomutanımız ve Reis'i Cumhurumuz olan Recep Tayyip Erdoğan'dır. O gücünü milletten alan bir imani ve ahlaki şuur ile milleti için gecesini gündüzüne katan bir değerimizdir. Öyle ki 15 Temmuz gecesi bütün vesayetçilerin oyunlarını bozarak tanka ve uçağa kafa tutan aziz milleti ile tüm zalimlerin korkulu rüyası olmuştur. O muhakkak bu gücü Bosnalı, Suriyeli, Arakanlı, Afganistanlı ve daha birçok mazlumun duasından alıyordu. Ve o her manada zirvede olan ve tüm dünyanın gıpta ettiği Yeni Türkiye'nin asıl mimarı olmuştur. Rabbim onu bu aziz milletin başından eksik etmesin. Rabbim onu ve bu aziz vatan için çalışan değerlerimizi korusun, kollasın inşallah. (Amin.)

YORUM EKLE