GÜBDER’İN KAHVALTISINDA SİYASET GÖZÜNDEN GÜMÜŞHANE BÜROKRASİSİ…

Geçtiğimiz hafta sonu 19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik Spor Bayramı ile birleşince biraz uzun bir hafta sonu oldu. Her ay düzenli bir şekilde bir araya gelen Ankara Gümüşhaneli Bürokratlar ve Kamu Çalışanları Derneği (GÜBDER)’nin Pazartesi günü kahvaltısı vardı. Kahvaltı konuğu Gümüşhane Milletvekili Sn. Kemalettin AYDIN ile Gümüşhane Ak Parti il eski Başkanlarından Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müşavirlerinden Sn. Yusuf ÖZGÜN’dü.

Dernek Başkanı Erol TEKÇE Kahvaltının açılış konuşmasında:

Bugün bizi kırmayıp davetimize icap eden Sn. Vekilimize ve Sn. Başkana teşekkür ediyoruz. Kısmet olursa bundan böyle her ay birlikte olduğumuz kahvaltılarımıza diğer vekil, Bürokrat ve STK temsilcilerimizi davet ederek Gümüşhane adına bir sinerji oluşturma gayreti içerisinde olacağız.

Şu bir gerçek ki Ankara’da güçlü lobi faaliyetleriniz yoksa güçlü değilsiniz ve olamadınız demektir. Ki, gerçekte böyledir. Böyle bir yapılanmanın Gümüşhane cephesinden de bakıldığında bu anlamdaki boşluğunu ve eksikliğini görmek mümkündür. Bu durumun eksikliğini, öncesinde Gümüşhane’de ve daha sonra Ankara’da çalışanlar daha net görebilirler. Bunun için böyle bir yapı içinde bir dernek (geç kalınmış bile olsa) mutlaka kurulmalıydı. Ve buradaki amaç sadece bir dernek kurmuş olmak gibi basit bir düşünceden ibaret değildir ve olamaz da. Dolayısıyla belli hedefleri olan ve kurulmak istenen alanda bir eksikliğin, bir boşluğun doldurulması konusundaki hassasiyetlere dayalı ihtiyaçların karşılanabilmesi noktasından hareket etmek adına, doğru eksene oturmuş ve kuruluş amaçları çerçevesinde hareket edebilen bir kuruluşa sahip oluşumu esas alarak GÜBDER’i kurduk.”

Milletvekili Sn. Kemalettin AYDIN:

Gümüşhane Bürokratlar Derneğinin Yönetim Kurulunun Kahvaltı davetine teşekkür ederek, birlikte olmaktan son derece memnun olduğunu belirtti.
Sn. AYDIN:

“Evet, Ankara’da güçlü bir lobiniz olursa, güçlü bir bürokrat ağınız olur ise memlekete daha kolay iş yapabilme ve daha rahat hizmet götürebilme noktasında avantaj yakalamış olursunuz. Her bir hemşerimizin bürokratik yerlerde üst düzeylere gelmesi en büyük arzumuzdur. Yalnız bu işin bazı kıstasları olmakta… Hemşerimiz ya kişisel kendi çabasıyla bir yerlere gelebilmekte ya da siyaset kurumunun etkisi ile… Bizler siyaset kurumunun bir parçası olarak tüm hemşerilerimize elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz, bunu yaparken de talep eden hemşerilerimizin kendi donanım alt yapılarını hazırlamalarını istiyoruz. Sonrasında makul talep için uğraşıyoruz ama her talep olacak diye de garanti veremiyoruz sonuçta iş birazda nasip kısmet işine kalıyor ama biz elimizden geleni yapmaya gayret gösteriyoruz. Birde bizim insanımızın çok kırılgan bir yapısı var. İstediği olmadığı zaman hemen size küsüyor, gerçi aynı yapı bendede var, coğrafi bir karakteristiğimiz olsa gerek, böylede bir durum var. Şimdi gerçek şu ki  talep noktasında ne kadar güçlü bir STK yapısına sahip arkası güçlü bir talep varsa bizde daha güçlü bir şekilde ısrarcı olabiliyoruz. Bu gün ki STK’larımız bürokratına hemşerisine ne kadar sahip çıkarsa bunun siyasetteki yankısı da bizlerin işini kolaylaştırmakta. Ama siz bir STK olarak 150 bin kişiden 17 bin Kişilik bir stadyumun 6 bini dolduruyor iseniz bu sefer dışarıya karşı güçlü imajınız zedeleniyor haliyle, hareket kabiliyetiniz daralıyor. STK’lar işlerinin hakkını vermeli bunu yaparken de hiçbir siyasi partinin, kişinin, belediyenin adamı, yandaşı olmamalıdır. Davet verecekse kendi imkânları ile başı dik alnı açık bir şekilde vermeli, bir belediyenin, birilerinin sığınması, masa yanı olmamalıdır. Güçlü STK, Güçlü Bürokrasi, Güçlü Siyaset ile memlekete hizmet noktasında el birliği yapmaktan başka bir çözüm noktası görülmemektedir.”

Ak Parti il eski Başkanlarından Yusuf ÖZGÜN:

“Bürokrasiye adımımızı attığımız bu günlerde görmüş olduğum gerçek şu ki; Zaten az olan gücümüzü de parçalayarak daha da azaltmayalım. Merkez, ilçe ayrımı yapmadan, O dernek bu dernek ayrımı yapmadan gücü bölmeyip birleştirerek ancak güçlü bir yapı oluşturabiliriz aksi halde bir yerlere ulaşma ihtimalimiz hep zor olacaktır” diyerek düşüncelerini özetledi.

Esasen söylenenlerden anlaşılan şu ki; Bu ülkede kamuda görevde yükselme her ne kadar bazı kriterlere bağlanmış olsa da siyaset kurumu olmadan bir yerden sonra yürüyemeyeceği aşikâr. Siyasette de güçlü olmak istiyorsanız, güçler birleştirilmeli ve tek ses olmalıdır.

Kahvaltının ardından hatıra fotoğrafı ile zamanı hapsetmeyi de ihmal etmedik…

Sevgi ve Saygılar
YORUM EKLE