GÜMÜŞHANE DESTANI

“Ne zaman bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım” diyor ya şair işte bu yüzdendir ki şairlik ustalık, maharet, sanatsal kaygıların ötesinde en önemlisi hissiyat gerektiren bir olgu. Bu haftaki köşe yazımda Gümüşhane Destanı adlı şiirimle sizlere seslenmek istedim. İyi ki Gümüşhaneliyiz, iyi ki bu güzide şehirde yaşıyoruz birlikte…

Bir uçtan bir uca gezdiğim şehir,
Atamdan emanet yâr Gümüşhane.
Yokluğu besbelli bir tutam zehir,
Zigana gönlümde kar Gümüşhane.

Ziyaüddin dosta uzanır kollar,
Gurbete göç verir peş peşe yollar.
Maziden bihaber biterken yıllar,
Vuslatı hasrete sar Gümüşhane.

Karaca danteli içimde mazi,
Alnıma yazılmış bu kara yazı.
Zevraki gönlümde amansız sızı,
Bir boydan bir boya dar Gümüşhane.

Kadırga şenlenir düğünle toyla,
Örümcek Ormanı uzanır boyla.
Asalet timsali erdemli soyla,
Nesilden nesile var Gümüşhane.

Atsız’ın yurdudur Torul otağı,
Zigana belinde durur eteği.
Ezelden beridir şehit yatağı,
Hicrani özünde nar Gümüşhane.

Bağlarında gezer kızı kızanı,
Bir cennet misali yürür düzeni.
Hıfziya dilimde garip ozanı,
Yediden yetmişe zar Gümüşhane.

Gözelerde hayat bin bir çiçeği,
Her daim zikreder börtü böceği.
Dökülür üstüme hüzün saçağı,
Bir yayla dönüşü yer Gümüşhane.

Pir Ahmet Çağırgan yan yana yatar,
Tandırda yokluğun dumanı tüter.
Bahçeler tarumar ısırgan biter,
Zemheri her yanı kar Gümüşhane.

Zilli kilim dokur Kelkit güzeli,
Dallardan dökülür gülü gazeli.
Dost sırrı içinde yoktur özeli,
Kelkit Çayı gibi yâr Gümüşhane.

Köse Yaylası’nda gözeler çağlar,
İlhami Baba’nın gönlünü dağlar.
İbrahim sofrası bahçeler bağlar,
Yakıyor özümü har Gümüşhane.

Şeyrani bir dostun yanına vardım,
Tomara misali yaramı sardım.
Şiran’ı kaç kere düşümde gördüm,
Yokluğu içimde zor Gümüşhane.

Canca Kalesi’nden uçar turnalar,
Elleri koynunda bekler analar.
Gidenler ne vakit yurda döneler,
Gümüşten bir masal der Gümüşhane.

Kuşakkaya hırçın başında duman,
Osmanlı yurdudur tarihe ferman.
Kuşburnu çiçeği dertlere derman,
Bir tarafı geniş dar Gümüşhane.

Dilimde bu destan besbelli bitmez,
Seveni yâr olmuş bir yana gitmez.
Konaklar virane dumanı tütmez,
Hayali bir selam ver Gümüşhane.

Evet, Gümüşhane vatan ve millet sevdasının zirvede yaşandığı, askerine, polisine ve kendisine emanet edilenlere en güzel şekilde sahip çıktığı, huzurun ve kardeşliğin unutulmadığı bir belde-i şahanedir. Çünkü bu şehir Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretlerinin manevi ikliminin baharlar üflediği bir vefa yurdudur. Bu şehrin çatısı altına giren herkes canından ve malından emin olarak birer kardeşimizdir.  

YORUM EKLE