Canca Kalesi unutulmuşluktan kurtuluyor

Gümüşhane Valisi Okay Memiş, yıllardan beri ihmal edilen Canca Kalesini tarihi Süleymaniye mahallesi ile bir bütün olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Canca Kalesi unutulmuşluktan kurtuluyor

Gümüşhane Valisi Okay Memiş, yıllardan beri ihmal edilen Canca Kalesini tarihi Süleymaniye mahallesi ile bir bütün olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Daha önce yaptığı bir açıklamada Canca Kalesinin 2017 yılı programına alındığının müjdesini veren Vali Memiş, kalenin projesini yaptırdıklarını ve gerçekleştirdikleri girişimler sonucunda Turizm Bakanlığından da sözünü aldıklarını belirterek, ilk etapta yolunun asfaltını ve seyir terasını yapacaklarını kaydetti.

Canca Kalesine önceki yıllarda Turizm Bakanlığı kaynaklarıyla İl Özel İdaresi tarafından yapılan bir yol bulunduğunu hatırlatan Vali Memiş, Süleymaniye Mahallesine çok yakın olan kalenin mahalleyle bir bütün olması gerektiğini ifade etti.

Canca kalesinin milattan sonra 540 yıllarında Roma İmparatoru II.Justinyen tarafından yaptırıldığına dair bilgiler olduğunu ifade eden Yrd.Doç.Dr. Coşkun Eruz ise Roma Kalesi olan Canca Kalesiyle aynı dönemde Kurum Kalesi ve Şamanlı Kilisesinin de yapıldığını söyledi.

Canca kalesinin bulunduğu yerde yerli kabilelerin daha küçük bir kalesinin bulunduğunun ihtimal dahilinde bulunduğunu kaydeden Eruz, “Justinyen 535-545 döneminde Laz derebeylerin (Tzan) Canca kalesini ele geçirip yeniden daha büyük ve güvenliği artırılmış bir kale inşa ettirerek Gümüşhane merkez çevresini kontrol altına almış. Kısaca bugünkü kale MS 540 civarında Justinyen tarafından inşa edilmiş bir Roma kalesidir. Aynı dönem, Kurum kale ve Şamanlı kilisesini de kurmuşlar” diye konuştu.

Gümüşhane İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün web sitesinde Canca Kalesi ile ilgili şu bilgilere yer veriliyor: " Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde bu kaleden bahsetmektedir. 1530 metre yükseklikte olan Kale ana kaya üzerine nispeten yuvarlak planlı olarak moloz taşlarla yapılmıştır. Kale olmaktan çok gözetleme kulesi niteliğindedir. Kule içerisinde bir su sarnıcı yer almaktadır. Doğu-Batı uzunluğu 12 metredir. Ayrıca yüksek duvarlar ile takviye edilmiştir.”

Canca kalesiyle ilgili anlatılan bir efsaneyi ise İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Engin Doğru bir makalesinde şöyle aktarmıştı: “Mitolojide de yerini almış bir efsaneden geriye aşk adına akıtılan gözyaşlarının izleri kalmıştır artık. Canca Kalesi Komutanı, Canca Kalesinde otururmuş. Bu Komutan'ın bir tek kızı varmış. Kız bir dünya güzeliymiş. Güldükçe güller açılır, ağladıkça gümüşler saçılırmış. Adı da Gümüş Kız’mış. Bu kız, her gün gümüş nalınlar giyer, gümüş testisini eline alır, Canca Kalesinden iner, gümüş tasla, gümüş testisine su doldurur, tekrar kaleye dönermiş. Bu gidiş gelişlerde,  bıyıkları yeni terleyen bir çobana âşık olmuş. Oysaki babası onu, kendi Komutanları'ndan birine verecekmiş. Öyle ya! Develer bile yolda giderken zilleri, "Dengi dengine! dengi dengine !" der de vururmuş. Koca Komutan, bir çoban parçasına, dünya güzeli kızını nasıl versin? Eller ne der sonra! Kızını çobana vermemiş. Kız deli-divane dağlara vurmuş. Babası ne dediyse, ne ettiyse yola gelmemiş, Kızına  "He! " dedirtememiş. Ne yapayım, ne edeyim, derken tutmuş Canca Kalesinde kızına gümüşten bir saray yaptırmış, yüreğine taş bağlayarak, dünya güzeli kızını bu saraya hapsetmiş. Kız orada yaşadığı sürece aşkından hep ağlamış ve sevdiğine kavuşamadan ölmüş. Derler ki bugünkü Musalla deresinin berrak suları, bu gümüş kızın gözyaşları imiş. Gümüşhane, adı da oradan kalmış derler. Aşk ile ölüm şehrin sularına yazılmıştır artık.”

Gümüşhane’de Kale köyündeki Keçi Kalesi ve Esenyurt köyündeki Kov Kalesi önceki yıllarda restore edilerek turizme kazandırılmıştı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER