Gümüşhane Üniversitesinde dün başlayan ‘Doğu Karadeniz Bölgesi Sürdürülebilir Turizm Kongresi’nde Gümüşhane’nin sürdürülebilir turizmi masaya yatırıldı.
Mühendislik Fakültesi binasında bulunan Karaca Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte Doç.Dr. Elbeyi Pelit’in başkanlığında “Gümüşhane İli ve Sürdürülebilir Turizm” konulu oturum gerçekleştirildi.
Oturumda ilk olarak söz alan Öğretim Görevlisi Hakan Adanur, “Gümüşhane ilinde bulunan korunan alanların rekreasyonel kullanımı ve turizm potansiyeli” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Türkiye’nin yüzde 7’sinin korunan alan olmasına karşın Gümüşhane’nin yüzde 1,82’sinin korunan alan olduğunu belirterek, 5 tabiat parkı, 1 tabiatı koruma alanı, 4 tabiat anıtı alanı, 1 yaban hayatı geliştirme sahası bulunan Gümüşhane’de Limni Gölü Tabiat Parkına yıllık yaklaşık 9 bin 325, Tomara Şelalesi Tabiat Parkına yıllık yaklaşık 5 bin 700 kişinin geldiğini hatırlattı.
“GÜMÜŞHANE ANTİK ÇAĞLARDAN BERİ TRABZON’A ULAŞIMI SAĞLAYAN YOLLARA SAHİP”
“Gümüşhane’den geçen tarihi yolların ilin tanıtımı ve turizmi için kullanım potansiyeli” konulu sunumunu gerçekleştiren Yrd.Doç.Dr. Coşkun Erüz ise Gümüşhane’nin konumu itibariyle antik çağlardan beri Trabzon’a yani denize ulaşımı sağlayan tüm yollara sahip olduğunu söyledi.
Gümüşhane'nin ilçeleri, köy ve yaylalarından geçen bazı tarihi kültür yollarının Ksenofon komutasındaki Yunan paralı askerlerinin kullandığı Anabasis yolu, İpek yolu, Satala Roma yolu, İran-Erzurum yolları ve 1.dünya savaşı top yolları olduğunu kaydeden Erüz, bu yollarla ilgili haritaları da katılımcılarla paylaştı.
“TARİHİ YOLLAR KÜLTÜR YOLUNA ÇEVRİLEREK TURİZME KAZANDIRILMALI”
Tarihi güzergahlardaki bu yolların bir kısmında köprü, han ve diğer binaların günümüzde halen mevcut olduğunu ifade eden Erüz, dünyada bilinen ve merak edilen bu yolların kültür yolları olma potansiyelinin yüksek ve bölgenin de tanıtımı ve turizmi için çok önemli yollar olduğunu belirterek, Türkiye'de ve Karadeniz'de var olan kültür yollarının UNESCO ve Avrupa Konseyi programına uygun olarak, sürdürülebilir ilkesi ile planlanarak projelendirilmesi gerektiğini söyledi.
Mühendislik Fakültesi binasında bulunan Karaca Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte Doç.Dr. Elbeyi Pelit’in başkanlığında “Gümüşhane İli ve Sürdürülebilir Turizm” konulu oturum gerçekleştirildi.
Oturumda ilk olarak söz alan Öğretim Görevlisi Hakan Adanur, “Gümüşhane ilinde bulunan korunan alanların rekreasyonel kullanımı ve turizm potansiyeli” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Türkiye’nin yüzde 7’sinin korunan alan olmasına karşın Gümüşhane’nin yüzde 1,82’sinin korunan alan olduğunu belirterek, 5 tabiat parkı, 1 tabiatı koruma alanı, 4 tabiat anıtı alanı, 1 yaban hayatı geliştirme sahası bulunan Gümüşhane’de Limni Gölü Tabiat Parkına yıllık yaklaşık 9 bin 325, Tomara Şelalesi Tabiat Parkına yıllık yaklaşık 5 bin 700 kişinin geldiğini hatırlattı.
“GÜMÜŞHANE ANTİK ÇAĞLARDAN BERİ TRABZON’A ULAŞIMI SAĞLAYAN YOLLARA SAHİP”
“Gümüşhane’den geçen tarihi yolların ilin tanıtımı ve turizmi için kullanım potansiyeli” konulu sunumunu gerçekleştiren Yrd.Doç.Dr. Coşkun Erüz ise Gümüşhane’nin konumu itibariyle antik çağlardan beri Trabzon’a yani denize ulaşımı sağlayan tüm yollara sahip olduğunu söyledi.
Gümüşhane'nin ilçeleri, köy ve yaylalarından geçen bazı tarihi kültür yollarının Ksenofon komutasındaki Yunan paralı askerlerinin kullandığı Anabasis yolu, İpek yolu, Satala Roma yolu, İran-Erzurum yolları ve 1.dünya savaşı top yolları olduğunu kaydeden Erüz, bu yollarla ilgili haritaları da katılımcılarla paylaştı.
“TARİHİ YOLLAR KÜLTÜR YOLUNA ÇEVRİLEREK TURİZME KAZANDIRILMALI”
Tarihi güzergahlardaki bu yolların bir kısmında köprü, han ve diğer binaların günümüzde halen mevcut olduğunu ifade eden Erüz, dünyada bilinen ve merak edilen bu yolların kültür yolları olma potansiyelinin yüksek ve bölgenin de tanıtımı ve turizmi için çok önemli yollar olduğunu belirterek, Türkiye'de ve Karadeniz'de var olan kültür yollarının UNESCO ve Avrupa Konseyi programına uygun olarak, sürdürülebilir ilkesi ile planlanarak projelendirilmesi gerektiğini söyledi.
