Tomara Buluşmalarının ilk konuğu Yüksel Yalçın oldu

İstanbul Seydibaba Platformu'nun öncülüğünde hazırlanan ‘Tomara Buluşmaları’nın ilki Esenyurt Mesleğim Sağlık Okulları’nda gerçekleştirildi. Buluşmanın ilk konuğu GÜSİAD Genel Başkanı Yüksel Yalçın oldu.

Tomara Buluşmalarının ilk konuğu Yüksel Yalçın oldu

İstanbul Seydibaba Platformu'nun öncülüğünde hazırlanan ‘Tomara Buluşmaları’nın ilki Esenyurt Mesleğim Sağlık Okulları’nda gerçekleştirildi. Buluşmanın ilk konuğu GÜSİAD Genel Başkanı Yüksel Yalçın oldu.

“BİLGİ VE TECRÜBE İLE BULUŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bilgi paylaşımının ve nitelikli birlikteliklerin önemine dikkat çekerek, tecrübeli konuklarla bir araya gelmenin kendilerini mutlu ettiğini ifade eden Program Koordinatörü Bayram Küçük, “Tomara Şelalesi, Gümüşhane ve Gümüşhaneli kimliğiyle özdeşleşmiştir. "Tomara Buluşmaları"nı bundan dolayı önemsiyoruz ve devam ettirmeyi düşünüyoruz. Klasik dernekçiliğin, salon programlarının ve toplantılarının dışına çıkıp, insanımızı, gençlerimizi, bilgi ve tecrübeyle buluşturup değer üretebilecek birlikteliklere yol almalıyız" dedi.

“ALIN TERİNE AKIL TERİ KARIŞMALI”

GÜSİAD Genel Başkanı Yüksel Yalçın ise “İnovasyon, Girişimcilik ve Markalaşma” konulu konuşmasını gerçekleştirdi. Yalçın, ekonominin toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, “Ekonomisini geliştirmemiş toplumlar önce birlik ve bütünlüğünü sonra da topraklarını kaybediyorlar. Ekonomi, endüstri yel girişimlerin başarılı bir ticari fonksiyonlarla ürettiği değerlerin bir sonucudur. O halde önce endüstriyi sonra da başarılı ticari fonksiyonu gerçekleştireceğiz. Başarılı endüstriyel girişim ancak nitelikli insan gücü olur. O halde bu programın birinci ayağına eğitimi yerleştiriyoruz. Yani EET-Eğitim Endüstri ve Ticaret üçgeninin merkezine İnovasyon, Markalaşma ve Girişimcilik temalarını yerleştiriyoruz. Bir ürünün teknik özelliklerini veya fonksiyonel niteliklerini mevcutlardan daha geliştirerek ticari değerine çarpan etkisi yaratacak değere getirme fiiline inovasyon denir. Bugün, Türkiye’nin kg başına ihracatı 1,78 USD, Japonya’nın 3,78 USD, Almanya’nın 3,72 USD dir. Yani bu ülkede ürettiğimiz ürünün sektörel ürün değeri gelişmiş ülkelerdekinden 2,83 kat daha düşük. Aradaki fark ancak inovatif girişimler, Ar-Ge çalışmalarıyla birim ürün değerinin arttırılması sonucu mümkün olur. Biz ürün teknolojilerinde birim ürün değerini artırmak zorundayız. Öte yandan güçlü markalarla küresel pazarda gücümüzü artırmalıyız. Bunu sağlayacak girişimcileri birlikte çıkarmalı ve ülke olarak bunu iş yapma biçimi haline getirmeliyiz. Bu gelişim gönüllülüğüne STK’lar nitelikli çalışmalarıyla yön vermeli. Artık STK’ların gücü nitelikli insan kaynağı ile sonuç alma sanatına dönüşmelidir. Hemşehri dernekçiliği, aynı topraklardan gurbete gelmişleri tanıştırması ve kaynaştırması açısından önemli bir rolü üstlendi. Ancak artık ikinci kura geçmemiz gerekiyor. Birbirlerine tanıttığı nitelikli insan gücünden toplumsal faydaya dönüşen sonuçlar üretmeli, alın terine akıl terini karıştırmalı” ifadelerini kullandı.

Programın sonunda Mustafa Çelik ve Abdussamed Serçeci mini bir konser vererek katılımcılara müzik ziyafeti sundu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER