HARŞİT ÇAYI

Harşit Çayı’nın kenarındayım,
Görünmüyor suyun dibi.
Oturduğum yere bağdaş kurmuşum,
Yassı çakıl taşları gibi.

Mehmet Ali ÇUBUKÇU

Gümüşhane'nin sembollerinden biri olan Harşit Çayı, Gümüşhane'nin doğu sınırındaki Vavuk Dağından doğup, Gümüşhane merkezini, Torul'u, Kürtün'ü ve Giresun Doğankent İlçelerini ziyaret ederek Giresun Tirebolu ilçesinin 10 km doğusundan Karadeniz'e dökülmektedir. Uzunluğu 160 km ve 232 m³/sn debiye sahiptir.

Hemen hepimizin çocukluğunun acı ve tatlı hatıraları, yaşanmışlıkları vardır Harşit Çayı ile ilgili. Harşit çayı Gümüşhane'nin gerdanlığı, nefes aldığı sayfiye yeri, şair ve ozanlara ilham kaynağı ve çocukların serinlediği bir abı kevser misali değerimizdi bir zamanlar. Ceviz, vişne, dut ve elma ağaçlarının gölgesinde şırıl şırıl adeta bir türkü tadında ve kıvamında akıyorken biz cahil insanların garabetine ve ihanetine maruz kaldıktan sonra kimyası bozuldu Harşit Çayımızın. 

Yeşillikleri, ağaçları ve dahi tüm güzel hatıraları cehaletimize kurban vererek yavaş yavaş öldürmeye başladık bu değerimizi. Şehrin kanalizasyonu biçimsiz ve şekilsiz olarak bağladık ilkin. Taştan taşa zıplayan balıkları, kurbağaları, üstümüzde cıcıl cıvıl ötüşerek adeta şarkılar üfleyen bin bir çeşit kuşları kaçırıverdik. 

Çevresini betonlarla, çarpık evlerle doldururken tertemiz bağrına moloz yığınlarını, çöp atıklarını, lağımları ve en önemlisi nefretimizi yığıverdik. 

Bir zamanlar şairlerin ilham kaynağı olan Harşit Çayı'nı her seçim döneminde siyasilerin salyalı ağızlarına seçim malzemesi yaptık. Ancak her ne hikmetse her seçim dönemi sonrasında unutuverdik Harşit Çayımızı. Kaderi ile baş başa kalan Harşit Çayı gitgide kirlenmeye devam etti. Ve bugün tamamen altın değerimiz olan Harşit Çayı elimizden uçuverdi. 

Biz altın yürekli insanlarız ya ne kadar altın yürekli olduğumuzu görmek istiyorsanız Torul'un çıkışındaki Harşit Çayı üstünde biriken çöp dağlarına bakın dilerseniz. Harşit'in kenarından güneye ve kuzeye gidenlere rezil rüsva olduk dersem inanın. 

Bundan beş on yıl kadar önce hiç kimse üstüne alınmasın ama sözüm ona bir Avrupa Projesi kapsamında Harşit Çayının kenarına tutuşturulan daracık ve bağlantısız kanalizasyon boruları maalesef birilerine rant kazandırmanın dışında bu milletle adeta dalga geçilmesinden öteye gitmemiştir. Ve bugün o boruların hali vaziyeti ortada durmaktadır.  

Ve nihayet son birkaç yıldır Harşit Çayı ıslahı kapsamında Gümüşhane'nin kanayan yarasına neşter vurulmuş ve her iki yandan Harşit Çayı özlediği hüviyetine kavuşmanın hazzına ulaşmıştır. Her iki yandan Bağlarbaşı'ndan başlayan kanalizasyon borularının yerleştirilmesi, üstüne yürüyüş parkurunun yapılması, kenarlarının ferforjelerle düzenlenmesi karşısında nihayet Gümüşhane'nin altın ve gümüş gerdanlığı hakkında iyimser hayaller kurabiliyoruz artık. 

Şimdi tek sıkıntımız bu güzergahta yer alan tarihi Gümüşhane Köprüsü'nün aslına uygun restore edilirken her iki ayağının ortaya çıkarılarak etrafında yer alan kötü görünümün yok edilmesi gerekliliğidir. 

Devletimizin ve büyüklerimizin Gümüşhane'yi adeta şantiyeye çevirmesi, yol ve köprülerin inşası karşısında şükranlarımı sunuyor; sebep olanların Rabbim yâr ve yardımcısı olsun diyorum.
YORUM EKLE