İKİNCİ TOMARA KELKİT'TE

24 Temmuz'da Tomara Şelalesi'ni ziyaret ederken  
kim bilir daha nice gün yüzüne çıkmamış şelalelerimiz vardır, diye aklımdan geçirmiştim.
Ki Kelkit'te Tomara'ya benzeyen bir yer varmış. Ama gün yüzüne çıkmamış.
Bahsedeceğim yer Kelkit merkeze sadece ama sadece 4 kilometre mesafede bir yer.
Amma asla Tomara'ya da alternatif bir yer değil.
Çünkü Tomara'nın kendine has özellikleri var.
Bahsedeceğim yerin haberi geçenlerde 
Gümüşhane Ekspres Gazetesi'nde çıktı.
Ben bu haberi okuyunca yerini merak ettim.
Bir akşam üzeri Nihat bey, Hüsrev hocam ve
Nizam beyle bu yeri görmeye gittik.
Giderken heyecanlıydım.
Çünkü çok yakınımızda bir Tomara daha varmış, diyordum.
Arabamızı tarihi su değirmeninin yakınına park edip patika yoldan
ilerleyerek görmek istediğimiz şelaleye mis gibi kokan çiçekler arasından ulaştık.
İki dik yamacın arasına sıkışmış, açın önümü 
engin denizlere ulaşmak istiyorum dercesine ve sesini çok yükseltmeden 
üç dört metre yüksekten akan şelaleyle karşılaştık.
Yalnız köyün arazisini sulamak için önüne duvar örülmüş, 
bu da şelaleden yere dökülen suyun mesafesini kısaltmış.
Onun için önüne yapılan bu duvarın yıkılarak içinin temizlenmesi gerekir.
Peki burası iç ve dış turizme katılabilir mı?
Tomara Şelalesine kardeş olur mu?
Şimdi bu soruların cevabını verelim:
İç ve dış turizme kazandırılabilir özelliğe sahip bir yer.
Yalnız devlet elinin değmesi elzem gözüküyor.
Çünkü yatırımın olması lazım. Altyapının olması şart.
Çevre düzenlemesi, etrafının ışıklandırılması, 
şelaleden yukarıdaki suyun önüne düşen gerek yol yapımı,
gerekse taş ocağından düşen taşların temizlenmesi ve 
suyun berraklığını bozan durumların giderilmesi gerekir.
Su kaynağının yakınındaki fil başını da unutmamak gerek.
Bu şelalenin hemencecik yukarısında
mahzun bakışlı bir fil kafasını dikkatlice bakarsanız görürsünüz.
Ayrıca şelaleye giderken sol yamaçta kaya mezarlarını da görürsünüz.
Şelale, fil kafası ve kaya mezarlarının olduğu yer 
Özen Köyümüzün (İskah) iki yüz metre yukarısında. 
Özen Köyümüzdeki bu saklı şelale konumuyla,
merkezlere yakınlığıyla ve bozulmasını engellersek doğasıyla 
Tomara'ya niye ikinci bir kardeş olmasın.
Özellikle yazın dışarıdan gelen gurbetçilerimizin nefes alabilecekleri ikinci bir Tomara bence.
Devletimizin şefkatli eli değerse neler olur neler.

Tomara'ya kardeş bu sene kazandırılamazsa seneye NİYE olmasın.

YORUM EKLE