OYUNA DEĞİL OYA GELİN

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim süreci yurt dışında ve gümrüklerde başladı. Avrupa ülkelerinde oy verme işlemleri devam ediyor. Yüksek seçim kurulu dün itibarı ile bir milyon üç yüz bin civarında oy kullanıldığını açıkladı. Oy verme işlemleri başladığına göre bu seçimde de artık son dönemece girdik. Seçimler demokratik sistemlerin bir parçası hatta en önemli parçası da diyebiliriz. Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızdan bir tanesi kendine bir slogan oluşturmuş “Oyuna değil oy vermeye gelin.” Diye. Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızı oy vermeleri için konsolosluğa kendi arabası ile taşıyor. Bir oyun çok önemli olduğunu söyleyerek kendisi ve ailesi ile böyle bir çalışma yapıyor. Bir oy çok gerçekten çok önemlidir. Neden mi? Şöyle ki her kişinin bir oyu var bu birler birleşerek on olur, yüz olur, bin olur,  on bin olur, yüz bin olur, milyon olur. Şu şekilde dersek yerinde olur. Milyon da, on milyon da birlerden oluşuyor. Bu yönü ile baktığımızda Almanya’da yaşayan bu vatandaşımız orada yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanmasını sağlayarak onların iradelerinin sandığa yansıması konusunda takdire şayan bir tutum sergiliyor. 

Biz de seçim günü yani 24 Haziranda sandığa gidip oyumuzu kullanmamız gerekiyor. Seçimler milletin sesini duyuracağı zamanlardır. Sesimizi dört yılda, beş yılda bir ancak bu şekilde duyurabiliriz. Bu bize verilmiş bir vatandaşlık görevidir. Bu görevi yerine getirmek keyfiyet değil zorunluluktur bir yönü ile. Buradan şu sonuç çıkarılmasın zorla herkes oy kullanacak. Bu şekilde değil tabii. Oy kullanmamanın da bir cezası var ama ülkemizde uygulanan bir yöntem değil.

Ülkemizi gelecek beş yılında yöneteceklerin belirleneceği bir seçim olması hasebi ile bu seçimler gerçekten çok önemli. Milletimizi yönetecekleri belirlemek için yapılan bu seçimlerde irademizi şimdi kullanmayacağız da ne zaman kullanacağız?

Kendi hür irademizle baskı altında kalmadan oyumuzu kullanarak sesimizi duyuracağız. Sonuçta birileri daha çok oy alacak, bazıları daha az oy alacak. Bazı partiler mecliste temsil hakkı kazanacak, bazıları kazanamayacak. Vaziyet ne olursa olsun, seçimler ülkemiz için bir kazanç olacak. Seçimlerde daha çok oy alarak kazananlar ülkeyi yönetecekler diğerleri ana muhalefet ve muhalefette kalacaklar.

Seçim sonuçları açıklandıktan sonra yapılacak şey seçimi ve sonuçlarını tartışmak olmamalı. Seçim arifesinde seçimi kazananlar hemen işe koyulmalı. Milletimiz ve memleketimiz için vadettiği projeleri hayata geçirmek için var gücü ile çalışmaya başlamalı. Seçimde kazanamayanlar da muhalefet görevini yaparken yapıcı bir rol oynamalı. Yapıcı bir rolden kasıt ülke menfaatleri olunca muhalefette olanlar iktidarda olanlara destek vermeli, onların elini uluslararası arenada güçlendirmeli.

Muhalefetin her şeye karşı demek olmadığını siyasetçiler  artık bu millete göstermeli. 

Seçimden hemen sonra kazananı kaybedeni ile  bu ülkenin kalkınması, gelişmesi, ilerlemesi için elbirliği yapma vakti diyelim hep beraber yeni bir kalkınma hamlesi başlatalım.

YORUM EKLE