PARANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ

Lidyalılar 2500 yıl önce parayı icat ettiklerinde insanlığın başına ne büyük bir bela açtıklarının farkında mıydı acaba.Yaşadığımız dünyada her şey para için.Yaşam paraya bağlı.Para zenginlik,para güç,istenen her şeye ulaşmanın yolu.Paranız yoksa hastalıktan ,hatta açlıktan bile ölebilirsiniz.Dünyada işlenen suçların yüzde doksan dokuzu bile para yüzünden işleniyor.


Günümüzde birçok insan, gerçek değerlerimiz olan dostluk, kardeşlik, paylaşımcılık gibi ecdadımızdan bize miras kalan unsurları unutarak, sadece ‘paranın dayanılmaz cazibesi’nin’ peşine düşmüştür.  Bu amaç trilyonluk iş adamlarından, ekmek almakta zorlanan fakire kadar etkisini aynı hırsta ve aynı ölçüde göstermektedir. Öyle ki bir gecede milyonları harcayabilen bir zengin, beş kuruşluk alacağı için, bir fakirin evindeki kırık dökük eşyasını icra etmeye bile çekinmemektedir.


Para, çoğumuzun hayatında, satın alma gücünün yanında farklı rollere de sahiptir.Para,insanların becerisinin, iradesinin, kendini yönetmesinin bir göstergesi gibidir. Parasını iyi değerlendiremeyen beceriksiz; biraz fazla harcayan müsrif; çok tedbirli olan cimri; kısa zamanda çok kazanan yeteneklidir.


Hiç kuşkusuz para sahibi olmak herkesin  en doğal hakkıdır. Ama ona hak etmediği değerleri yüklemek de  yanlıştır.Paranın daha rahat daha konforlu bir hayat sağladığı doğrudur ama para hiçbir şekilde mutluluk satın almaz. Piyangodan büyük ikramiye kazanan insanlar üzerinde yapılan araştırmalar, bunun en somut kanıtıdır.


İnsan  gibi yaşamak için herkesin makul miktarda bir paraya ihtiyacı vardır. Ama insanın daha iyi bir hayat yaşaması  daha çok para sahibi olmaktan ziyade parayla nasıl bir ilişki kurduğuna bağlıdır. Paranın bir araç olduğu unutulmamalıdır. Hayatımızın kalitesi, bu aracı hangi amaca ulaşmak için, nasıl daha anlamlı kullandığımıza bağlıdır.


Kaldı ki insanın parayla satın alabileceği şeylerin sayısı da oldukça sınırlıdır. Parası olan insan çok pahalı bir ev satın alabilir ama evin içindeki insani ilişkileri, o evi yuva yapacak sevgiyi, bir evi güzelleştirecek zevki satın alamaz. Yada insan çok lüks bir tatil satın alabilir ama hiç unutamayacağı güzellikte anılar satın alamaz.


Aristo’nun dediği gibi inşaat malzemeleri güzel bir evin nasıl yapılacağını söyleyemeyeceği gibi, para da insanın nasıl daha iyi bir hayat yaşayacağını söyleyemez. Daha rahat bir hayat için para elbette önemlidir ama “güzel bir bakış açısı” ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmek para kadar hatta paradan daha değerlidir.


Parayı değerli kılan şey satın alma gücünün yanında temsil ettiği sembolik anlamıdır. Para statü, güvence, başarı gibi çok değişik anlamlar taşıyabilir.Bazı toplumların kültürü, para kazanan, zengin olanlara saygı besler. Örneğin ABD’de yolsuzluk çok ender rastlanan bir durum olduğu için ve herkes kazancı üzerinden mutlak vergi ödediği için zengin insanlar gerçekten başarılı kabul edilir ve saygı görürler.


Bizim gibi toplumlar ise güçlü olanı kendinden üstün bulsa da para kazanmış insanları da içten içe sorgular. “Çok laf yalansız; çok mal haramsız olmaz.” diye düşünür insanımız. Dahası parayla bütün sorunlarını çözeceğini düşünür ya da parası olmadığı için yeterince saygı görmediğini zanneder.


Neticede başkalarını zor duruma düşürmeden, aldatmadan, çabası ve aklıyla sahip olunan para ve zenginlik en değerlisidir.Bu zenginliğinde iyi yolda kullanılması insanlığın ortak amacı olmalıdır J.J. Rousseau “Eldeki para hürriyetin aletidir, peşi kovalanan para kölelik aletidir” der. Bacon da  “Para iyi bir uşak ama kötü bir efendidir” tespitiyle onu amaç haline getirmeye çalışan insanlara gerekli dersi vermektedir. Selam ve Sevgiler…

YORUM EKLE