Ara
Gümüşhane
Hafif kar yağışlı
-4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,9259 %0.13
50,6303 %-0.18
6.250,52 % 1,29
RAMAZAN AYINA GİRERKEN

RAMAZAN AYINA GİRERKEN

YAYINLAMA:
Sağnak sağnak rahmet senden,
Nimetlerin bol kesenden.
Şükür denen o kâsenden,
Veren Sen’sin ey Rabbimiz.
İsmail Hayal

Küreselleşen dünya coğrafyasında İslami ve insani kardeşliğin daha çok neşv-ü nema bulduğu, on bir ayın sultanı, sağlık, bereket, huzur ve saadet ayı olan Ramazan ayına bizleri ulaştıran Rabbimize binler kez şükürler olsun.

Tüm dünyada, güzel ülkemizde ve bir aile ortamı atmosferi yaşadığımız şirin şehrimiz Gümüşhane’de camiler dolup taşacak, yuvalarımızda tatlı heyecanla akşam ezanı bekleyeceğiz. Sahur bereketi ile gecelerimiz şenlenecek, sokaklarda ve evlerde içki, sigara ve küfürler olmayacak herkes hayatına yeniden bir dizayn verecek.

Çocuklarımızın ellerinden tutarak şehrimizin camilerine koşacağız heyecanla. Rabbimizin huzurunda tövbe ve mağfiret dileyeceğiz. Dünyanın dört bir yanında zalimin zulmü altında kan ağlayanlara sabır ve dualar göndereceğiz. Yardım ellerimizi uzatarak onların iftar sofralarına misafir olacağız. Kursağına sıcak bir çorba girmeyenlerin gözyaşlarıyla sunduğu kuru teşekkürleri göreceğiz.

Asıl önemli olan bir nokta ki “biz oruç değil, oruç bizi tutacak.” Ki eğer oruç bizi günahlardan, yalandan, gıybetten uzak tutmadıktan sonra orucun bir nefis işkencesinden ne farkı var ki. Sıcaklıkların ve gündüzün en uzun olduğu bu Ramazan ayında bizi susuzluk, açlık yanında birçok dış etken de etkileyebilir. O yüzden bizler devamlı olarak nefsimize “ben oruçluyum” telkinlerini göndererek bu ayı ihlas ve samimiyetle idrak etmeliyiz.

Malum olduğu üzere dünyanın dört bir yanına ulaşmalıyız derken öte yandan dünyanın dört bir yanından ülkemize ve Gümüşhane’mize sığınan değerli Müslüman kardeşlerimiz var. Afganlı, Suriyeli, Pakistanlı ve hatta Somalili bu kardeşlerimiz ata yurtlarından çok çok uzaklardan adeta sürgün olup bizim daldamıza sığınmışlar. Bizlerin hoşgörü, sevgi ve merhametimize ihtiyaçları var. Ya biz ne yapıyoruz. Fırsatı ganimet bilip onları hak ettikleri ücretin çok çok altında çalıştırıyoruz. Onlarla oturup dertleşen, hal ve hatırını soran, kapısını çalan var mı söyleyin Allah aşkına. 

Allah göstermesin kendi öz yurdumuz olan Gümüşhane’mizden çeşitli zulüm ve savaşlar nedeniyle kopup hiç bilmediğimiz coğrafyalara sürgün olduğumuzu düşünelim. Bir kenara oturup kafamızı ellerimizin arasına alıp şöyle bir düşünelim ve moda tabirle empati yapalım. Yurdumuzdan, evimizden, barkımızdan ve tüm sevdiklerimizden çok çok uzaklarda herhangi bir yerde ve hele bizim gibi küçücük bir kent olan Gümüşhane’de.

Dostlar gün bu gündür. Gün paylaşma ve dertleri en aza indirme günüdür. Temmuzun sıcağında ikindiye kadar yatarak ve iftarı açtıktan sonra sahura kadar pişpirik oynayarak oruç ibadetini yaptığını kimse söylemesin bana. O zaman kimse kusura kalmasın ama bizim selametli Selami’nin deyimiyle “boşuna camiyi doldurmayın üç kişinin namazı kabul oldu” sözüne muhatap olursunuz. 

Unutmayalım ki; Rabbimizin bizim ne namazımıza ne de orucumuza ihtiyacı vardır. Eğer sen bir garibin derdini giderdinse, ona yardım elini uzattınsa ve onu iftar sofranda ağırladınsa işte sen o zaman gerçek manada orucunu tutmuş ve namazını gerçekten kılmışsın demektir.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *