RAMAZANDA SÜNNET HEYECANIMIZ...

Ramazanın manevi atmosferi içerisinde on bir ayın sultanında sona doğru yaklaşıyoruz. Zaman su misali hızla akıp gidiyor. Mevla ibadetlerimizi oruçlarımızı hayırlı iftar ve sahurlarımızı bereketli etsin.

Gündelik telaşe ve iş yoğunluğu içerisinde aile olarak tatlı bir sünnet heyecanı yaşadık geçtiğimiz günlerde. Evimizin küçük beyi Haktan Hasan’ın sünnet törenini yaptık.

Davetimize uzaktan ve yakından katılan, sevincimize ortak olan, bir vesile ile katılamayıp ancak gönlünün bizimle olduğunu bildiğimiz bütün dostlara teşekkür ediyorum.

Eskişehir’in Hacı Havva Camii görevlilerinden “Neyzen Murat Oykun hocamız” ve ekibine öğretmenevi yetkililerine özellikle İsmail Aydoğdu Beye teşekkür ederim.

Murat Oykun hocamızın ve ekibinin güzel sesiyle okunan Kuran tilaveti ve mevlidi şeriflerle program akışında söylediği ilahiler ve kasidelerle manevi iklimi yüksek bir gece yaşattı bizlere.

Ayrıca genç yaşta semazen olmuş Ali Can kardeşimizin gösterimi de ayrı bir renk kattı geceye.

Eskişehir Öğretmenevinin çok amaçlı salonunu dolduran seçkin davetlilerle birlikte Haktan Hasana ait sinevizyon görüntüleri eşliğinde oruç açmanın iftar sofrasında buluşmanın tatlı heyecanını yaşadık.

Aslında bizim kültürümüzde gerek düğün ve gerekse sünnet törenleri Ramazan ayı dışında yapılır.

Ancak bir farkındalık oluşturalım diye ev halkının da böyle bir isteği olunca tercihimiz bu şekilde oldu.

Sünnet töreni sonrası memnuniyet ini aktaran birçok dostumuzun görüşlerini alınca doğru bir tercih yaptığımızı anladık.

Biliyoruz ki, “sünnet” asırlardan beri inancımız ve geleneklerimiz açısından devam edip gitmektedir.

Her şeyden önce sünnet hadisesi dini bir vecibe. Diğer bir ifadeyle erkekliğe ilk adım.

Geçmişe doğru baktığımızda sünnetin gerçek manasını bilen aileler, bu işe biraz daha önem vermekte, inancı çerçevesi içinde güzel geleneklerle, güzel merasimler, hem de hayra vesile olan güzel manzaralar oluşturduklarını görmekteyiz.

Bize göre hangi işte olursa olsun inancımız gereği Müslüman, bir şeyin iyisini yapacak, faydalı ve hayırlı olanını yapacak.

Yaşamın bütün evrelerinde ve akışında, özellikle de bize göre güncel olan “sünnetin” anlamına uygun düşmeyen harcamalardan, davranışlardan ve eğlencelerden kaçınılması gerektiğini bilmeyenimiz yoktur sanırım.

Biz biliyoruz ki yüce dinimiz islam, insanın dünya ve ahiret saadeti için inmiştir. İslâm, hiçbir devirde çağın gerisinde kalmamış, aksine çağları arkasından sürüklemiştir. Çünkü islâmın anlamsız emride yoktur, yasağıda yoktur.

Özetle sünnet, İslâm’ın güzel bir emridir. Bu emri yerine getirirken, yaptığımız sünnet merasimleri, inancımıza ve kültürümüze aykırı olmamalıdır. Yaptığımız işler, İslam’ın ruhuna aykırı olursa, Müslüman olarak, inancımızın gereği yaptığımız işin ne anlamı olur?

Bütün evlatlarımızın peygamberimizin sünneti yolunda yaşam sürmelerini diliyor, sünnet heyecanımıza ortak olan dostlara tekrar teşekkür ederiz.
YORUM EKLE