'SANTA' BETONLAŞIRKEN...

“Santa”, tarihi geçmişi Ortaçağ’a kadar uzanan, 18. yüzyılda yoğun bir nüfusa sahip olan eski bir yerleşim yeri…

“Santa”,Osmanlı coğrafyası içerisinde Gayrimüslim tebaadan olan Rumların yüzyıllarca huzur içerisinde yaşamlarını sürdürdükleri bir bölge…

“Santa”, taş döşeli güzel yolları, kemerli süslü çeşmeleri, abidevi kiliseleri, tarihi dükkânları, okulları, köprüleri, taş işçiliğinin en güzel örneklerinin görüldüğü evleriyle dikkatleri üzerine çeken, 7 mahalleden oluşan, büyük bir yaşam merkezi…

“Santa”, doğa harikası bir coğrafyanın içerisinde çiçeklerin, böceklerin, kuşların, güneşin, sisin birbirleriyle terennüm ettikleri, sanki cennetten kopma bir köşe…

“Santa”,Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1978 yılında Arkeolojik Sit Alanı, daha sonra ise ayrıca Doğal Sit Alanı olarak ilan edilerek koruma altına alınmış olan özel bir koruma alanı…

Günümüzde Gümüşhane ili, Dumanlı Köyü sınırları içerisinde bulunan ve “Santa Harabeleri” olarak anılan bu bölge, son dönemlerde dikkatleri üzerine çekiyor. Gümüşhane’yle ilgili yapılan yayınlarda, dergilerde, kitaplarda, broşürlerde, afişlerde, filimler de, internet sitelerinde vs. yerini alıyor Santa… Hele hele Gazeteci Recep Ergin’in, Fotoğraf Sanatçısı Bünyamin Aygün’ün deklanşöründe ölümsüzleşen güzel Santa fotoğraflarına bakmaya doyamıyor insan… Ama, Ben size bu güzelliklerden bahsetmeyeceğim.

Ben size güzel Santa’nın korunmasıyla görevli kurumların, yetkililerin göremediklerinden bahsedeceğim…

Ben size Santa’daki tarihi, kültürel ve doğal mirasın nasıl tahrip edildiğinden bahsedeceğim…

Ben size Santa Harabeleri olarak tanınan bu bölgenin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğundan bahsedeceğim…

Ben size Santa’ya sahip çıkmazsak, bu tarihi, kültürel ve doğal mirasın kısa sürede nasıl yok alacağından bahsedeceğim…

      Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel mirasının izini sürmek üzere, 15 Temmuz 2012 Pazar günü Santa’ya doğru yola çıktık. Yağmurdere’ye kadar olan yol oldukça güzel.Bundan 3 sene önceki ziyaretimizde yol oldukça kötüydü. Yol yeniden yapılmış. İnsan bu tür gelişmeleri görünce mutlu oluyor. Yağmurdere yolundaki Taşköprü yol ayrımından ayrılıp, kıvrılarak çıkmaya başlıyoruz yaylaya. Taşköprü Yaylası’nda şenliklerin olduğunu görüyoruz. Herhalde Türkiye’de başka böyle bir şenlik yoktur. Gümüşhane il sınırları içerisinde olmasına rağmen, o ilin adının geçmediği, yetkililerinin/ilgililerinin pek fazla ortalarda gözükmediği bir şenlik. Taşköprü’de herkes fiyatlardan şikâyetçi, bir denetim mekanizması olmadığından her şey oldukça pahalı. Taşköprü’ye adını veren tarihi taş köprünün hemen yanı başında hızla çoğalan kaçak yapılaşmalar gözleri tırmalıyor, can sıkıyor. Taşköprü üstünde geleneksel hale gelen hatıra fotoğrafımızı çektirip, devam ediyoruz Santa istikametine. Yol oldukça kötü. Birçok yerde bölgedeki yaylacılarla karşılaşıyoruz. Sanki havada yolculuk yapar gibi, sislerin, bulutların içerisine girip çıkıyoruz, uçurumların yanından geçiyoruz.

            Ve Santa çıkıyor karşımıza. O tarih kokan yüzüyle karşılıyor bizi…

Santa’nın içerisinde daha yeni yapıldığı belli olan 1, 2 ve 3 katlı ucubeler -pardon evler- dikkatimizi çekiyor. Bazı tarihi evlerin alt katının üzerine bindirme yöntemiyle yeni binalar inşa edildiğini, tarihi yapılardaki iç duvarların yıkılarak tuğlayla yeni bölmeler yapıldığına şahit oluyoruz. Hatta,Santa’da ki ziyaretimiz sırasında 1. katı yapım aşamasında olan bir inşaatın çalışmalarını şaşkınlık içerisinde uzaktan izliyoruz. Tarihi kaynaklarda Santa’daki kiremit imalathanelerinde üretildiğini belirtilen alaturka kiremitlerin, yenileriyle değiştirilmeye başlanıldığını, kırılıp çevreye atıldığını görüyoruz.

Ha! Birde tarihi yapılar arasında iş makinesi kullanmak marifetiyle bir tarih ve doğa katliamı yapılarak açılan yeni yolun-Arkeolojik Sit Alanlarında bu tür yolların açılması yasak olmasına rağmen- kimler tarafından, ne zaman ve nasıl açılmış olduğunu merak ediyoruz?

       Santa’da bulunduğumuz süre içerisinde Çanakkale’den, İstanbul’dan, Ankara’dan gelen gezginlerle, kroscu motor guruplarıyla karşılaşıyoruz. Türkiye’nin bir ucu Çanakkale’den, diğer bir ucundaki Santa’yı gezmeye gelen doğa, tarih tutkunları bizleri oldukça düşündürüyor. Ve aklımıza Gümüşhane şehir merkezinde bir dost meclisinde sohbet ederken, “Santa’ya gidiyoruz…” değince “Ya Hocam orası da neresi” diyen, buraların daha ismini duymamış, buraları daha görmemiş hemşerilerimizin durumları geliyor…

Ve birde Santalı Mevlüde teyzeyle karşılaşıyoruz…

94 yaşındaki Mevlüde teyze, evinin önünde elinde orakla ot biçiyor. “Anası, Hoş geldiniz buralara” diye bizleri karşılıyor. Mevlüde teyze Lozan Mübadelesi’yle Santa’dan göç eden bir Rum ailenin evinde yaşıyor. Eşini genç yaşta kan davasına kurban vermiş olan Mevlüde teyze, uzun bir süredir bu evde yaşıyor, elindekine sahip çıkarak, koruyarak yaşıyor. Kim bilir hangi Rum ustanın hünerlerini sergileyerek yaptığı taş ocakta hala yemeğini pişirmeye devam ediyor… Nice “Koruma Yasaları”na inat, içinde yaşadığı evi, herhangi bir kanunu bilmeden, bir kuruma bağlı olmadan insanca koruyor. Korurken de, çevresindekilere örnek oluyor Mevlüde teyze.

Santa’dan ayrılırken aklımıza şu sorular geliyor:
- Gümüşhane ili sınırları içerisinde bulunan Santa; tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle Türkiye açısından tam bir turizm cenneti. Bu turizm cennetinin ülke/şehir turizmi açısından korunması ve değerlendirilmesi için Gümüşhane’deki ilgili kuruluşlar hangi çalışmaları yapmakta, hangi projeleri hazırlamakta, hangi faaliyetleri yürütmektedirler?
 
-    Gümüşhane kamuoyunun Santa’ya bakış açısı nedir?
 
- Gümüşhane Milletvekillerimizin şehrimizin kültürel mirasının değerlendirilmesi hususundaki bakış açıları açısından, Santa’nın turizm ajandalarındaki yeri nedir?
 
- Santa’nın turizm potansiyelinin artırılabilmesi için en önemli etkenlerden birisi olan yolunun (Gümüşhane güzergâhından= Yağmurdere→Taşköprü→ Santa Yolu)yapılması için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?
 
-     Arkeolojik Sit Alanı olan Santa’da yapılanlardan, bölgenin korunmasıyla ilgili kuruluşlardan birisi olan Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun haberi var mıdır? Varsa şuana kadar hangi kanuni müeyyideler uygulanmıştır?

     Ve sorular uzayıp gidiyor…Uzayıp giden bu soruların yanında Santa’da boş durmuyor. Hızla tarihi ve kültürel mirasını kaybediyor, hızla elindeki kıymetli değerlerini törpülüyor, hızla betonlaşıyor…
 
Volkan ŞENEL
Tarihçi-Yazar











YORUM EKLE
YORUMLAR
tezcan
tezcan - 11 yıl Önce

gümüşhaneye geleli 6 ay oldu ilk geldiğim zaman ziyaret ettiğim yerlerden biri santa yazınıza tamamen katılıyorum kesinlikle turizm cenneti korunması ve çok iyi tanıtılması gerekiyor muhteşem biryer ama maalesf terkedilmiş ve hakettiği derecede bilinmeyen yalnızlığa mahkum edilmiş boynu bükük kalmış mutsuz santa...

Ertugrul Tasci
Ertugrul Tasci - 11 yıl Önce

bu tarihi mirasin yok olup gitmemesi icin bu meselenin mutlaka kamuoyuna sunulmasi gerekiyordu.özellikle derin uykuda olan sorumlu kisilerin uyanmasina insallah sebep olursun.tesekkürler volkan bey.